9. eTR Ödülleri sahiplerini buldu

TÜSİAD ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından, AVEA ana sponsorluğunda gerçekleştirilen ''9. eTR Ödülleri'', düzenlenen törenle sahiplerine verildi.

9. eTR Ödülleri sahiplerini buldu
9. eTR Ödülleri sahiplerini buldu
GİRİŞ 19.12.2011 16:59 GÜNCELLEME 19.12.2011 16:59

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tören Salonu'nda törende yapılan elektronik oylama sonucunda, Kamudan Vatandaşa e-Hizmetler kategorisinde Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü ''Otokontrol 5664'' projesiyle; Kamudan İş Dünyasına e-Hizmetler kategorisinde Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ''BelgeNET'' projesiyle; Kamudan Kamuya e-Hizmetler kategorisinde ise Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü ''Kamu Personel Harcamaları Yönetim Sistemi'' projesiyle ödüle değer görüldü.

Büyük Ölçekli Belediye ödülü, ''Koski Mobil İş Takip'' projesiyle Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğüne (KOSKI); Orta Ölçekli Belediye ödülü ''Fatih Mobil'' projesiyle Fatih Belediyesine; Küçük Ölçekli Belediye ödülü ''Karasu Akıllı Kent'' projesiyle Karasu Belediyesine verildi.

Törende, modern devlet anlayışını destekleyen, şeffaflık, sosyal sorumluluk gibi ilkeleri benimsemiş uygulamalar arasından da Küçükçekmece Belediyesi ''Küçük Kazanımlar'' projesiyle; ''Yeni Kart'' projesiyle de Yeni Mahalle Belediyesi TÜSİAD-TBV eTR Yürütme Kurulu tarafından Özel Ödül verildi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Teknoloji, İnovasyon ve Bilgi Toplumu Komisyonu Başkanı Erman Ilıcak, 2002 yılında yaklaşık 526 milyon lira olan bilgi iletişim teknolojileri yatırım ödeneğinin, 2011 yılında 2 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirterek, ''e-Devlet kapısı kapsamında sunulan hizmet sayısı 2010 yılı sonunda 246'ya ulaştı. AB'nin 9. e-Devlet Ölçme ve Kıyaslama Çalışması'na göre Türkiye, hizmetlerin elektronik ortama taşınmasında yüzde 89 ortalama ile yüzde 82 olan AB ortalamasının üzerinde yer aldı'' dedi.

TÜSİAD ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından, Avea ana sponsorluğunda gerçekleştirilen ''9. eTR Ödülleri'', Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tören Salonu'nda düzenlenen törenle sahiplerine verildi.

Törende konuşan Ilıcak, 2003 yılından beri düzenlenen ödüllere bugüne kadar 241 proje ile başvuruda bulunulduğunu, 12 projenin de finale kaldığını belirtti. Bu sene ise 33 başvuru aldıklarını, 16 projenin finale kaldığını söyleyen Ilıcak, hızlı değişim, rekabet ve küreselleşme neticesinde, bilişim teknolojilerindeki gelişmelerin, daha verimli hizmet ve daha demokratik yönetişim anlayışını güçlendirdiğini ifade etti.

Ilıcak, ''Türkiye'de kamunun bilgi ve iletişim teknolojileri yatırımlarında önemli artışlar gözlemlendi. TÜİK verilerine göre 2002 yılında yaklaşık 526 milyon lira olan bilgi iletişim teknolojileri yatırım ödeneği, 2011 yılında 2 milyar lira olarak gerçekleşti. 'e-Devlet kapısı' kapsamında sunulan hizmet sayısı 2010 yılı sonunda 246'ya ulaştı. AB'nin 9. e-Devlet Ölçme ve Kıyaslama Çalışması'na göre Türkiye, hizmetlerin elektronik ortama taşınmasında yüzde 89 ortalama ile yüzde 82 olan AB ortalamasının üzerinde yer aldı'' diye konuştu.

