15 Temmuz'un kahraman isimleri Haber7'ye konuştu: İlahi bir güç bizi oraya gönderdi

15 Temmuz'un kahraman isimleri, Haber7 Muharibi Yavuz Selvi'ye konuştu. 

15 Temmuz Gazisi Murat Kaygusuz, evinde dinlenirken tankları gördüğünü; medyadan da darbe olduğunu öğrendiğini söyledi. Kaygusuz, "Ben gidiyorum dedim, eşim 'nereye' diye sormadı. İlahi bir güç mü diyeyim, bir şey bizi gönderdi. Köprüye gittim. Oradaki üç tankı aldık, bir tanesi kaçmıştı zaten" dedi.

Orada bekleyen boş bir otobüs şoförüne, "Beni köprüye götürür müsün" dediğini söyledi. Şoförün kendisini Altunizade çıkışına kadar götürdüğünü anlatan Kaygusuz, "Oradaki hainlerle konuştuk. Bize mi ateş edeceksiniz, niye köprüyü kapattınız dedik. Bize hakaret ettiler. Özel harekatçı polisler de arkamızdan bağırıyorlar, geri gelin ateş edecekler diye bağırıyor. Bu dediğim gece 2 buçuk civarıydı. O arada ben geriye döndüğümde iki mermiyle kolumdan vuruldum. Atar damarım koptu" ifadelerini kullandı. 

15 Temmuz şehidi Celalettin İbiş'in oğlu, "O gece babam gece mesaisindeydi. Ortalık hareketlenince babamı aradım. Ben sana haber ederim' dedi. İlerleyen saatlerde dışarı çıkıyoruz dedi. Ben seni gelip alacağım dedi. Ulus'ta, sonra Kızılay'daydı, en son Genelkurmay Başkanlığının önündeydi. Telefonla konuştuğumuzda Meclis'e ilk bomba atılmıştı. Ben seni ararım dedi. 2.45 geçe gibi ablam aradı, 'Yasin babamı aradım, başka bir beyefendi aradı, babanız yaralı' dedi" diye konuştu. Babasının yanına 3 buçuk civarında vardığını belirten İbiş, "Genelkurmay önünde asker üniformalı dışında herkese ateş ediyorlardı. Babamı tekrar aradım. Başka bir bayan açtı. 'Babanızı hastaneye getirdiler' dedi" diye konuştu. 

Hastanede mahşeri bir kalabalık olduğunu söyleyen İbiş, babasının vurulduğu an şehit olduğunu öğrendiğini belirtti. 

İbiş, "Babam şehit olmadan önce Çanakkale şehitliğini ziyarete gitmişti. Şehit olduktan sonra fotoğraflardan fark ettim. Şehit olduğunda üzerinde aynı kıyafetler vardı" dedi. 

15 Temmuz şehidi Kemal Ekşi'nin babası ise şunları söyledi: 

"Sayın Cumhurbaşkanı insanları sokağa davet etmeden oğlum, üç dört arkadaş çıkıyorlar. Köprüye gidiyorlar. İlk büyük kalabalığın önündeler. Eski gişelerin oralarda vuruluyor. Ondan sonra karşıya kaldırıyorlar, hastanede şehit oluyor."