AKSA felaketinde son söz Yargı'da

17 Ağustos gecesi meydana gelen depremde en çok zararı gören Yalovalılara bir darbe de dünyanın 4. büyük entegre tesisi AKSA tarafından vuruldu. Özel Haber

AKSA felaketinde son söz Yargı'da
AKSA felaketinde son söz Yargı'da
GİRİŞ 07.11.2005 16:00 GÜNCELLEME 07.11.2005 16:00

17 Agustos 1999 gecesi Marmara’yı vuran depremin neden olduğu acılar hala dinmedi. Depremde belki de en talihsiz acıları yaşayanlar Yalovalılardı.

Bölgede bulunan dünyanın 4. büyük kimyasal entegre sanayi tesisi AKSA.AŞ’nin deprem sırasında patlayan zehir tanklarından çevreye sızan Vinil Siyanür’ün (ACN) yol açtığı kanser vakalarının şirket aleyhine açtığı dava ikinci kez Yargıtay’da temyize gidiyor. AKSA AŞ’nin işletme ruhsatının korsan, alınan tedbirlerin de yetersiz olduğunu iddia eden davacılar ile şirket arasında dava yaklaşık 4 yıldır devam ediyor.

AKSA AŞ’nin Sağlık Koruma Bandı yoktu

Artık kamuoyunun da yakından bildiği gibi, AKSA A.Ş’nin, sözü edilen “yasal” işletme ruhsatını alabilmesi için, asal ve yürürlükteki çevre ve sağlık yasalarına dayandırılan bir “Sağlık Koruma Bandı” (SKB) yoktu.1988 yılında, 10 ton kadar ACN kapasitesi ile çalışırken, Sağlık Bakanlığı tarafından en az 1.200 metre yari çaplı ve tam daire şeklinde bir alanı tümüyle pazarlık usulüyle satın alıp, kendi mülkiyetine alması, bu alanı kendisine SKB yapıp, etrafını çevirmesi gerekiyordu. Ancak bu işlemi yaptıktan sonra, yasal bir işletme ruhsatına kavuşabilecekti.

Avukatları da kanser

Depremden sonra, tesislerden sızan ACN’den kanser virüsü kapanlar Avukat Ayşe Aydemir’in öncülüğünde bir araya gelerek AKSA. AŞ. aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtılar. Davada 44 ayrı dosya bulunuyor. Davaya bakan Av. Ayşe Aydemir’in de aralarında bulunduğu 189 kişinin tamamı kanser hastası. Bu kişiler toplam 44 aileden oluşuyor ve dosya başına talep edilen tazminatın maddi ve manevi bedeli 100 milyar. Dava kapsamında ceza duruşmaları Yalova Asliye Ceza mahkemelerinde görüldü. Tazminat davaları ise Yalova 1., 2., ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerinde görüldü. O dönem, AKSA Genel Müdürü olan Selçuk Ergin bütün suçu üstüne almıştı. Fakat, bir süre sonra Selçuk Ergin de ACN’ye bağlı olarak kanserden ölünce davaların tümü düşmüş oldu. Ancak davacılar olayın peşini bırakmamakta kararlıydı. Yeniden görülen duruşmalarda, tazminat davalarının 1. aşamasında yerel mahkeme hakimi külliyen bütün davaları reddetti. Yargıtay 4. ceza dairesi davacıların haklı olduğuna karar vererek yerel mahkemenin aldığı kararı bozdu. Yerel mahkemeye gelen 2. davalarda ise dosya başına 452 TL maddi, toplam 1 milyar tazminata karar verildi. Dava yeniden temyize gitti. Davacılar, “bu tazminat rakamı fabrikanın doğru tedbirler alması için caydırıcı olmayacak, bu nedenle kararın bozulmasına ve tazminatın tümüne hükmedilmesi” istedi. 17 temmuz 2003 günü yerel mahkemede görülen duruşmada, davacılar haksız görülmekle kalmayıp bütün dava masraflarının da ödemeye mahkum edilmesi istendi. Yargıtay 4. hukuk dairesi bu kararı da esastan bozdu. Yargıtay’ın bu kararının ardından dava yerel mahkemede yeniden görüldü ve davaya bakan yeni hakim, dosya başına 1453 YTL tazminat ödenmesine karar verdi. Davacılar yerel mahkemenin kararını benimsemeyerek, kararı temyiz ettirmek için Yargıtay’a yeniden başvurdular.

Dava, 8 Kasım 2005 günü Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nde yeniden görülecek. Davacıların öncü sesi Av. Ayşe Aydemir’in tek bir isteği var:
“Dava oldubittiye getirilmesin, kamuoyu ve özellikle basın olaya duyarlı davransın.”