AB istatistik birimi Eurostat'ın araştırmasına göre, 2011 yılında yüzde 43 olan hane halkı internet kullanım oranının ise, yüzde 73 olan AB ortalamasının altında olduğuna dikkati çeken Ilıcak, Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan ''Ağyapı Hazırlık Endeksi''nde de Türkiye'nin 138 ülke arasında 71. sırada yer aldığına işaret etti.

''e-Devletten yararlanan vatandaş sayısı 10 milyon 363 bine ulaştı''

TBV Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı, 9 yıl içinde, e-Devletten yararlanan vatandaş sayısının 10 milyon 363 bine ulaştığını belirterek, ''65 yaşın üzerindeki kullanıcı sayısı 350 bini aşıyor. Kullanıcılar, 38 kurumun 283 hizmetini internet üzerinden alabiliyor. Günlük kullanıcı sayısı 3 milyon. e-Devletin sağladığı tasarruf da giderek daha büyük rakamlara ulaşıyor. Emekli Sandığı'ndaki uygulamanın toplam mali faydası 82 milyon 100 bin doları, Sosyal Sigortalar Kurumunda 1 milyar 800 milyon doları aştı. Bağ-Kur'da 1,5 milyar doları aştı'' diye konuştu.

e-Devlet sayesinde elde edilen tasarrufun, her yıl kamuoyuna ayrıntılı bir şekilde açıklanmasının, e-Devletin, vatandaş tarafından daha çok takdir edilmesini sağlayacağını dile getiren Eczacıbaşı, e-Devleti ve e-Dönüşümün ülke ekonomisinde verimliliği artıracağını, böylece Türkiye'ye küresel rekabette avantaj sağlayacağını anlattı.

İletişimin, sabit cihazlardan mobil cihazlara kaydığı bu dönemde e-Devletin de m-Devlete yani mobil devlete doğru evrim yapmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Eczacıbaşı, ''Vatandaşın, Sosyal Güvenlik Kurumu merkezlerine gitmeden bilgilendirilmesini hedefleyen kısa mesaj uygulaması başlatılacak. Kurumla ilgili her türlü bilgi cep telefonuna gelecek. Sigortalılar, emekli oldukları bilgisini bile cepten öğrenebilecek'' şeklinde konuştu.

''e-Devlet gelişmişliği ve kullanımı konusunda giderek yükseliyoruz''

Avea CEO'su Erkan Akdemir de 2008'de Türkiye'nin e-Devlet kapısının hizmete açıldığını ve 300'e yakın servisin şu anda e-Devlet üzerinden verildiğine işaret etti. 2013 yılı sonunda devlet hizmetlerinin yaklaşık yüzde 40'ının e-Devlet kapısı üzerinden verilmesinin hedeflendiğini hatırlatan Akdemir, şunları kaydetti:

''Türkiye'nin, Avrupa'nın kamu servislerinin sayısallaştırılmasına ilişkin raporlarda Avusturya, İspanya ve Danimarka'dan sonra kullanıcı dostu ülkeler içerisinde yer alıyor. Türkiye, e-Devlet gelişmişliği ve kullanımı konusunda giderek yükseliyor. 152 ülke arasında yapılan sıralamada 2008'de 76, 2010 yılında 69. sırada yer aldı.

Vatandaşların hizmetten faydalanması dikkate alındığında ise, Türkiye'nin 55. sırada bulunduğunu söyleyen Akdemir, AB'de 10 işletmeden 7'sinin e-Devlet hizmetinden yararlandığı dikkate alındığında, çalışılacak alanın önemini ortaya koyduğunu anlattı.

Türkiye'de 65 milyonu aşkın mobil kullanıcı olduğunu söyleyen Akdemir, vatandaşa ulaşmada en hızlı ve etkin yöntemin mobil uygulama olduğunu vurguladı.

''Türkiye mobil teknoloji açısından ABD'nin de önünde''

ABD Genel Hizmetler İdaresi Federal Vatandaş Bilgi Merkezi Direktörü Beverly Godwin de, ABD'deki e-Devlet uygulamalarında şeffaflık, katılımcılık ve işbirliği konusundaki deneyimlerini paylaştı.

