Üniversitelerin vurgunu 110 milyon

Rektör atamalarını eleştirileri sürerken Sayıştay Genel Kurulu, 3 yıl önce TBMM'nin talimatıyla başlattığı Kamu Vakıfları Araştırma Raporu'nu tamamladı.

Üniversitelerin vurgunu 110 milyon
Üniversitelerin vurgunu 110 milyon
GİRİŞ 09.08.2008 07:00 GÜNCELLEME 09.08.2008 07:00
Bu Habere 30 Yorum Yapılmış

Raporda yer alan şok ayrıntılar, üniversite vakıflarındaki usulsüzlüklerin korkunç boyutlara ulaştığını ortaya koydu. Sayıştay'ın üç yıllık incelemesinde ODTİ Geliştirme Vakfı ve bağlı (4) Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı, Boğaziçi Üniversitesi Vakfı, (2) Çukurova Üniversitesi Geliştirme Vakfı, Dokuz Eylül Üniversitesi Vakfı, Ege Üniversitesi Güçlendirme Vakfı, Hacettepe Üniversiteleri Kalkındırma ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı, İTÜ Geliştirme Vakfı (2 ayrı şirket), Selçuk Üniversitesi Vakfı, Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı dahil olmak üzere 11 üniversite vakfı ve onlara bağlı 16 şirketle ilgili birbirinden ilginç tespitler yer aldı. Raporun önümüzdeki ay Meclis Araştırma Komisyonu'na sunulması bekleniyor.

KİŞİSEL ÇIKAR SAĞLANMIŞ

İlk etapta, 28 üniversite ve bağlı vakıflarda inceleme yapılması talep edildi, ancak Sayıştay denetçisinin sayıca yeterli olmaması nedeniyle sermayesi 500 bin ile 1 milyon YTL arasındaki şirketlerin incelenmesi kararlaştırıldı. Bu kapsama giren 11 üniversitedeki vakıflarda yapılan incelemelerde, kamu kaynaklarının kullanımında kişisel çıkar sağladıkları, kaynakların heba edildiği, kamuya ait gayrimenkullerin bedelsiz ya da çok düşük bedellerle başka şirketlere kullandırıldığı saptandı.

GÖZDE KAYNAK TAŞINMAZLAR

Toplam 246 ayrı tespitin yer aldığı raporda, bunların en önemli kısmını ise vakıfların en gözde kaynakları olan üniversitelerdeki ihaleler ve kamu 'taşınmaz tahsisleri" teşkil etti. Raporda, incelenen tüm üniversitelerde, yasal hükümler çiğnenerek sahip olunan mülkler ya ücretsiz ya da sembolik ücretlerle vakıf şirketlerine yaptırılıp kiralandığına yer verilmiş.

Bu üniversitelerden biri Ege Üniversitesi (EÜ). EÜ Geliştirme Vakfı, üniversitenin mülkiyetinde bulunan arazi üzerine anahtar teslimi 6 katlı ve 150 odalı, (3 yıldızlı) Otel Ege adlı oteli yaptı. İhaleye başka firma çağrılmadığı için rekabet ortamının oluşmaması nedeniyle devlet bu işten toplam 1 milyon 2 bin 960 YTL'lik kamu zararına uğratıldı. Eski Rektör Prof. Dr. Refet Saygılı tarafından, 43 bin 333 metrekarelik arsa üzerine 10 bin metrekarelik bir hipermarketin EÜGV'ye yaptırılmasına karar verildi. İzmir'in en büyük alışveriş merkezlerinden olan Kipa adlı hipermarketin ihale tarihinden çok önce yaptırıldığı ve daha sonra 45 yıllığına üniversite vakfına kiralandığı belirlendi. Raporda, 'sanal bir ihale yapılmış' şeklinde nitelendirilen bu yöntemle devlet toplam 8 milyon 928 bin YTL zarara uğratıldı.

YOLSUZLUKLARDAN BiRKAÇ ÖRNEK

İstanbul Teknik Üniversitesi Geliştirme Vakfı'na bağlı Kültürel AŞ kayıtlarında yapılan incelemelerde üniversite bünyesinde bulunan Arıoğlu, Gök, İMKB ve Zeynep Birkan adlı dört adet öğrenci yurdu, 22.01.1998 tarihinde bu şirkete kiralandı. Üstelik yurtlar bina üzerinden değil, arazi sözleşmesi ile kiraya verildi. Üniversite yöneticileri, zaman zaman kendilerine bağlı çalışan vakıf şirketlerine ya da çeşitli derneklere doğrudan paralar da aktarmış. Örneğin, Ege Üniversitesi'nde, 2004-2007 yılları arasında üniversite tarafından alınması gereken bazı gelirler ve bağışlar vakıf şirketi tarafından tahsil edilmiş. Vakıf daha sonra bu parayı usulsüz bir şekilde kullanmış. Bu yolla devlet hazinesi tam 16 milyon 895 bin 731 YTL zarara uğratılmış. Boğaziçi Üniversitesi'nin dil kurslarından alınan ücretler, şirketlere devredilmiş. Bu şekilde, 2005 ile 2006 yılları arasında 4 milyon 503 bin 703 YTL'lik gelir kaçırılmış.

