Ban: Faiz lobisinin dolar oyununa dikkat!
Prof. Dr. Ünsal Ban, güçlü dolar trendinin, gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkenin para birimini olumsuz etkilediğini söyledi ve uyardı:
Bir tarafta ABD Doları değer kazanırken, diğer tarafta Japon Yeni'nden Brezilya Real'ine, Euro'dan Güney Afrika Randı'na, Çin Yuanı'ndan Danimarka Kronu'na kadar birçok para birimlerinin ABD Doları'na karşı 'hızla' değer kaybettiğini ifade eden DESAV Başkanı Prof. Dr. Ünsal Ban, “Bu süreçten Türk Lirası da olumsuz yönde etkilendi” dedi.
Çıkar Grupları Yine İş Başında
“Geçtiğimiz haftaya kadar, ABD Dolarına karşı Türk Lirası, yukarıda birkaçı sıralanan para birimleri ile benzer eğilimler gösteriyordu” diyen Prof. Dr. Ban, “Fiyat hareketliliğindeki ana değişkenin ABD Doları olmasından dolayı, Türk Lirası diğer para birimleriyle eş yönlü hareket ediyordu. Süreç böyle devam ederken, 22-26 Eylül arasındaki süreçte Dolar/TL kurundaki eğilimin farklılaştığını gördük. Doğal olarak bu durum akıllara 'Türk Lirası'na dışarıdan müdahale mi var?' sorusunu getirdi. Müdahale ihtimalini inceleyince de karşımıza, küresel piyasalarda yaşanan hareketlilikten fayda sağlamak isteyen çıkar grupları çıktı” diye konuştu.
Yine Faiz Tezgahı!...
“Bir süredir ülkemizde siyasi kriz çıkarmaya çalışan, fakat bir türlü başarılı olamayan çıkar grupları, ekonomimizde kaos görüntüsü oluşturmak amacıyla tekrar harekete geçmiş bulunuyor” diyerek sözlerine devam eden Ban, “Bankacılık sektöründe faaliyet gösteren çeşitli kuruluşlar ile ortak hareket eden bu gruplar, dolar üzerinden gerçekleştirdikleri müdahaleler ile Merkez Bankası'na faiz artışı yönünde baskı yapmak istiyor. Gezi Parkı ve 17-25 Aralık süreçlerinde Borsa İstanbul'da aldıkları pozisyonlardan ötürü yakından tanıdığımız bu kuruluşlar, geçtiğimiz hafta Merkez Bankası'nca gerçekleştirilen döviz ihalelerinde alım yapanların başını çekti” şeklinde konuştu.
Dolardaki Artışın Etkileri
Bu gelişmeleri dikkate aldığımızda, reel sektörün kur farkından kaynaklanan zararının 27,3 milyar liraya ulaştığını belirten Prof.Dr.Ünsal Ban, “Geride bıraktığımız hafta içerisinde gerçekleştirilen operasyonun en ağır faturası reel sektöre yani üreten, istihdam meydana getiren ve ülke ekonomisini büyüten sanayicimize çıkmış bulunuyor. Hatırlanacağı üzere, Türkiye'de reel sektörün döviz açık pozisyonu Haziran döneminde 179,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti, dolarda ise Haziran sonundan bu yana yüzde 7,6 yükseliş yaşandı. Reel sektöre ağır darbe vuran dolar operasyonu, kamunun dış borç stokunu da yükseltmiş bulunuyor. Kamunun Mart sonu itibarıyla dış borç stoku yaklaşık 120 milyar dolar seviyesinde olmakla birlikte, kurda yaşanan artışın Türk Lirası bazında dış borç stokunu 17 milyar lira artırdığı karşımıza çıkıyor” dedi.
Paradan para vuran çıkar grupları galip
“Her birimizin farkında olduğu üzere, ülkemizde hedefler büyüdükçe bazıları bu durumdan rahatsız oluyor” diyen Ban; olumlu gelişmelerin önünü kesmek adına çeşitli oyunların sergilendiğini söyledi. Ban, “Dolar ve faizdeki bu oyunun kazananı yine paradan para vuran çıkar grupları. Eylül ayı itibariyle Türkiye'deki döviz tevdiat hesaplarının büyüklüğü 167,5 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Dolardaki artışın etkisiyle bu hesapların Türk Lirası karşılığının ise 362,3 milyar liradan 380,2 milyar liraya yükseldiği karşımıza çıkıyor. Yani, hiç bir üretim yapmadan parasını dolarda tutanların 20 günlük kazancı yaklaşık 18 milyar liraya ulaşmış bulunuyor. Geçen hafta Dolar/TL kuru ile faiz oranlarını hedef alan operasyonun arka plânında da 2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda gücüne güç katacak olan 'Yeni Türkiye' var”diye konuştu.