Artık hayatın her alanında kullanılan mobil teknolojilerin gözardı edilemeyeceğini vurgulayan Godwin, ''Türkiye mobil teknoloji açısından ABD'nin de önünde'' dedi.

Söz konusu uygulamaların geliştirilmesi ve halkın kullanımını sağlamak için bazı yarışmalar düzenlediklerini anlatan Godwin, kısa bir süre önce NASA tarafından inovasyon yarışması düzenlendiğini dile getirdi.

NASA'nın güneşten gelen alevler ve uzayla ilgili bazı öngörülerde bulunmak zorunda olduğunu anımsatan Godwin, NASA'nın bu konudaki algoritmayı 5 yıldır iyileştirmeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını kaydetti.

Godwin, ''Bir inovasyon yarışması düzenlemeye karar verdiler. Ama hiç kimsenin bunu çözebileceğini düşünmemişlerdi. Sonuçta NASA'nın kullandığı algoritmadan daha iyi bir algoritma ortaya çıktı. Şu anda NASA bunu kullanıyor'' diye konuştu.

 Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türk Telekom tarafından yürütülen ''Fiber Dönüşüm Projesi'' ile santrallerdeki bakır bağlantıların fibere dönüştürüleceğini belirterek, ''Fiber alt yapı yapmak isteyenler, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın düzenleyeceği esas ve usullere tabi olacaklar. Aksi halde burada da imarsız yapılaşma oluyor. Bilişimde imarsız yapılaşmaya müsaade etmemeliyiz. Bu, kalite sorunu olarak karşımıza geliyor. Bir çok hukuki sorun olarak karşımıza geliyor. Önümüzdeki 10 yıl boyunca bilişim alt yapısına yatırım hız kesmeden devam edecek'' dedi.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından, AVEA ana sponsorluğunda, ''e Türkiye (eTR) Ödülleri'' için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tören Salonu'nda tören düzenlendi.

Bu yıl 9'uncusu yapılan ödül törenin açılışında bir konuşma yapan Bakan Yıldırım, 2023 hedeflerinin evlere en az 100 megabit erişim olduğunu belirterek, ''Bu 1 gigabite kadar çıkabilir. Bunu mutlaka yapacağız. Eğer bunu yapamazsak biz tıkanırız. Bu hızlar hayal olur, mutlaka artık kim yapacak kavgasını bir tarafa bırakıp, süratle bilgi otobanlarını her eve ulaştırmamız lazım'' dedi.

Sadece şehirler, santraller arasında değil, mutlaka kapıdan kapıya bu alt yapının ulaştırması gerektiğini dile getiren Yıldırım, Türk Telekom'un santrallerdeki bakır bağlantıları fibere dönüştürme projesi başlattığını bildirdi.

Yıldırım, bakanlığın da destek verdiği ''Fiber Dönüşüm Projesi''sinin ciddi anlamda katkı sağlayacağını ifade ederek, bu konudaki kargaşayı ortadan kaldırmak için Bakanlığın kuruluşuyla ilgili kanunda alt yapı hizmetleri, geçiş hakları konusunda açıklık getirildiğini söyledi.

Yerel yönetimlerle ilgili, diğer kurumlarla ilgili fiber alt yapı yapmak isteyenlerin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın düzenleyeceği esas ve usullere tabi olacaklarını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:

''Aksi halde burada da imarsız yapılaşma oluyor. İmarsız yapılaşma sadece binalarda, mahallelerde, köylerde ve şehirlerde değil; bilişimde de imarsız yapılaşmaya müsaade etmemeliyiz. Bu ne oluyor, kalite sorunu olarak karşımıza geliyor. Bir çok hukuki sorun olarak karşımıza geliyor. Önümüzdeki 10 yıl boyunca bilişim alt yapısına yatırım hız kesmeden devam edecek. Bu işin bir tarafı. Trafik tarafı, herkesin görevi. 7'den 70'e devlet, özel sektör, vatandaş, şirket herkes bir şey üretecek.''

