Uzmanlar çılgın proje için ne dedi?

Uzmanlar, Erdoğan'ın açıkladığı 'çılgın proje'yi yorumladı. Projenin İstanbul için olumsuzlukları neler olabilir? Kanalın geçebileceği olası güzergahlar nereler olabilir?

Uzmanlar çılgın proje için ne dedi?
Uzmanlar çılgın proje için ne dedi?
GİRİŞ 27.04.2011 16:25 GÜNCELLEME 27.04.2011 16:25
Bu Habere 23 Yorum Yapılmış

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul için 'çılgın projesi'ni açıkladı.

Projeye göre, Karadeniz ve Marmara arasında yeni bir kanal açılacak, kanalın uzunluğu 40 kilometreyi bulacak, derinliği 25 metre, genişliği ise 150 metre olacak.

Erdoğan'ın projesini NTV canlı yayınında değerlendiren Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Zekai Görgülü, projenin Terkos'un ve Büyükçekmece'nin batısında gerçekleşeceğini söyledi. Görgülü, "Çılgın Proje'nin Terkos'un ve Büyükçekmece'nin batısında gerçekleşeceğini tahmin ediyorum" dedi.

Görgülü projeyle ilgili şöyle konuştu:

"Proje için Haliç-Cendere Vadisi gibi konuştuk ama simulasyonu izleyince bu tek başına bir kanal projesi değil. Özellikle Karadeniz kıyısında ciddi bir yapılaşmanın da kurulduğunu gördük. Belki de yeni açıklanan kentlerden biri de olabilir.

Böylesine bir kanalın maliyetini minimize edecek şekilde geçirmek açısından varolan mevcut yapılaşma bu konuda önem kazanıyor. Bir mevcut yapılaşma, ikincisi mülkiyetin özelde değil de kamuya ait olması yani hazine, belediye gibi. Başbakan böyle bir ipucu da verdi. Bu da doğaldır.

İstanbul’u bütün olarak düşündüğümüzde bu iki faktörü Küçükçekmece ve Marmara’ınn güney kıyısındaki bantlar hiç bir şekilde sağlamıyor. Bu alanlar da artık kendisini kuzeye doğru büyümeye atan alanlar. Dolayısıyla bunlar olağanüstü maliyetli ve tankerlerin, şileplerin böylesine bir dokunun içinden geçmesiyle boğazı kullanması arasında hiç bir fark yok. Tehlike orada da var çünkü bir yapılaşmanın içinden geçiyor olacak. Hem mülkiyet hem de yapılaşmanın olmadığı yerler adına baktığınızda benim tahminim Terkos’un ve Büyükçekmece’nin ötesinde gerçekleşecek.

'YILLARDIR İSTANBUL'UN GÜNDEMİNDEYDİ'

Bence çılgın değil. Çünkü bu konu boğazdaki güvenlik meselesi yüzünden zaten İstanbul’un gündeminde yıllardır varolan bir şeydi. Bence çılgın olan şey keşke böyle bir kanal gerçekten güvenlik meselelerini çözmeye yönelik sınırlar içinde kalabilse de yeni yapılaşmalara yeni toprak değerlerinin maksimizasyonuna imkan vermese.

'KUZEYDE YAPILAŞMA ARTACAK'

Simulasyonda bunu gördük özellikle Karadeniz’de çok ciddi bir yapılaşma var. Onu da 3. köprüyle bağladığımızda İstanbul’un çiğeridir dediğimiz alanlar yapılaşmaya başlayacak. Temel tehlike burada. Biz planlamayı bıraktık olağanüstü bir projeci anlayışa girdik. Başbakan bunu açıklarken şunu düşündüm 2 sene önce İstanbul’da bir Metropolitan Planlama Bürosu kuruldu. Uzmanlar olağanüstü hizmetler verdiler. O planlamanın, projelerin içinde bu tür senaryolar yoktu. Mevcuttaki İstanbul’un 100 bin ölçekli planında da böyle şeyler yok. Ama projeci tavır var ve bütün İstanbul’un yeni baştan ele alınması gerekiyor.