Harcamalarda şarap bile var

Sayıştay raporlarına göre, üniversitelerde yaşanan usulsüzlüklerin başında bu vakıflara fatura edilen ve haksız şekilde yapılan şahsi harcamalar bulunuyor. İncelenen 11 üniversitede yaklaşık 15 milyar YTL'lik kişisel harcama tespit edildi. Örneğin, Dokuz Eylül Üniversitesi'nde döner sermayeden kaçırılarak vakıf ve şirketlerine aktarılan paralar özel ihtiyaçları karşılamada kullanılmış. Faturalarda yer alan ve harcamaların kişisel olduğunu gösterir birkaç örnek ise şöyle: "Markalı ayakkabılar, biralar, kadın peti, diş macunu, tıraş bıçağı, Yeni Rakı, muhtelif zamanlarda alınmış Kavaklıdere Şarabı, yine muhtelif giyim eşyaları, müzik aletleri, markalı bayan pantolon, markalı hazır giyim eşyaları, markalı saatler, tabu oyunu, muhtelif iç giyimler, şahsi sağlık sigortası, yemek, telefon, muhtelif tüketim malzemeleri.

Hocalara da para aktarılmış

Raporda, üniversitelerde paraların nasıl keyfi olarak harcandığını ya da kaynakların peşkeş çekildiğini gösteren sayısız örnek var. Örneğin, Boğaziçi Üniversitesi'nde 2002, 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin giderleri üzerinde yapılan incelemede, öğretim üyelerinin dışarıya verdikleri hizmetler karşılığında elde edilen gelir döner sermaye yerine öğretim üyelerinin bizzat kendilerine ödendiği ortaya çıkarıldı. Böylece, üniversite 8 milyon 73 bin 629 YTL'lik bir zarara uğratıldı. Aynı üniversitede öğretim üyelerine yapılan ödemelerden 413 bin 366 YTL'lik eksik gelir vergisi ve fon payı hesaplanmış. Böylece, toplam 486 bin 225 YTL'lik hazine zararına sebebiyet verildiği tespit edildi. Dokuz Eylül Üniversitesi'nde ise bazı öğretim üyelerinin danışmanlık hizmetlerine mukabil üniversitenin döner sermayesine aktarılması gereken paralar başka vakfa aktarıldığı tespit edildi.

(Bugün)

YORUMLAR 30
  • TrabzonsporLu Suha 15 yıl önce Şikayet Et
    ktüde spor etkinlik parasi adi altında hersene ismi degisen haksız alınan bir para.. evet acıklanamayan bu etkinlik parasi neden alınmaktadir? Dava acanlari, neden okulu bitirememeyle tehdit etmektedirler. Bunlarda arastirilmali. Evet bu para harcın yanında kayıt yapilirken fazlaca daha sonrada kayıt anında alınan etkınlık parasının 4 e 1 i kadar bir oranla her harc donemı alınmaktadir. Cok ilginctirki, dava acanlari davalarndan vazgecırmek ıcın ellernden gelenı yapmıslardir. ne yazıkkı universitelerimizin hali böyle
    Cevapla
  • Perfect 15 yıl önce Şikayet Et
    Durum bu işte. Arkadaşlar istedikleri şu bu rantcıların Eger inanın AKP bunlara dokumasaydı yani ilgili kurumlardan sorumlu bakanlar kamu dairelerine baskı yapmasalar işinizi yapın diye inanın onlarda aynen diger devlet kurumları gibi işlerini yapmayacaklardı ve küllenip gidecekti.Ben derim ki refahımız için 2 kere daha AKP iktidarda kalmalı.O zaman Milletin borusu öter degilse bunlar geri gelirler.2 Kere daha AKP güle güle vatanı milleti az bir saltanata satanlar .
    Cevapla
  • mesut çakıroğlu 15 yıl önce Şikayet Et
    biliyordukta... güzel belgelenmiş bunu zaten biliyordukta yapanların yanına kar kalmasınki bişeye benzesin zaman aşımı olmadan her kör kuruşun hesabı sorulsun ve tahsil edilsinki bir daha cesaret dahi edilemesin böyle işlere hadi bakalım durmak yok yapılacak çok iş var daha
    Cevapla
  • mehmet can 15 yıl önce Şikayet Et
    hurşit dilaver beyi yürekten kutlarım. gerçekten kullandığınız başlık değişik pencere açtı hayatıma çok hoşuma gitti ve yüzde yüz doğruluk değerine sahip
    Cevapla
  • doğrucu davut 15 yıl önce Şikayet Et
    demek bunun için saldırıyorlar.. yıllarca chp'nin ve sezer'in çiftliği olan üniversiteler,teziç'in defolup gitmesi ve yerine düzgün bir yök başkanının atanmasıyla ilk adımda bir hayli rahatladı.ardından hırsız ve atatürk sömürücüsü,chp militanı rektörlere sıra geldi.görev süresi dolan bu sektörcü rektörler,naralar ve tehditler savurarak koltuklarından uzaklaştırıldılar.yerlerine gerçekten görev yapacak ve çalmayacak rektörlerin atandığına inanıyorum.çünkü sayın gül'e güveniyorum.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle