Davet ve Kardeşlik Vakfı'na açıklamada bulunan Yazar Ali Emre, ateizmin kıyısından nasıl döndüğünü anlattı.
Soldan gelen biri olduğunu ifade eden Emre, Müslümanların vitrininin kendisini etkilediğini söyleyerek, "Karl Marx'ın Das Kapital'inden de sayfa numarası vererek konuşuyorlardı, Çin romanlarından da haberdarlardı. Kimse onlarla tartışamazdı. Benim diyen adamlar ezilir büzülürdü karşılarında üniversite yurtlarında, evlerinde. Onlar da top oynarlardı ama hiç ağızlarından küfür çıkmazdı. Biz Turgut Özal zamanında yemek zammını protesto etmek için yere dökerdik. Sanki Turgut Özal gelip temizleyecek. Senin savunduğun Ayşe teyze temizleyecek. Onlar harçlıklarını biriktirip yemeklerini orada yemezdi. Ellerinin ucuyla tokalaşmazlardı. Ahlaklarıyla, dirençleriyle, okumalarıyla, yer yüzü bilgileriyle insanları çarparlardı." ifadelerini kullandı.
"EN ÖNEMLİ ETKENLERDEN BİRİ AYDINLIKLARIYDI"
Hidayetin nereden ne zaman geleceğinin bilinemeyeceğini söyleyen Emre, "Frekans örneği vardır. Parazit yapar radyo, arasın ararsın bulamazsın. Bir tanesinden net aydınlık bir frekansa ulaşırsın. En önemli etkenlerden biri de Müslüman gençlerin güzellikleri, aydınlıkları, sahip oldukları ışıktı" diye konuştu.