Vardan: Korkutan devlet istemiyoruz!

Müstakil Saniyici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, vergi mükellefi ile vergi idareleri arasındaki ilişkinin düzeyi, şekli ve yapısının devamlı gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Maksat; insanlarda korku uyandırmak değil, vergisini gönül rahatlığıyla veren bir topluluk oluşturmak olmalıdır. Sonuçta korkan değil gönüllü mükellef, korkutan değil sevecen devlet yapısı oluşsun istiyoruz” dedi.

MÜSİAD’dan yapılan açıklamaya göre “Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırma Yasasının Getirdiği Fırsatlar” konulu Perşembe toplantısında konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, yapılandırma ile çift taraflı bir kazanımın söz konusu olduğunu vurguladı. Devlet alacaklarını tahsil etme imkanı bulurken mükelleflerin de borçlarını yeniden yapılandırarak ödeme imkanı elde ettiğine dikkat çeken Vardan, bu yasaya ve yasanın getirdiklerine hiçbir zaman vergi affı olarak bakmadıklarını bildirdi. Vardan, “Biz buna, bir ‘barış’, bir ‘uzlaşma’ olarak baktık, gelişen yeni ekonomik durumlara, koşullara bağlı olarak ‘borçların ödenme imkânının oluşturulması, borçların tasfiyesi’ dedik. Ve başından beri bu yasayı, ülkemizin dünya ekonomileri arasında aldığı konum itibariyle bir fırsat olarak gördük, üyelerimizi de bu yönde bilgilendirmeye çalıştık. Zaten borcun affı da söz konusu değildi” açıklamasında bulundu.

Vergi mükellefi ile vergi idareleri arasındaki ilişkinin düzeyi, şekli ve yapısının devamlı gözden geçirilmesi ve zamana bağlı olarak geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Vardan şu açıklamalarda bulundu:

“Maksat; insanlarda korku uyandırmak değil, vergisini gönül rahatlığıyla veren bir topluluk oluşturmak olmalıdır. Aslında bu ilişkinin düne nazaran bugün, oldukça gelişmiş ve iyileştirilmiş olduğunu görüyor ve bunu takdirle karşılıyoruz. Ancak insanların kafalarındaki, yıllardır oluşmuş algı, maalesef kolay değişemiyor. Bugün hala, mükellefin güven, vergi idaresinin de sadakat aradığı görülmektedir. Bu bağlamda, vergi dairesi ve mükellef ilişkisinin kalitesini artırmaya yönelik olarak; şeffaflık, sürdürülebilirlik, istikrar ve hesap verebilirlik gibi artık objektif kriterlere ve çağdaş normlara göre bir ilişki modeli geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sonuçta korkan değil gönüllü mükellef, korkutan değil sevecen devlet yapısı oluşsun istiyoruz.”

-“OYUNDA BAŞARILI OLMAK İSTİYORUZ”-

Dünyanın artık küresel bir köy haline geldiğini söylen MÜSİAD Başkanı konuşmasına şöyle devam etti:

“Rekabet arttı ve tüm dünya pazarları iş adamları için bir oyun sahası oldu. Bizler de, Türk girişimcileri ve işadamları, ülkemizin 2023 hedeflerine katkı sağlayacak olan özel sektörün temsilcileri olarak, bu oyunda başarılı olmak ve hedeflere ulaşmada katkı sağlamak istiyoruz.

Yeri gelmişken, özellikle yapılandırma çalışmalarının hazırlık aşamasında MÜSİAD olarak aktif olarak yer aldığımızı sizlerle paylaşmak istiyorum. Gerçekten, yapılandırma hususları konusunda kapsamlı bir çalışma yaparak, önerilerimizi hem Müsteşarlık, hem de Gelir İdaresi Başkanlığı ile paylaşma fırsatımız oldu. Sektör temsilcileri olarak, ihtiyacın nerede olduğunu iyi tespit edebilmemiz sebebiyle hemen tüm önerilerimizin dikkate alındığını sevinerek müşahede ettik. Ayrıca, MÜSİAD olarak, yeniden yapılandırma süresi başladığından bu yana gerek Genel Merkez, gerekse şubelerimiz aracılığıyla bir çok programı hayata geçirerek üyelerimizi ve kamuoyunu bilgilendirdik. Özellikle iş dünyasını ilgilendiren mevzuat çalışmalarında sektör temsilcilerinin, yani bizlerin görüşlerine başvurulması, yapılan düzenlemelerin isabetliliğini artırmakta olduğunu da belirtmek istiyorum.”

-“VERGİDE İNSAN UNSURU UNUTULUYOR”-

“Bir toplumda mali ve iktisadi olaylar ile siyasi, hukuki ve sosyal yapı arasında karşılıklı etkileşimin dikkate alınması önemli bir gerekliliktir” diyen Vardan, “Vergi sisteminin reformlar yoluyla yapılandırılması sırasında belki de en fazla ihmal edilen unsur vergi ödemekle mükellef olan bireylerin en önemli aktör olduğudur. Vergilendirme konusunda uyulması gereken uluslararası kurallar ve standartlar var olmakla birlikte, her ülkenin vergi sisteminin, toplumsal, politik ve hukuki yapılardan etkilendiği de bir gerçektir. Dolayısıyla vergi sisteminin sadece finansman gerekliliği açısından görülerek insan unsurunu dışlaması, verginin geniş kitlelere yayılmasını engellemektedir” dedi.

-“VERGİ YABANCI YATIRIMCININ ÖNÜNÜ KESMEMELİ”-

Vergi düzenlemeleri yapılırken dikkat edilmesi gereken konulara da değinen Vardan, yerli ve yabancı yatırımcıların çekilebilmesi için yerel veya bölgesel vergi avantajları sağlanmasının oldukça önemli olduğunu belirtti. Vardan, yatırımcının ülke içinde kalmasını sağlayacak ve Türkiye’ye yeni yatırımları çekecek, vergi gelirlerini azaltmadan, vergiyi tabana yayacak adil bir sistem üzerinde çalışmaların artırılması gerektiğini kaydetti.

-TÜM SİSTEMLE İLGİLİ DİĞER ÖNERİLER-

Vardan tüm sistem ile ilgili diğer önerilerini şöyle sıraladı:

-Mevcut sistemin, rekabet ortamına ve ulaşılması hedeflenen gelişmiş ülkelerin sistemlerine uygun olarak iyileştirilmesi, geliştirilmesi,

-Yerli ve yabancı yatırımların çekilebilmesi için yerel ve/veya bölgesel vergi avantajlarının sağlanması,

-Mükellef ile idare arasındaki ilişkilerinin hem uygulamada, hem de beyinlerde yeni bir düzeye oturtulması,

-İnsanların bu kutsal görevi gönül rızasıyla ifa edebilecekleri bir ortamın oluşturulması,

-Hakkaniyet ölçüsünün tüm insanlarda herhangi bir şüphe bırakmayacak şekilde yerleşmesi,

-Türkiye’de çalışıp, kazanan herkesin, bu hakkaniyete uygun şekilde vergilerini muntazaman ödemesi ve ödemesi gerektiğini artık bilmesi gerektiği, başlıkları bizce çok iyi değerlendirilmelidir.