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bilgi toplumuna geçişte, Türkiye'de hiçbir direnç olmadığını belirterek, ''Muhabbet sitelerinde dünya birincisiyiz. Konuşmada, Avrupa birincisiyiz. Kim diyor; 'Türkiye konuşmuyor', Türkiye artık ulaşan, erişen ve konuşan bir ülkedir. Son 9 yılda hükümetimiz, ülkeyi hem ulaşılan hem erişilen hem de konuşan ülke haline getirdi'' diye konuştu.

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından, AVEA ana sponsorluğunda düzenlenen ''e Türkiye (eTR) Ödülleri'' Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tören Salonu'nda gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu.

Bu yıl 9'uncusu yapılan ödül töreninin açılışında konuşan Bakan Yıldırım, bilişim ve elektronik yaşamdan, 2003- 2004 yıllarında bahsettiğinde kendisinin ''ti''ye alındığını anlatarak, bugün artık herkesin kullanıyor olmasının ülke ve millet için çok güzel bir gelişme olduğunu söyledi.

Aynı konuda yapılan çalışmaların farklı parametrelerin kullanılması nedeniyle farklı sonuçlar verebildiğini belirten Yıldırım, bugünkü toplantıda da e-devlet kullanımıyla ilgili iki konuşmacının farklı istatistik verdiğini, kendisinin de farklı bir rakam vereceğini ifade ederek, ''Şu anda 39 kurum, 292 hizmet, 145 bin günlük tıklama 11 milyon kullanıcı. Görüyorsunuz anında her şey değişiyor. Bilişimin farkı da bu'' dedi.

Farklı alanlarda istatistiklerin yıllardan yıllara küçük küçük değişimler gösterdiğini, bilişimde ise günlük, anlık değişimlerin yaşandığını bildiren Yıldırım, Türkiye'nin 71. sıra diye gösterildiği istatistiğin 2010 yılının ilk çeyreğine ait olduğunu söyledi.

2010 yılında mobil genişbant kullanıcı sayısının 1,3 milyon olduğunu, şu anda bu rakamın 5,5 milyona ulaştığını, internet kullanıcı sayısının toplam 13 milyona yaklaştığını anlatan Yıldırım, 2003 yılı başında internet kullanımının Türkiye'de yüzde 5'in altında, Avrupa'da ise yüzde 52 olduğunu, bugün Avrupa'da yüzde 70'e çıktığını, Türkiye'nin ise yüzde 45'e tırmandığını bildirdi.

Yıldırım, ''Biz 90'lı yılları iletişimin, telekominikasyonun kavgasını yaparak geçirdik. 2003'ten itibaren farkı nasıl kapatırız, diye kafa kafaya verdik. Onun için 'e dönüşüm projesini' başlattık. Özel sektörü de dahil ettik. O günkü Devlet Planlama Teşkilatı, ana sorumlusu olarak 116 eylem belirledi. Bunlardan biri de 'e devlet kapısı'ydı. 2008'in sonunda da bu projeyi hayata geçirdik. Çünkü geç kalacağımız her gün ülke için çok büyük kayıp demekti, o yüzden de hadi başlayalım, dedik'' diye konuştu.

e-devlet'in 11 milyon kişinin ilgi alanına girdiğini bildiren Yıldırım, e-devlete girenlerin yaş gruplarının yapıldığını, 65 yaş üzerindekilerin sayısının 320 binden fazla olduğunu söyledi.

Bu durumun Türk toplumunun değişime, gelişime ve dönüşüme ne kadar yatkın olduğunu gösterdiğini belirten Yıldırım, ''Avrupa şimdi belirli bir nesilden sonrasını bilgi toplumu vatandaşı yapamıyor. Özel cihazlar geliştiriyorlar. Özel gayret gösteriyorlar, ama oranlar yüzde 1-2 bile artmıyor. 200 milyona yakın nüfus, bilgi toplumuna geçiş konusunda direnç gösteriyor. Bu direnci yenmek için Avrupa büyük paralar harcıyor. Türkiye'de hiçbir direnç yok, muhabbet sitelerinde dünya birincisiyiz. Konuşmada, Avrupa birincisiyiz, 269 dakikayla birinci sırada geliyoruz. Kim diyor 'Türkiye konuşmuyor', Türkiye artık ulaşan, erişen ve konuşan bir ülkedir. Son 9 yılda hükümetimiz, ülkeyi hem ulaşılan hem erişilen hem de konuşan ülke haline getirdi'' diye konuştu.

