Genel müdür bile namaz yüzünden atılmış

Toyota Boshoku Türkiye’nin eski genel müdürü, dini vecibelerini yerine getirdiği için işten çıkarıldığını anlatarak “Cuma’ya gitmem yasaklandı. Namaz kıldığım için İslami Terör Örgütü üyesi olmakla suçlandım” dedi.

Genel müdür bile namaz yüzünden atılmış
Genel müdür bile namaz yüzünden atılmış
GİRİŞ 29.05.2012 12:07 GÜNCELLEME 29.05.2012 14:54
Bu Habere 31 Yorum Yapılmış

Neşe Sarıdoğan'ın haberi

TOYATA'DA dini inançları nedeniyle baskıya maruz kalan ve ağır şartlarda çalıştırıldıkları için sakat kalanların TBMM'ye gönderdikleri başvuru di­lekçelerine ulaşıldı. Dilekçelerde mağ­durlar yaşadıklarını anlatırken; ağır çalış­ma koşulları nedeniyle Adapazarı hastanelerinde çok sayıda çalışanın ameliyat ge­çirdiği ve işten ayrılmak durumunda bıra­kıldıkları iddia ediliyor.

Hatta şirketin eski genel müdürü bile dini inançları yüzünden baskıya maruz kaldığını, istifa etmeye zonlandığını belirterek Meclis'e başvur­muş. Toyota Boshoku Türkiye A.Ş.'nin dini vecibelerini yerine getirdiği için mağdur olup ayrılan Genel Müdürü, yaşadıklarını şikayet mektubunda şöyle anlatıyor:

Şubat 1998'den Mayıs 2011'e kadar Toyo­ta Boshuku Türkiye A.Ş.'de çalıştım. Son 5-6 yılda psikolojik şiddet, baskı ve iftira­lara maruz kaldım.

Ana müşterimiz olan Toyota Otomotiv Türkiye A.Ş.'nin Başkan ve CEO'su tara­fından dini vecibelerini şirket kuralları­na riayet ederek yerine getirmeye çalı­şanlara karşı tavır alındı.

Öğle mola saatleri içerisinde olmasına rağmen Cuma'ya gitmeme, diğer perso­nele örnek olur diye yasak kondu.

Toyota Boshoku Türkiye A.Ş. 'nin Başka­nı tarafından İslami Terör Örgütü üyesi olmakla suçlandım.

Cumaya gittiğim ve içki içmiyor olmam nedeniyle gördüğüm baskı nedeniyle 3 ay psikolojik tedavi gördüm.

Eşimin durumu, çocuklarımın gittiği okula kadar araştırıldım.

»Gördüğüm bütün baskıların arkasında Toyota Türkiye'deki Türk yöneticilerin olduğunu biliyorum.

»Kıdemli Cenel Müdür pozisyonundan Ce­nel Müdür pozisyonuna düşürüldüm.

Çok sevdiğim şirketimden maruz kaldı­ğım baskı ve şiddet nedeniyle istifa et­mek zorunda kaldım.

»Şirket bu ayrılıkta hatalı olduğunu bildiği için bana çok ciddi bir tazminat da ödedi. Psikolojik yıkımım devam etmektedir. Mec­lis bu konuyu araştırmalı.

Ameliyat olanların işine son veriliyor

"9 KİSİNİN çalıştığı prosesten bir kisi çıkarılarak 9 kişinin işi 8 kişiye yaptırılmaktadır. Bu da sürekli üretim yapan bir hatta çalışan kişiye ağır yük bindirerek eklem, bel, kol, diz rahatsızlıklarını hat safhaya çıkartmaktadır, fabrikadaki üretim yılı 17-18 yıl olarak düşünecek olursak su anda sakatlıklar had safhadadır. Ergonomik rahatsızlıktan dolayı cok sayıda personel ameliyat olmuştur. Bu ameliyatlarda devamsızlıkları faz­la olan ve çalışamayanlar tehdit ve uyarılarla D ve E performans verile­rek isten atılmaları sağlanmıştır."

Hastaneye gidersen isten atılırsın

TOYOTA Boshoku otomobil iç döseme fabrikasında çalışırken kolundan rahatsız­lanarak işten atıldığını iddia eden bir baş­ka isçi de dilekçesinde, ağır yükler taşır­ken kolunda problem oluştuğunu ve ame­liyat olduğunu belirterek, fabrika dokto­runa meslek hastalıkları hastanesine git­mek istediğini söylediğini, doktorun ise oraya gidenlerin isten atıldığını söyleye­rek gözdağı vermeye çalıştığını öne sürdü. Meslek hastanesine gittiğinde kendisine istirahat verildiğini döndüğünde ise iş akdinin feshedildiğinin savunan işçi, ağrılarının çok olduğunu, çocuğunu bile kucağına alıp sevemediğinl iddia etti..

Raporum devam ederken attılar

2003 yılında Boshoku fabrikasında ise başladığını, arka koltuğun sağ ve sol kenarlarını yapma işi sıra­sında kollarını ve parmaklarını çok zorlamak duru­munda kaldığını, şikayetinin artması üzerine yük taşınan bir bölüme verildiğini belirterek, "Rotas­yon istedim vermediler, daha doğrusu yapılmadı.

Hastane kollarımda tenisçi dirseği ve karpal tünel sendromu teshisi koydu" ifadesini kullandı. İki kez ameliyat olduğunu ancak düzelmediğini, psikolojik tedavi gördüğünü iddia eden isçi, dilekçesinde su iddialarda bulundu:

"Yapılan kontrollerde rahatsız­lığımın meslek hastalığı olup yapılan yeni tetkik­lerle ve çekilen filmlerle rahatsızlığımın İlerlediği müdahale yapılmazsa kollarımı kullanamayacağım söylendi, ikinci ameliyat olmama karar verildi, ikinci ameliyattan sonra da ağrılarımda azalma ol­madı.

Üç aya yakın psikolojik tedavi gördüm. Bu süreç içinde beni fabrikaya çağırıp artık onların işi­ne yaramadığını söyleyip iş akdimi sona erdirdiler. Bu zamana kadar fabrikada ne yüz kızartıcı bir su­çum ne de çalıştığım süre boyunca ise geç kaldığı­mı, amirlerimin benden memnun olduklarını fakat sakat birisinin işlerine yaramadığını söylediler. Ra­por devam ederken işten çıkarıldım, işten çıkarılır­ken sadece kıdem tazminatını verdiler."

Kantinde Ülker'e yasak getirildi

TOYOTA şirketinde din özgürlüğünün kısıtlandı­ğını iddia eden bir isçi işe alımlarda 'namaz kı­lıyor musun, baban ne iş yapıyor' gibi sorular yöneltildiğini, namaz kılanların takip edildiğini, seccade türü malzemelerin toplatıldığını, çalış­ma koşullarından dolayı cok sayıda isçinin ergonomlk zorluklardan dolayı sakatlandığını öne sürdü.

Dilekçede su ifadeler yer aldı: "2012 Mart ayında bir müdür yardımcısı iki uzman namaz kıldıklarından dolayı gerekçe gösterilmeksizin isten çıkartılmıştır. 1994 yılından beri ise alımlarda İnsanlar inançları sorgulanıp alınmışlardır. Namaz kılıyor musun, içki içiyor mu­sun, içmiyorsan neden içmiyorsun, inançların gereği mi, baban ne iş yapar gibi sorular sorarak inançlı olanlar engellenmiştir.

Şirketin kan­tininde Ülker mamullerinin satılmasının engel­lenmesi sağlanmıştır. Namaz kılanlar takip edi­lip fişlemeler yapılmıştır. Fabrika içinde mehter marşı dinlendiğini fark eden yönetici fabrikayı faşistler basmış diyerek müziğe doğru giderken ofisten telefon ile bilgi verilerek müziklerin si­linmesi sağlanarak yakalanılmamıştır."

Yağmur gibi şikayet dilekçesi yağıyor

TBMM İnsan Hakları İnceleme Ko­misyonu Başkanı Ayhan Sefer Üs­tün, Toyota'nın Sakarya'daki tesis­lerinde dini ayrımcılık ve baskı ya­pıldığı haberinin yayın­lanması üzerine, kendilerine onlar­ca şikayet mektubu geldiğini açık­ladı. Üstün, "Sakarya'dan komisyo­numuza, adeta bir şikayet mektubu yağmuru oldu. Dini ayrımcılığın ve baskıların devam ettiğini anlatan dilekçeler değerlendiriliyor" dedi.

Telefona çıkmadı genel açıklama yaptı

TBMM'ye gelen çok sayıdaki dilekçede 28 Şubat'm an­tidemokratik uygulamalarının halen Toyota'nın Sakarya'daki tesislerinde devam ettiği iddiaları için telefonlara çıkmayan Toyota yetkilileri dün akşam saatlerinde yazılı genel bir açıklama yapmakla yetindi.

Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye AŞ, ekono­mik kriz ve Japonya'daki deprem ile tsunaminin ar­dından 143 çalışanı işten çıkardığını açıkladı. Toyota Türkiye'den yapılan yazılı açıklamada, şirketin tarihi anlatılarak şunlan kaydedildi: "2008 yılından bu yana devam eden ekonomik kriz ve daha sonrasında Japon­ya'da yaşanan deprem ve tsunami felaketleri gibi ne­denlerle toplam 143 çalışanımızın sözleşmelerinin sona erdirilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu nedenle 2012 yılının Mart ve Nisan aylannda çalışan­larımıza gerekçeleri de bildirilerek kıdem ve ihbar taz­minatlarının yanı sıra 10 aylık brüt maaş ödemesi ya­pılmış ve sözleşmeleri anlaşma ile sona erdirilmiştir."

2007'de 3 bin 100 olan çalışan sayısının halen 2 bin 446'ya düştüğünü kaydedilen açıklamada "kişi­nin din ve vicdan hürriyetini sorgulayan hiç bir soru­nun işe alım mülakatlarında sorulması olmamıştır" dendi. Açıklamada şunlan kaydedildi: "Şirketimiz ça­lışanları dini vecibelerini özgürce yerine getirmekte­dir. Buna kolaylık sağlamak için şirketimiz elinden gelen gayreti sarfetmektedir. 24 saat açık, üç mescidi­miz bulunmaktadır.

Çalışanlarımızın büyük bir ço­ğunluğu oruç tutmakta olup bu ibadetlerine kolaylık sağlamak için çalışma ve yemek saatleri düzenlen­mektedir. Çalışanların iş güvenliğini ve sağlığını her- şeyin üstün de tutan şirketimizde modemize edilmiş bir sağlık merkezi ve 5 doktor görev yapmaktadır."

KAYNAK: STAR
YORUMLAR 31
  • abdurrahim ulus 11 yıl önce Şikayet Et
    salih can (2). kimse bu mıoladaki dünyevi olan çayından sigarasından feragat etmez. (benim işyerimde buna dikkat ediyorum) önce çayını sonra sigarasını içer sonra namaza gider niye geç kaldın dediğimde namazdaydım der. neredenmi biliyorum benim personelim böyle yapıyor. her seferinde 1 bardak az iç git namazını kıl dediğimde mızmızlanılıyor.bende iş aksamasın diye buna göre önlem almak zorunda kalıyorum. bu şimdi sizin tabirinizle ne oluyor.
    Cevapla
  • abdurrahim ulus 11 yıl önce Şikayet Et
    salih can(1). sizinle polemiğe girmeyeceğim. sadece şunu diyeceğim peygamber efendimiz(sav) savaşta değil savaşa giderken namazını kazaya bırakmıyordu. benim emrimde yaklaşık 10 kişi çalışıyor. ben cuma namazına gitmek isteyen personelime kendi makam aracımı vererek gönderiyorum. üstelik cami yürüyerek 15 dakikalık mesafede. sizin dünyevi dediğiniz şey bir iş akışı prosestir. eminim ki bu kişilerin bir çoğu sigara içiyordur ne kadar bant sistemide olsa yasal olarak en az 15 dakikalık dinlenme molaları vardır. hiç
    Cevapla
  • ahmet usta 11 yıl önce Şikayet Et
    utanmazlar. utanmaz adamlar, birde dün açıklama yapıp; yok 3 mescit var yok şöyle inançlara saygılıyız diye milleti kandırmaya çalışıyorlar. neyse bu otomobil üreticilerinde böyle bir hastalık var, birbirleriyle yarışıyorlar müslümanlara baskı kurma yolunda. ama elbet gün gelir devran döner, saldırdıkları dinin sahibine el açıp bağışlanmak için yalvarırlar. bakalım o zaman bu mağdurlar haklarını helal ederler mi?
    Cevapla
  • mustafa sabri şafak 11 yıl önce Şikayet Et
    suçlular cezasını çekmeli. tıpkı abd de olduğu gibi türkiyede de dini inançlar vb.. güvence altına alınmalı ve bu suçu işleyenler şiddetle cezalandırılmalı...hangi dinden olursa olsun bunun güvencesi verilmeli..bu olayın bir benzeri daha 2-3 ay evvel abd de oldu.sonuç firma hatrı sayılır bir tazminata mahkum edildi.ibretlik olmalı... ..
    Cevapla
  • emre ünlü 11 yıl önce Şikayet Et
    olay toyota değil. arkadaşlar olay toyota değil. türkiye farbrikasındaki yöneticilerin suçu... ben janponya'dan böyle bir emir geldiğini sanmıyorum ki japonlar din ve insan haklarına almanlardan sonra en çok bağlı millettir. bakın göreceksiniz çok yakın zamanda toyota türkiye yönetimi tamamen değişecek. hiç bir marka böyle şeylerle adını lekeletmez. toyota yapanlar hakkında işlem başlatacaktır inşallah
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle