Lefkoşe elçisi: KKTC geleceğini karartıyor

Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, hantal devlet yapısıyla KKTC ekonomisinin yürümesinin mümkün olmadığını söyledi.

Lefkoşe elçisi: KKTC geleceğini karartıyor
Lefkoşe elçisi: KKTC geleceğini karartıyor
GİRİŞ 27.04.2011 17:13 GÜNCELLEME 27.04.2011 17:13

Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, hantal devlet yapısıyla KKTC ekonomisinin yürümesinin mümkün olmadığını, mevcut yapının sürdürülemez olduğunu belirterek, hantal devlet yapısından verimli devlet yapısına geçilmesi gerektiğini, aksi takdirde insanların kendi geleceklerini karartmış olacağını söyledi.

Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Kariyer Günleri açılış töreninde, ''Değişim Süreci ve İnovasyon'' konulu bir konuşma yaparak, dünya Türkiye ve KKTC ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.

KKTC'nin sorunlarının içeriden ve dışarıdan bakıldığında farklı göründüğünü ifade eden Akça, içeriden bakıldığında, içinden çıkılmaz sorunlar yumağı, dışarıdan bakıldığında ise aslında basit olduğunu, kendi kendisinin kalkınmasını engelleyen yapı olarak kamu varlığının göründüğünü kaydetti.

KKTC'de, ekonomik ve sosyal kalkınmada kendi kendine pranga vuran, ambargo koyan bir yapı bulunduğunu, bunu aşmanın mümkün ve çok basit olduğunu dile getiren Akça, KKTC'de kalkınma ve gelişmeyi sağlayacak potansiyel, insan ve doğal kaynak bulunduğunu vurguladı.

Hantal devlet yapısının kalkınmanın önünde engel olduğunu, kamu ve özel sektör çalışanları arasında gelir dağılımında adaletsizlik olduğunu ifade eden Akça, bu durumun düzelmesi gerektiğini söyledi.

EKONOMİK PAKETİN BEDELİ

KKTC için önerilerinin sorulması üzerine Akça, bu soruya ''ekonomik paketle'' cevap verdi. Akça, KKTC ve Türkiye hükümetleri arasında 2010-2012 yıllarını kapsayan ve kamuoyunda ''ekonomik paket'' olarak adlandırılan bir protokol imzalandığını, hazırlanmasında KKTC ve Türkiye'den 100 teknisyenin görev aldığını anlattı.

Protokolün uygulanması ve yapılması gerekenler konusunda görüş ayrılığı bulunmadığını kaydeden Akça, uygulamadaki sorunun, programın KKTC'de sahiplenilmesi ve bedelinin ödenmesi konusunda olduğunu söyledi.

Ekonomik paketin uygulanmasının bedeli ve mükafatları bulunduğunu ifade eden Akça, bedeli kısa vadede siyasilerin ödeyeceğini, ancak uzun vadede mükafatını ülkenin çocukları ve gençlerinin elde edeceğini, siyasilerin bu bedeli göze alması gerektiğini dile getirdi.

BEDELİ TÜRKİYE ÖDESİN ANLAYIŞI

KKTC'de, ''bedeli hep Türkiye ödesin'' gibi yerleşmiş anlayış bulunduğuna işaret eden Akça, ''Bedeli Türkiye ödeyip değişim yapılabilir, ancak kalıcı olmaz. Toplumun sahiplenmesi gerekir ki kalıcı olsun'' dedi.

Akça, ''paketin bedelini halk ödeyebilecek mi?'' yönündeki bir başka soruya karşılık olarak da, halkı sınıflara ayırmak gerektiğini, kamudan kaynak alanlarla (kamu çalışanları ve emeklileri) özel sektörde çalışanlar arasında gelir adaletsizliği bulunduğunu kaydetti.

Yaklaşık 32 bin kamu çalışanı ve kamu emeklisinin bütçeden aldığı payın yüzde 85 olduğunu anlatan Büyükelçi Akça, bu kesimin aldığı payın olması gereken yere gelmesi gerektiğini, böylece özel sektörde çalışan 100 bin kişinin önünün açılacağını söyledi.

Halil İbrahim Akça, hantal devlet yapısıyla bu durumun sürdürülebilir olmadığını ifade ederek, gelir düzeyinde dengenin sağlanabilmesi için özel kesimin seslerini duyurmaları gerektiğini belirtti.

YAPILMASI GEREKENLER

Büyükelçi Akça, verimli bir yapının oluşturulabilmesi için ilk önce hem devlete hem de geleceğe güvenin sağlanması gerektiğini vurguladı.

KKTC'nin boşu boşuna, olması gerekenden daha pahalı olduğuna işaret eden Akça, bu durumun, ticaretin Kıbrıs Rum tarafına kaymasına neden olduğunu ve Türkiye'ye ihracatın önünde engel oluşturduğunu, pahalılığın en önemli nedenlerinden birinin de faizlerin yüksekliği olduğunu söyledi.

KKTC'de dünya ortalamasının 3 katı pahalı elektrik enerjisi üretildiğini, bunun da pahalılıkta bir etken olduğunu dile getiren Akça, asgari ücretin kişi başına düşen gelir oranında sapmalar olduğunu söyledi.

Limanlar ve gümrüklerin adeta ''Çanakkale Geçilmez'' olduğunu ifade eden Büyükelçi Akça, liman ve gümrük uygulamalarının hammadde temini ve ihracatta pahalılığa yol açtığını kaydetti.

KKTC yüksek öğretim sektörünün çok büyük bir şans olduğunu ifade eden Akça, hayatın ucuzlatılmasının üretimi artıracağını vurguladı.

TÜRKİYE EKONOMİSİ

Türkiye ekonomisine de değinen Akça, uluslararası finans şirketlerinin öngörülerine göre, Türkiye ekonomisinin 2050 yılında dünyanın 9. büyük ekonomisi ve kişi başı 60 bin dolar gelire sahip olacağının ifade edildiğini kaydetti.

Türkiye'nin ekonomide iyi bir yere gittiğini belirten Akça, coğrafi konumunun ve genç nüfusun önemli bir avantajı olduğunu söyledi.

Büyükelçi, 2050 yılında Çin ve Hindistan ekonomilerinin toplamının dünya ekonomisi içindeki paylarının yüzde 30, Avrupa'nın yüzde 10-12, ABD'nin de yüzde 15-20 olarak hesaplandığını sözlerine ekledi.

KAYNAK: AA