''Türkiye'nin stratejik önemi var''

Bakan Yıldırım, bilişimde altyapı, yollar, bilişim otobanlarının kendilerinin işi olduğunu belirterek, Türkiye'nin eskiden beri Asya, Avrupa ve Afrika'nın geçiş yolları üzerinde diye tanımlandığını anımsatarak, ''Şimdi hem ulaşım hem iletişim hem de enerji yolları üzerinde bir yerde duruyoruz. Orta Doğu'dan, Uzak Doğu'dan, Rusya'dan Balkanlardan birbiri istikametinde iletişim yapmak isterseniz Türkiye'den geçeceksiniz. Stratejik önemimiz var, ülkemizin doğudan batıya, kuzeyden güneye sayısal uçurumu en asgari düzeye indirecek iletişim alt yapısına kavuşturmamız lazım. Burada neredeyiz, şimdilik burada iyiyiz. Ama trafiğimiz Avrupa ve Amerika'daki trafik kadar yok. Trafik, bilgi akışı, görüntü akışı ve ses akışı'' dedi.

Eskiden iletişimde kullanılan postayla mektubun nostalji olduğunu, telefonla konuşmanın da toplam iletişimin yüzde 10'un altına indiğini anlatan Yıldırım, ''O yollar artık bilgi akışı, bilgi yolları haline geldi. Trafik baş döndürücü bir hızla aktarıyor. Motorlu araç trafiği gibi değil, öngöremediğimiz bir şekilde artıyor'' diye konuştu.

Bulut Bilişim

Bilişim konusunun vatandaşa anlayacağı şekilde anlatılması gerektiğini dile getiren Yıldırım, ''Herkes bu salondakiler gibi değil, Iğdır'da da Diyarbakır'da da vatandaşımız var. Onların da bu işin bir parçası olması lazım. Onlara da bilgi toplumunu anlatmamız lazım'' dedi.

''Bulut Bilişim''in, bazı hizmetler için herkesin aynı yatırımı yapmaması demek olduğunu anlatan Yıldırım, ''Bu işi bir havuzda toplayıp, bu hizmeti verenlerden siz bir şey de koyabilirsiniz, bir şey de alabilirsiniz. Orada hiçbir şey karışmıyor. Herşey doluyor, boşalıyor ama hiçbir karışıklık olmuyor. Herkesin istediği bilgi önüne geliyor. Muazzam bir yatırım tasarrufu var, verimsizliği önleme imkanı var. Bulut bilişim, dünyada da tartışılıyor. Çünkü herkes bu tercihlerini değiştirmekte zorlanıyor. Aklın yolu bir, mutlaka böyle yapmak lazım. Gittikçe kullanım miktarı artıyor, yaygınlaşıyor. Küçük küçük yatırımlar enerji israfı, mükerrer yatırım, elektromanyetik alan oluşturuyor. Oluşan elektro manyetik alanların belirli noktalarda toplanması lazım, yaşamın da devam etmesi lazım. Her şeyin faydası var ama yan tesirlerini gözardı etmemek lazım'' diye konuştu.

''Bilgi depolamanın yerli olması için gayret gösterilmeli''

Türkiye'de Hosting denilen şeyin sorun olduğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye'de bilgileri toplama, saklama işinin makul ücretlere geldiğini belirterek, bunun için dışarıya para verilmemesini ve bilgilerin burada toplanmasını istedi. Bunun başka avantajlarının olduğuna dikkati çeken Yıldırım, ''Bilgilerin güvenliği, mahremiyeti bunlar da çok önemli şeyler. Bu bakımdan bilgileri yerli depolamak için biraz daha bundan sonraki projelerde gayret gösterelim. Fiyatlar oralarla rekabet edecek düzeye geldi'' dedi.

''Önümüzde 5 önemli konu var''

Yıldırım, ''Önümüzde 5 önemli konu var. Alt yapıya yatırımın hız kesmeden devam etmesi. Bilgiyle ilgili her türlü mevzuat, anayasa dahil size düşen görev bununla ilgili geniş katılımlı bilişim dünyasının çok bilmişlerini bir araya getirip, önerilerini hazırlayacaksınız. Sonra bunu götürüp 75 yaşındaki Zeynep teyzeye okutacaksınız, onun kafasına yatarsa Meclis Başkanlığına teslim edeceksiniz'' dedi.

Yıldırım, şunları kaydetti:

''Bir başka konunun güvenlik, bilişimle ilgili güvenlik, bilişim suçları, sayısal uçurumun azaltılması, her yere, herkese ve her eve bilişim, herkese bilişim her eve bilişim. Bunun için Fatih Projesini başlattık. Fatih Projesi, bilişimde, bilgi toplumunda Türkiye'nin kaderini değiştirecek iştir. Dünyada da eşi benzeri yok. Eğer bu projede muvaffak olursak, herkesin önüne geçeriz. Bugün bizden daha ileri olan ülkeler Singapur, Kore bunlar son 25 senedir bu işe yaptırım yapıyorlar. Burada özel bir gayret var. Bizim ki bunca sorunların, işlerin arasında kendiliğinden olan gelişme. Onlar kadar gayret etsek nelere gider bizim iş. Ama 10 yıllık hedefimizde bunların hepsi yerli yerinde.''

Fransa Boykotu

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Fransa'da görüşülecek 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifine ilişkin olarak, ''Herşey ortaya çıksın. Geçmişi ile hesaplaşmak konu olunca, bunu bize dayatanlar önce kendileri, bu hesabı vermek durumundadır'' dedi.

Yıldırım, TÜSİAD ve TBV işbirliğiyle düzenlene 9. eTR Ödül Töreni'nin ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bakan Yıldırım, bir gazetecinin ''Sakarya'nın Pamukova ilçesinde 7 il önce meydana gelen ve 41 kişinin öldüğü, hızlı tren kazası'' ile ilgili davanın duruşmasının zaman aşımına uğrayıp uğramayacağına ilişkin soru üzerine, yargıdaki bir davaya, herhangi bir yorum yapmasının doğru olmayacağını söyledi. Yargının bunu dikkate alacağını umduğunu ifade eden Yıldırım, yargının işine müdahale etmesinin ve yorum yapmasının doğru olmayacağını yineledi.

Yıldırım, zaman aşımı konusunun mutlaka dikkate alınacağını, alınmadıysa da bu sürecin bir uyarı niteliğinde olacağını kaydetti.

Fransa Meclisi'nde görüşülecek 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifine ilişkin bir soru üzerine de Yıldırım, Fransa'nın her zaman konjonktürel olarak sanal bir sorunu, iç kamuoyunun siyaset aracı olarak kullanmasına alıştıklarını kaydetti.

Fransa'nın ne tür girişimde bulunursa bulunsun Türkiye'nin tarihi ile ilgili herhangi bir sıkıntısının olmadığını ifade eden Yıldırım, ''Türkiye'nin mahcup olacağı bir olay da yoktur. Biz defalarca bütün milletlere ne dedik? Gelin bu işi tarihçilere bırakalım, tarihçiler aralarında konuşsunlar, arşivleri açsınlar, incelesinler. Herşey ortaya çıksın, geçmişi ile hesaplaşmak konu olunca, bunu bize dayatanlar önce kendileri bu hesabı vermek durumundadır'' diye konuştu.

Yıldırım, Fransa'ya karşı herhangi bir yaptırımın olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine de ''Gayet tabii gelişmelere göre biz de gereken cevabı veririz'' yanıtını verdi.

 

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL