Harran'daki tuzlulaşma korkutuyor

Geçtiğimiz yıl, daha önce Güneydoğu’da görev yapmış memurların kurduğu Güneydoğum derneği Paneller zincirine bir yenisini de Şanlıurfa’da ekledi.

Harran'daki tuzlulaşma korkutuyor
Harran'daki tuzlulaşma korkutuyor
GİRİŞ 24.04.2006 09:23 GÜNCELLEME 24.04.2006 09:23

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A.Ruhi Mermut tarafından yönetilen Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Çullu, Öğretim Görevlisi Doç.Dr. Halil Kırnak, Güneydoğum Dernek Başkanı Duygu Sucuka ve Ziraat Mühendisleri Oda başkanı Abdullah Melik’in katıldığı panelde tuzlulaşma ve çoraklaşmaya yönelik çözüm önerilerinde bulunuldu.

Harran Bölgesindeki tuzlulaşma ve çoraklaşmanın konu edildiği toplantı, Ziraat Fakültesi Hüseyin Apan konferans salonunda yapıldı ve çok sayıda davetli katıldı.

Harran Üniversitesi Rektörü Uğur Büyükburç ve Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan birer konuşma yaparak Harran ovasının nasıl korunacağı hakkında görüşlerini dile getirdiler.

Rektör Büyükburç Kurdukları uzaktan algılama sisteminin Harran’daki çoraklaşmayı incelediğine değinerek “Tuzlanma ve çoraklaşma Urfa’nın sorunu olmaktan çıkmış, Türkiye’nin sorunu olmuştur. DSİ alt yapı çalışmalarını yapmaktadır. Drenaj sistemi çoraklaşmanın hızını kesecektir. Fakat bunun için yasal tedbirler alınmalıdır. Yoksa çoraklaşma devam eder.” şeklinde konuştu.

Drenaj kanallarının bakımının yapılmadığından yakınan Büyükburç “Bu kanalların bakımı yapılmalı yabancı otlardan temizlenmelidir. Bu teknik tedbirlerin yanı sıra yasal tedbirlerin de alınması ve mevcut sulama sisteminin yasaklanması gerekmektedir. 2-3 Maddelik yasa ile tedbir alınmalıdır. Çiftçiye her türlü kredi verilirken Ziraat bankası bu sulama sistemi için de kredi açmalıdır. 200 bin hektarlık bu arazi kurtarılmalıdır” dedi.

Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşcan ise, bölge ile ilgili istatistiki bilgiler vererek bölgedeki tarımın GSMH’daki payının %10; istihdamdaki payının ise %45 olduğunu dile getirdi. Vali Yavaşcan “Türkiye Su cenneti değildir. Sınırlı sulama kaynaklarımız, İşlenebilir 834 934 hektarlık tarım arazimiz vardır. 1995 yılından itibaren sulu tarıma geçtikten sonra tarımsal sorunlar meydana çıkmıştır. 50 bin hektar tuzlanma alanı mevcuttur. Bugün Karaali’de 30 cm de taban suyu vardır. 121 300 hektar alan sulanmakta, 36 bin hektarlık alanda ise drenaj çalışması yapılmakta, 19 bin hektarda drenaj çalışmaları devam etmektedir. Bizde diyoruz ki; Çiftçilerin yağmurlama sistemine geçmesi gerekiyor. Bu tip toplantılar gereklidir. Biz sorunları biliyoruz, fakat eğitim veremiyoruz. Harran Ovasında kiralama usulü ile işlenen arazilerde daha çok sorun yaşanıyor. Her yıl kiralayan değişince verdiğimiz eğitim bir işe yaramıyor. Çünkü geçen yıl çiftçiye anlatıyoruz, gelecek yıl o arazide başka bir çiftçi çalışıyor. Aynı yanlışı bu sefer o çiftçi yapıyor. Rektör beyin önerisi yasal düzenlemeyi düşüneceğiz. Sulama birliklerini toplantıya çağırdık. Sorunu çözmek için her şeye hazırız. Ayrıca toplantıyı düzenleyenlere teşekkür ediyorum” dedi.

Panel Yöneticisi Prof.Dr. Mermut Çoraklaşmanın tüm dünyada olduğunu belirterek “Bağdat yıllar önce bu sorunu tuzlu suları drenaj kanalları ile denize boşaltarak çözdü. Harran’a gönderilen suyun bir gün gelecek damlasına muhtaç olacağız. Bu nedenle verilen suyun hesabının yapılması gerekiyor” dedi.

Daha sonra söz alan Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu “Gap Sulamada, uydu görüntüsünden alınan verilere göre %20’lik bir su kaybı var. Drenaj çalışmalarını izliyoruz. Taban suları çok tuzlu ve Rutin olarak tahliye kanallarının temizlenmesi gerekiyor. Burada tuza en dayanıklı bitki pamuk bile verim kaybediyor. Biz bu konuda 1987 yılından bu güne kadar toprak ve tuzluluk haritasını çıkarttık. Tuzlulaşmanın olduğu taraf Akçakale tarafı fakat böyle devam ederse tehlike büyüyecek. Sulama metotlarının mutlaka değişmesi gerekiyor. Ovada basınçlı sulamaya geçilmeli. Taban suyu 2 metrenin altına indirilmelidir. Tuzlulaşmanın da sürekli izlenmesi gerekiyor. 50 bin hektar alanda ciddi miktarda taban suyu sorunu var” dedi.

Doç.Dr. Halil Kırnak ise sorunların Türkiye’deki bir çok ovada çıktığını belirterek bölgedeki feodal yapının ve kiralama usulü ile arazilerin işlenmesi bu sorunların devamını getirdiğini söyledi ve şöyle devam etti:

“Global ısınmanın sonucu bölgemizde her yıl daha az yağmur yağacak . Bu nedenle toprağın sulanmasını minimize etmek gerekir. Çiftçi bölgede en fazla destekleme hangi ürüne ise o ürünü ekiyor. %15 buğday ekilirken %75 pamuk, %1 ise sebze yetiştiriliyor. Başarılı sulama için eğitim hizmeti arttırılmalıdır. Geniş ürün yelpazesi geliştirilmelidir. Sulama için kürek dışında sifon gibi başka aletler de kullanılmalıdır. Tüm bunlar da eğitim ile olur. Tarım politikasının değişmesi ve acilen teknoloji kullanılması gerekiyor. Bölge halkına Ağaç sevgisinin anlatılması gerekiyor. Tüm tarlaların etrafı ağaçlandırılmalıdır. Ağaçlandırılma özendirilmelidir”.

Güneydoğum derneği başkanı Duygu Sucuka, dünden bugüne GAP’ı özetleyerek GAP’ın bir an önce bitirilmesi gerektiğini vurguladı.

Ziraat Mühendisleri odası başkanı Abdullah Melik ise; sadece tuzlanma sorunu değil, bölgesel bir çok sorun olduğuna dikkat çekti.