CAŞIN: DÜNYA ULAŞTIRMA MERKEZİ OLACAK

Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Mesut Caşın da, "Bence mükemmel bir proje. Her şey düşüncelerde başlar. Almanlar Baltık'a çıkamıyordu Danimarka boğazını yaptı. Süveyş'i yapan da Türk zekası. Başka bir şey Fatih, Kasımpaşa'ya girdi Bizans'ı aldık. Bu daha önemli bir proje neden? Rusya'yı ve Karadeniz'e sahili olanları da rahatlatacak. Bir başka şey Türkiye'nin savunmasının bel kemiği Boğazlar.

Burası bir dünya ulaştırma merkezi olacak. Yeni bir iş sahası doğacak. İstanbul sanayileşmenin de bel kemiği oldu ama artık taşıyamıyor. İzmit Körfezi de doldu. En ideal yer burası.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne göre bir zararımız yok. Burada hukuken bir ada doğdu. Türk adası oluyor. Uluslararası hukuk açısından kontrol tamamen bizde olacak. Savunmamızı da güçlendirecektir."

PROF. DR. AHMET VEFİK ALP: OLUMLU BULUYORUM DESTEKLİYORUM

Olumlu bulup destekliyorum. Ancak bazı çekincelerim var. İnsanların tepkisi özellikle bölgede yaşayanların reaksiyonları ölçülecek. Böyle bir doğaya bu kadar ciddi bir müdahale yapılacaksa çok derinlemesine çalışmak gerekir.

KABUS ŞEHİR OLABİLİR ÇEKİNCESİ

Ben İstanbul'un daha fazla büyütülmesini tehlikeli buluyorum. Bu proje yeni inşaat alanları açmasın diyorum. Çok ciddi bir girişim. Doğa sonra çok ciddi tepkiler verebiliyor. İstanbul'un daha çok büyümesi çok tehlikeli.

Kentin kuzeyinde görülen son akciğerler de yok olacak. Mevcudu korumak gerekir. Bu gibi projeler İstanbul'un büyümesini tetiklememeli. Başbakan'da seçim heyecanı da var tabii. Bu süreç doğru işlenmezse İstanbul 30 milyona dayanır ve İstanbul kabus şehir olur. Yaşanmaz, yer bulunamaz, güvenliği sağlanamaz bir şehre dönüşürüz.

İSTANBUL SERBEST MİMARLAR DERNEĞİ BAŞKANI OĞUZ ÖZTUZCU:

Bu kanalın şehre getireceği etkiler önemli unsur. Soru işareti Karadeniz’den giriş olacka. İstanbul’un ormanlarının ve su havzalarının bulunduğu bölge. Bunun mutlaka etkisi olacaktır. Bu kontrol altına alınacak mı? Bu meçhul. Elimizde plan yok. Nereden geçtiği, ne olduğu hakkında elimizde bilgi yok. Projenin çıkış noktası mantıklı ama soru işaretleri var.

İSTANBUL UMUM EMLAK KOMİSYONCULARI ODASI 2. BAŞKANI NİZAMETTİN AŞA

Emlak piyasası açısından önemi Kanal İstanbul’un kentsel dönüşüme büyük etkisi olacağını söyledi Başbakan.

Bu çok büyük bir emlak hareketine neden olacak. Bunun hangi açısından bakarsanız bakın o bölgede çok büyük emlak hareketi olacak. Ve bu spekülasyona çok açık. Spekülatif hareketler hemen başlayacaktır. Bunun önlenmesi gerek şimdi. Bunun bir de çevresel yönü var. Batıdan da doğudan da geçecek olsa simülasyondaki alan ormanlık araziyi işaret ediyor. O bölgede mutlaka ağaçlıklı yapı sözkonusu. Bunun korunması çok önemli. İşgal ve gecekondulaşmanın o bölgedeki çok önemli.

Bunu bilen planlayan kim varsa üzerine baskı oluşacaktır. Bunun bir de çevresel yönü var. Batıdan da geçecek olsa, doğudan da geçecek olsa. Videoda gördüğümüz gibi ormanları gösteriyor. O bölgede mutlaka bir ağaçlık yapı söz konusu. Bunun korunması çok önemli. Bu bölgedeki işgal ve gecekondulaşmanın önlenmesi çok önemli.

Bu çok büyük bir emlak hareketine sahne olabilecek bir proje. Vatandaşlar dikkatli olsa da zaten oraya bir akın başlayacak.

İSTANBUL ŞEHİR PLANCILARI ODASI BAŞKANI:

İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman:

Bu bir çılgın proje mi, evet çılgın proje ve dünyayı ilgilendiriyor. Lozan'ı yeniden yazmak gerekiyor. Proje alanı olarak Avrupa Yakası'nda yeni bir alan olacak ve yeni bir yerleşim alanı yaratılacak. Ayrıca bu proje bir havalimamı ile ilişkilendiriliyor. Bu durumda projenin Silivri civarında olacağı söylenebilir. Güzergah olarak Terkos ve Büyükçekmece aksı birleştirilebilir. Topografik olarak Hadımköy ve üstü böyle bir kanal geçişine imkan verir. Oradaki vadi bu anlamda bu proje için uygun gözüküyor.

MÜSİAD GENEL BAŞKAN BAŞKAN YARDIMICISI MİMAR MURAT KALSIN:

Çılgın projenin kesin olarak nerede yapılacağı konusunda elimizde kesin veri yok ama çok da fazla alternatif yok. Daha önce gündeme gelen Haliç olmayacak. Haliç'in uzatılması söz konusu değil. Burada amaç Boğaz'ı korumaksa zaten Haliç doğru yer değil. Büyükçekmece ve Terkos Gölleri birleştirilip Karadeniz'e açılabilir.

Bu durumda şehrin yoğunlaşması batıya kaymış olacak. Ayrıca şehrin ikiye bölünmesi de söz konusu. Ama göç artabilir bu bölgeye. Bir de

Marmara'da ciddi bir fay hattı var. Bu fay hattı, depremde tsunami olduğunda 150 metre genişliğindeki bir kanalda ciddi riskler ortaya çıkarabilir. nedenle 2 yıllık etüd süresinde çok iyi çalışmalar yapılmalı ve siyaseti düşünmeden herkes bu projeye katkı vermeli.

KRİZ KAHİNİ ROUBİNİ ÇILGIN PROJEYİ YORUMLADI

Kriz kahini ünlü ekonomist Roubini, Erdoğan'ın açıkladığı çılgın projeyle ilgili olarak, "İstanbul'un rolü bu tür projelerle büyümeye devam edebilir. Bu tür büyük altyapı projeleri İstanbul'un ve bölgenin ekonomik büyümesine de katkı sağlar" dedi.

Kriz kahini olarak bilinen ünlü ekonomist Nouriel Roubini, Türkiye ekonomisi için en büyük riskin cari açık ve aşırı hızlı kredi genişlemesi olduğunu vurguladı.

CNBC-e'ye konuşan Roubini, "Cari açığın milli gelire oranı 2010'da yüzde 6'nın üzerindeydi. Bu yıl bu rakam daha da yükselebilir. Emtia fiyatlarındaki artış ve iç talebin aşırı hızlı büyümesi cari açığı daha da yükseltebilir. Daha önce cari açığın finansmanında doğrudan yabancı yatırımlar ön plandaydı. Son dönemde ise sıcak parayla finansman sağlanıyor. Bu da sistemde kırılganlığa yol açabilir" dedi.

Roubini, Merkez Bankası'nın düşük faiz-yüksek munzam politikası başarıya ulaşmazsa, bankanın geleneksel politikalara dönerek faiz artırabileceğini söyledi.

Roubini, "Merkez Bankası'nın aldığı tedbirlerin işe yarayıp yaramadığı izlenmeli. Yıllık yüzde 30'u aşan ciddi bir kredi büyümesi var. Bireysel konut kredilerinde bu oran daha da yüksek. Eğer önlemler işe yaramazsa ve enflasyonda artış başlarsa faiz artırımı gibi daha geleneksel önlemler gerekli hale gelebilir" diye konuştu.

Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıkları artırmasının ise bankacılık sistemini uzun vadede güçlendirebileceğini belirterek, "Merkez Bankası'Nın tedbirleri bankacılık sektörünü daha dayanıklı hale getirebilir. Çünkü aşırı hızlı kredi genişlemesi devam ederse finansal kırılganlığa yolaçacaktır. Buradaki tüm amaç kredi büyümesini kontrol altında tutmak ve takipteki kredi oranının artmasını önlemek" dedi.

Roubini, Erdoğan'ın açıkladığı çılgın projeyi de değerlendirdi. Roubini şunları söyledi: "Elbette İstanbul önemli bir lojistik ve taşımacılık merkezi. İstanbul'un rolü bu tür projelerle büyümeye devam edebilir. Bu tür büyük altyapı projeleri İstanbul'un ve bölgenin ekonomik büyümesine de katkı sağlar."

AB TÜRKİYE'Yİ ALMAYARAK HATA ETTİ

Türkiye Perakendeciler Federasyonu'nun İstanbul'da düzenlenen yerel zincirler konferansında da konuşan Roubini, Türkiye'nin bu yıl yüzde 6 büyüyebileceğini kaydetti ve "Avrupa Birliği Türkiye'yi tam üye yapmayarak hata etti" dedi. Roubini'ye göre 12 Haziran'daki seçimler ise büyüme sürecini etkilemeyecek.

AĞAOĞLU: İKİNCİ BİR BOĞAZ YAPMAK ÇILGIN BİR PROJE DEĞİL

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, "İkinci bir boğaz yapmak çılgın bir proje değil. Türkiye bunu yapabilecek güçte..." dedi.

Şirketin, inşaatları tamamlanan üç projesinin erken teslim töreninde konuşan Ağaoğlu, toplam 2 bin 223 daireden oluşan 3 ayrı projeyi yaklaşık 1 yıl kadar erken tamamlayarak teslim ettiklerini belirtti.

My City Bahçelievler’i 8 ay, Sky Towers projesini 10 ay ve My Town Ispartakule’yi 12 ay erken teslim ederek daire sahiplerine büyük ekonomik avantaj kazandırdıklarını anlatan Ağaoğlu, 2011 yılında inşaatına başlayacakları 10 bin konutu da, söz verecekleri tamamlanma tarihinden önce teslim edeceklerini ifade etti.

Gazetecilerin, yaklaşan genel seçim ve bankaların munzam karşılıklarının artırılmasına ilişkin sorusuna yanıt veren Ali Ağaoğlu, seçimlere 50 gün kaldığını ve bir sürpriz beklenmediğini ifade ederek, istikrarın bozulmaması durumunda ekonominin daha güçlü olacağına dikkati çekti.

Munzam karşılıkların artırılmasının finans sektörüne bir yük getirmekle birlikte, kendileri için çok ciddi bir sorun olmayacağına da değinen Ali Ağaoğlu, "Biz ekonomik krizin en kötü günlerinde insanlar ekmek almaya bile çekinirken 1 haftada bin daire sattık. Ben neredeyse 40 yıldır bu işin içindeyim, bugünkü gibi faiz oranları hiç görmedim. Mevcut oranların iyi olduğunu düşünüyorum. Munzam karşılıkların faiz üzerinde olumsuz etkileri olsa da bu bizim sektörü çok fazla etkilemez. Bir frenleme yapacağını düşünmüyorum. Biz yaklaşık yüzde 15 oranında bir büyüme öngörüyoruz" dedi.

-"GEÇ BİLE KALDIK"-

Başbakan Erdoğan’ın, daha önce çılgın proje olarak tanıtılan Kanal İstanbul projesini açıklaması üzerine bu konuda bir değerlendirme yapan Ali Ağaoğlu, projenin Osmanlı’dan bu yana düşünülen bir proje olduğunu ve ilk olarak Abdülmecit döneminde gündeme geldiğini, böyle bir kanalın yapılması için çok geç kalındığına inandığını belirtti. Ali Ağaoğlu şunları söyledi: "İkinci boğaz projesinin ayrıntılarını henüz bilmiyoruz, göreceğiz. Dünyanın en önemli doğal mirası olan Boğaziçi’ni korumak için böyle bir projeye ihtiyaç vardı. Bölgede Hazine arazileri olduğu için maliyeti makul olacaktır.

