Mescid'i Aksa'da kırmızı çizgi aşıldı!

Haber7 yazarı Taha Dağlı "Dünya Masası" adlı programda gündemdeki konuları değerlendirdi.

MESCİD-İ AKSA'DA BİR KIRMIZI ÇİZGİ DAHA AŞILDI

BAE'liler, Mescid-i Aksa'ya geliyor.
Ziyaretler, Filistinlilerin çok sert tepkisine neden oluyor?

Çünkü BAE ya da diğer Körfez ülkeleri heyetlerinin
Mescid-i Aksa'ya yaptığı ziyaretlerde çok çarpıcı bir detay var.
O da Mescid-i Aksa'ya girerken kullandıkları kapı.

28 Eylül 2000'de bir yahudinin Mescid-i Aksa'nın avlusuna girmesi,
intifada sebebiydi. Ariel Şaron bunu yapınca, Filistinliler ayaklanmış;
tam 4 yıl süren ikinci intifada başlamıştı.

2009'a kadar bu böyleydi. Yahudiler, Aksa'ya girmeye cesaret edemiyorlardı.
Netanyahu bu tabuyu yıktı.
Her sabah öğle vakitlerine kadar Mescidi Aksa'ya yahudi gruplar girip ibadet ediyorlar, artık.

Bundan 10 yıl öncesine kadar Mescid-i Aksa'ya Filistin dışından 
yapılan ziyaretlerin caiz olup olmadığı tartışılıyordu.
Filistinli alimler, İsrail vizesi alıp, Kudüs'e gelmek zorunda kalan
müslümanların, İsrail işgalini meşru gösterdiği için, Mescidi Aksa'ya yapılan 
ziyaretleri tasvip etmiyorlardı.

Ancak bu tabu da artık yıkıldı.
Filistinlilerin gündeminden çıkarılan bir mesele oldu, bu.
Çünkü şu an Mescid-i Aksa artık tamamen elden gidiyor.
Dışardan gelenleri bırakın, Kudüs'teki Filistinliler bile Mescidi Aksa'ya girmekte zorlanıyor.

Gelinen noktada Filistinliler için bir kırmızı çizgi daha vardı.
O da Mescid-i Aksa'ya girerken, en azından, müslümanların kullandığı kapılardan giriş yapmak.

Mescidi Aksa'nın avlusuna çıkan 10 kapı var.
Bunlardan 9'unu müslümanlar kullanıyor.
Biri ise yahudilerin giriş çıkış yaptığı Mağrip Kapısı.
Burak Duvarından, körüklü bir tünelle Mescidi Aksa'nın avlusuna çıkılıyor.

Kapıların tamamının girişinde İsrail polisi var, anahtarlar da onların ellerinde.
Ama en azından o 9 kapı, kağıt üzerinde kalsa da, müslümanların kontrolünde.
Ürdün'ün himayesindeki Mescidi Aksa vakfına ait.
Mağrip Kapısı ise tamamen İsrail'in kullanımı ve kontrolünde.
Ve bu kapıdan giriş yapılırken, İsrail polisi size eşlik ediyor, korumalık yapıyor.
Filistinlilerin bu kapıyı kullanmaları yasak.
Zaten izin verilse de Filistinliler, işgali artık tamamen meşrulaştırdığından 
buna asla icazet vermiyor.

BAE ve Umman heyeti işte o kapıdan giriş yaptı,
Tıpkı işgalci yahudiler gibi.
Araçlarını burak duvarının önündeki park alanına bırakıp, körüklü kapıdan yürüyerek,
İsrail polisinin nezaretinde Mescidi Aksa'ya girdiler.

Bu ziyaret, Mescidi Aksa'nın egemenliğinin tamemen İsrail'e ait olduğunu;
teyit ediyor.
Filistinliler, hem İsrail'le normalleşme anlaşması yaptıkları için bunu yaparken
Filistin davasını sattıkları için, hem de Mescidi Aksa ziyaretinde tamamen işgal
güçlerini meşrulaştıracak şekilde, onların nezaretinde Aksa'ya girdikleri için 
BAE'liler veya diğer Körfez ülkesinden gelen ziyaretçilere tepkililer.

Bu ziyaret, Ürdün'ün Mescid-i Aksa'daki himayesini de tamamen 
reddetmen, Mescidi Aksa vakfının egemenliğini yok saymak;
bunun yerine Mescidi Aksa'nın tek patronunun İsrail olduğunu kabul etmek anlamına geliyor.

Zaten Trump'ın İsrail ile Körfez ülkelerini normalleştirme planında;
Mescidi Aksa'nın hakiminin İsrail olduğu vurgulanıyor.
BAE ile diğer körfez ülkeleri, İsrail'le anlaşarak, müslümanların ilk kıblesindeki, 
tüm kırmızı çizgileri aşıp, İsrail'in egemenliğini resmen teyit etmiş oluyorlar.