Kızıldeniz'deki saldırılar bölgesel bir savaşın başlangıcı mı? Uzman isim değerlendirdi

Kızıldeniz'de Husilerin saldırılarını gerekçe gösteren ABD ve İngiltere orduları, Yemen'in başkenti Sana dahil çok sayıda kenti karadan ve denizden vurdu. Kızıldeniz'de artan gerilim sonrasında neler olabileceğini Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Rakipoğlu Haber7 muhabiri Yavuz Selvi'ye değerlendirdi.

"İSRAİL ABD'Yİ İRAN'A KARŞI YANINA ÇEKMEK İSTİYORDU"

Dr. Mehmet Rakipoğlu şunları söyledi:

Aslında savaşın başından beri benim de çok fazla değinmeye çalıştığım noktalardan birisi buydu ve ben her zaman bu savaşın bölgesel hatta sadece bölgesel değil küresel bir çatışma iklimine evrilme ihtimali. Bence burada bu ihtimali daha çok zorlayan, biraz daha İsrail'deki siyonist ekip ve dünyanın herhangi bir tarafına gelmiş siyonistler diyelim. Temel amaçları Amerika Birleşik Devletleri'yle bir küresel savaş başlatmaktı. Yani bu seçenek her zaman masadaydı. Çünkü İsrail de biliyor. Gazze'ye girdiği zaman, Gazze'deki sürecin İsrail lehine ilerlemeyeceğini, ciddi kayıplar vereceğini ve uluslararası baskının artıp Filistin mesele dünya kamuoyuna zuhur edeceğini İsrail de biliyordu. Bu sürecin yerine Amerika'yı da bu sürece dahil edip İran'la çatışma noktasında Amerika'yı yanına çekmek istiyordu İsrail. 

"BÖLGEDEKİ VEKİLLERİ ÇÖKERSE İRAN SÜRECE DAHİL OLUR"

Bu anlamda bir küresel savaş, bölgesel savaş istiyor. 7 Ekim'in üzerinden yaklaşık üç ay geçti, bu zamana kadar da ne Amerika Birleşik Devletleri ne de İran böyle bir savaşa yeltenmedi. Hatta ikisi de örnek Amerika'nın hatırlayın ilk yedi Ekim'den sonra bölgeye gönderdiği savaş gemilerinin temel amacı aslında bölgesel bir savaşın olmasını engellemek tansiyonunu azaltmaktı. Dolayısıyla bu ihtimal her zaman masada olmakla birlikte bu şu an Yemen'e yapılan saldırılar bence bunun bir doğrudan işareti değil. 
Burada altı çizilmesi gereken nokta bence. Husilerin bu süreci nasıl yaptıkları nasıl işte hayata geçirdikleri. Bilinen şey şu Hizbullah başta olmak üzere İran vekillerinin Husileri eğittiği ve donattığı biliniyor. Dolayısıyla aslında İran doğrudan tepki vermiş durumda Amerika'ya. Ama İran'dan beklenen şey bu değil. İran'dan beklenen İran Devrim Muhafızları başta olmak üzere İran'ın doğrudan entegre olduğu resmi kanalları üzerinden Amerika'yla çatışması fakat böyle bir süreç olmadı. 
Olur mu? Ben pek beklemiyorum. Kasım Süleymani başta olmak üzere İran'ın sembol isimleri Amerikan tarafından öldürüldü. Aynı şekilde Hamas'ın içinde İran'a yakın birçok bitkili öldürüldü. İran'ın tepkisi sembolik oldu. Çünkü İran'ı da bir bence stratejik bir eşiği var. Henüz o eşik aşılmadı. O eşik de bence hem Hamas'ın Gazze'de hem Hizbullah'ın Lübnan'da hem Husilerin Yemen'de Haşdi Şabi'nin Irak'ta bütün bölgedeki İran proksilerinin vekillerinin çökmesi noktasında bir eşiği var. Eğer böyle bir aşama olursa İran süreci dahil olur bence.