Kanaldan gemi geçişleri sayesinde elde edilecek gelirle zaten bir süre sonra maliyetini de karşılayacaktır. Mutlaka o bölgeye bir hareket getirecek ve özellikle de İstanbul’un göç sorunu nedeniyle yaşadığı sorunların azalmasına da yol açacak. Bölgedeki Hazine arazileri imara açılırsa devlet buradan elde edeceği geliri de proje yapımına aktarabilir. İkinci bir boğaz yapmak çılgın bir proje değil. Türkiye bunu yapabilecek güçte..."

VARDAN: KANAL İSTANBUL'UN ÜLKE EKONOMİSİNE CİDDİ KATKISI OLACAK

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan “Kanal İstanbul” projesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan “Kanal İstanbul” projesini Türkiye’nin ekonomik gelişmesine paralel olarak çok önemli bir adım olduğunu belirterek, “Bu proje ile Türkiye’nin bölgedeki ekonomik rolü artacaktır” dedi.

Vardan’ın açıklamaları şu şekilde:

Sayın Başbakanımızın açıklamış olduğu ‘Kanal İstanbul’ projesi iş dünyası ve halkımızı heyecanlandırmıştır. Projeyi sadece bir kanal, sadece bir inşaat işi olarak görmemek gerekir. Bu projenin beraberinde getirdiği çeşitli faydaları olacaktır. Dünya çapındaki bu projenin, ülkemiz ekonomisine ciddi katkılarda bulunacağını düşündüğümüz gibi, böyle bir projenin hayata geçirilmesiyle, öncelikle boğazlardaki tanker ve yük gemileri kazaları riski ortadan kalkacaktır. Boğazlar artık transit geçiş alanı olmayacak, daha çok turizme yönlendirilecektir. Dünyanın incisi dediğimiz ‘İstanbul Boğazı’ gerçekten bir inci olacaktır.

Tabii bunların yanında, ‘Kanal İstanbul’ projesi, kanal geçiş ücretleri, inşaat işleri, çevre işleri vb. birçok konuda iş sahası oluşmasına vesile olacaktır. Aynı zamanda yeni, planlı ve çağdaş yerleşim bölgelerinin oluşmasına, bölgenin gelişmesine de çok ciddi bir katkısı olacağı kanaatindeyiz.

Sayın Başbakanımızın açıkladığı bekleme süresi ile ilgili zararın yanı sıra bu kanalın kullanılması ile bu hatta sevkiyat yapmak isteyen ülkelerin sayısı da her geçen gün artacaktır. Asya ile Avrupa arasında bir köprü niteliği taşıyan Türkiye’nin bölgedeki ekonomik rolü de bu vesileyle artacaktır. Sonuçta biz bu projenin Türkiye’nin gelişmesine paralel olarak atılmış önemli bir adım olarak görmekteyiz.

Bütün bunlarla beraber İstanbul, dünyanın hakikaten en güzel kentlerinden biridir ve her türlü yatırıma layıktır. Özellikle deprem riskinin konuşulduğu günümüzde İstanbul’un baştan sona ele alınmasında yarar vardır. Yeni oluşturulacak yerleşim alanlarıyla eskilerin ikamesi ve eskilerin rehabilitasyonu hepimizin gündeminde olmalıdır.

BAŞBAKAN'IN "ÇILGIN PROJESİ" BARTIN ÜNİVERSİTESİ'NDEN İDDİASI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, merakla beklenen "Çılgın Proje"si Bartın Üniversitesi tarafından hazırlandı.

Bartın Üniversitesi (BÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mete Gündoğan'ın hazırladığı proje Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Çılgın Proje" olarak kamuoyuna açıklandı. Projeye göre, İstanbul artık içinden iki deniz geçen bir şehre dönüşecek. Karadeniz ve Marmara denizinin arasına yaklaşık 45-50 kilometre uzunluğunda bir kanal yapılacağını açıklayan Erdoğan, projenin adının 'Kanal İstanbul' olduğunu açıkladı. Erdoğan, "Her türlü olumsuzluğu, haksızlığı önlemek adına projenin yeri ve maliyeti konusunu gizli tutmaya devam edeceğim" dedi.

Projeyi hazırlayan Prof. Dr. Mete Gündoğan, "Bu projeyi kitap olarak hazırlayıp yazmıştım ve 2010 yılında yayınlamıştım. Bu kitapta böyle bir proje olduğunu ifade etmiştir. Türkiye 8 deniz yaylasının ortasında bir devlettir. Büyümek istiyorsa, çok büyüyerek atılımlar yapmak istiyorsa, Hazar Denizi, Marmara, Karadeniz, Ege, Akdeniz Kızıldeniz, Büyük Okyanus Basra Körfezini, bir ekonomik devinin içinde birleştirmesi gerekir. Boğazların yükünü çok artıracaktır ve kanallar oluşturulması gerekir. İki kanal yapılması gerekir. Birisi önce diğeri sonra yapılmalıdır. Bu kanallar ancak Türkiye'yi çağdaş bir şekilde büyütebilir. Başbakan'ın 'Çılgın proje' olarak açıklamasına çok memnun oldum. Böyle fikirlere değer verip uygulamaya vermesi, bilim dünyasına verdiği değeri gösterir. Böyle projelerle Başbakan Türkiye'nin önünü açacaktır. Önümüzdeki yüzyılda lider olma, yeni bir dünyayı kurma projesi gibi görünüyor. Ben kitabında bu fikirleri 2010 yılında yazdım. Kitabın imzalı bir kopyasını Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a yollamıştım. Bunları analiz ettiler ve bu projeyi uyguluyorlar" dedi.

Prof. Dr. Mete Gündoğan yeni bir kanal oluşturulması gerektiğini ve teknik çalışmanın uygulayıcılar ve uzmanlar tarafından yapılacağını ifade etti.

NTV-AA-İHA

YORUMLAR 23
  • Ziyaratçi 13 yıl önce Şikayet Et
    Güzel proje.... kanalın suyun içinde kalan her iki tarafınada,dev camlarla suyun içi gözükecek şekilde;avmler,eğlence merkezleri,ibadethaneler vs gibi ihtiyaç duyulan her alana uygun bir şekilde değerlendirilebilir...
    Cevapla
  • Timur 13 yıl önce Şikayet Et
    biri çıksın konuşsun. Tayyip babanın duble yollardan sonra boğazıda duble hale getirmesinin duble yola benzemediğini biri çıkıp şimdi söylesin.
    Cevapla
  • Dante EaSy 13 yıl önce Şikayet Et
    proje güzel. Sürekli doğudan batıya bir bir göç ve iş adamlarının işine yaracak bir işsiz ordusu ve hali hazırda ucuz iş gücü istanbul her projeyi hak edicek güzellikte ama çok kalabalık orayı yaşanmaz hale getirdikden sonra bir işe yaramaz doğu ya yatırım yapın kürtler üzerinden kimseye siyaset yaptırmayın
    Cevapla
  • Dante EaSy 13 yıl önce Şikayet Et
    proje güzel. Ama her yatırımı istanbula izmire bursaya ankaraya ya yaparsanız özellikle doğuanadolu yu oraya zorla göç ettirirsiniz ve birileri ordakileri kürt sorunu var diye ayaklandırır bu gün ki gibi 10 milyar doları küçük illerde istihdama harcasanız istanbul daha yaşanacak yer olur
    Cevapla
  • HalitBinVelit 13 yıl önce Şikayet Et
    BÜyük Projeleri Büyük insanlar düşünür yapar? Bu proje kanuni Sultan sülaymanın Demekki bu projede bir hikmet var?.ve Dikat Bugün Kanuninin Doğum günü ve projenin açıklama Tarihide bugün?.. .
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle