Erbil'e çok yükseklerden bakan tepelere kurulmuş Masif'te, Mesut Barzani'nin misafirleriyiz.

Cizre’de bir din adamı bana çok değerli bir yazılı metin verdi. Gönlüm bu metni okuyup bir kenara atmaya razı olmayınca, okurlarımla paylaşmaya karar verdim.

Dicle Anter'in şimdiye kadar merak etmediği bir soru bu. Dicle'ye yukarıdaki soruyu mahkeme huzurunda sormak isterdim ama fark etmez, duruşmaya gelirse eğer, vereceği cevabı iyi düşünmesi ve babasının devam eden davasına hiç değilse bu saatten sonra sunabileceği katkıları korkmadan mahkemeye sunabilmesi için daha erken soruyorum:

Yıllardır PKK ve genel olarak da, Kürt siyasi hareketleri üzerine düşünüp yazanlar, hendek savaşlarına bir anlam veremediler ve bu iş başladığı günden bu yana, PKK'nin çatışmayı durduracağına inanmaya devam ettiler.

Başbakan Davutoğlu’nun Cuma günü Diyarbakır’da Sur’un ihyası için açıkladığı program, bilgi kirliliği ve algı operasyonlarını boşa çıkaran, vatandaşı yeniden düşünmeye sevk eden bir muhtevaya sahipti ve tatminkardı.

Çok değil bir yıl önce, Doğu ve Güneydoğu’da en çok duyduğumuz şey, çözüm süreciydi. Şimdi ise bölgeye gidip çeşitli toplantılar yaptığınızda en çok duyduğunuz şey üç kelimeden meydana geliyor:

Ankara’da peş peşe gerçekleşen katliamlardan sonra, terörle mücadelenin tanımının yeniden yapılmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki gün önce de, Malazgirt ve Çanakkale ruhu ve azmiyle teröre karşı Türkiye’yi seferberliğe davet etti.

CHP’nin bu zor dönemde, oynayabileceği misyonun önemine inanmasam peş peşe CHP yazıları yazmazdım.

Ankara bir defa daha kalbinden vuruldu.

Yazının sonunda söyleyeceğimi, başında söyleyeyim.

Doğrusunu söylemek gerekirse PKK bu statü uğruna elindeki bütün siyasi kartlarını fütursuzca harcadı.

Bir televizyon ekranında gördüm, içim acıdı, yüreğim burkuldu.

Selahattin Demirtaş, 6-8 Ekim’de yaptığı çağrıya benzer bir çağrıyı Diyarbakır-Sur için yaptı.

Suriye’deki iç savaş süreci, son yüzyıl içinde iç savaş yaşamış ülkelerin hangisine benziyor ve bu ülkelerde seçimlere nasıl gidildi diye epey kafa yordum ama bugünkü Suriye’ye benzeyen bir örnek bulamadım.

Sur, Cizre, İdil ve Nusaybin’de devam eden çatışmaların siyasi, sosyal sonuçlarıyla mücadele ederken, psikolojik ortamı anlamaya çalışmak son derece önemlidir.

Ankara’yı kana bulayan patlama olduğunda Meclis Genel Kurulu çalışma halindeydi.

CHP’den Mahmut Tanal dostumuz, geçenlerde meclis genel kurulunda,

Türkler ve Kürtler, Mezopotamya ve Anadolu’da asırlar boyu;