Kocasakal ile cemaat anlaştı mı?

  • GİRİŞ20.10.2014 09:25
  • GÜNCELLEME20.10.2014 09:25

Sıkıştırırlar..

Teslim olursa, onun arkasında savaşa çıkarlar..

Kimse çakmaz, yaşananları..

İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal’da da aynısı oldu..

Ümit Bey, Muammer Aydın başkanlığındaki İstanbul Barosu’nda yönetim kurulu üyesi idi. 

2010 seçimlerine, Muammer Aydın’ın cemaatle anlaşma yaparak, onlardan iki üye alıp girdiği iddiasını dile getiren Ümit Kocasakal, kendisi aday oldu.

Ve, 6 bin 80 oyla başkan oldu.

İkinci sırada ise, Muammer Aydın 4 bin 520 oyla geliyordu.

Ne oldu ise o zaman oldu..

Hükümeti devirmeye kalkışan.

Fenerbahçe’yi ele geçirmeye çalışan..

Üniversite rektörlük katlarını..

Yetmedi dekanlık katlarını ele geçirmeye çalışan..

Tüm bürokrasiyi avucunda oynatmaya kalkışan cemaat, Kocasakal’a teslim mi olacaktı?

Listesine iki üye sızdırdıkları, ama Muammer Aydın seçilemeyince, kendi adayları da seçilemeyen cemaat, Kocasakal’ı hedef tahtasına koydular..

Kocasakal’ı savunmak için söylemiyorum..

Ama “hedefe koyma” sebepleri, “kendi hegemonyalarını kabul ettirmek” olduğu için ve buna itiraz anlamında hatırlatıyorum.

Amaçlarının, bir başkanlık yarışı değil, yönetime adam sızdırma mücadelesi olduğuna dikkat çekmek için söylüyorum.

Büyük ihtimalle o günden sonra Kocasakal’ın da telefonları dinlendi..

Teknik takibe maruz kaldı..

Balyoz davasında bir duruşmayı eşkıya baskını gibi bastığı için iddianame hazırlandı..

Ama ne oldu ise.. Ondan sonra oldu..

Her şey tersine döndü.

Cemaat-Kocasakal kavgası, bir uzlaşmaya doğru evrildi..

Tam da o tarihlerde, baro yönetim kurulundaki bir sınıf arkadaşımla telefonda konuşuyorum: “Hoca’nın çok üzerine geliyorsunuz. Zaman’ı ve sizi, Hoca ile birlikte ziyarete geleceğiz” dedi.

Her zaman kapımızın açık olduğunu belirttikten sonra, “Kimse ile bizim sorunumuz yok. Yeter ki başörtü yasakçılığı yapılmasın” dedim.

Sonrasında, ne Hoca ne de yönetim kurulundaki arkadaşımız bizi ziyarete geldi.

Ama tahminim o ki, Zaman’ı ziyaret ettiler..

Veya en azından bir yerlerde bir araya geldiler..

Ve sonrasında..

2012 baro seçimlerinde, cemaatçilerle 2010’da işbirliği yaptığı ileri sürülen Muammer Aydın tabana çakıldı. Kocasakal ise, zirve yaptı..

Oylamada, Kocasakal 12 bin 836, Aydın ise bin 038 oy almıştı.

Aydın’ın oyu üçte birine inerken, Kocasakal da oylarını nerede ise iki misli artırmıştı..

İşte o gün, “Burda bir oyun var” demiştim, kendi kendime..

Ama çözememiştik, oyunun ne olduğunu..

Cemaat toplanan bilgileri Kocasakal’ın önüne koyup, pazarlık yapmış olmalı ki..

Ve sonunda  barışma gerçekleşmiş olmalı ki, baro yöneticileri hakkında açılan ceza davasında önce aylar sonrasına duruşma günü verildi. 

Sonrasında ilk duruşmaya, hakim mazeret dilekçesi vererek çıkmadı..

Böylece, yüz binde bir olacak olay yaşandı.. 

İkinci duruşmada da, Kocasakal ve arkadaşları, beraati alıp, evlerine döndüler...

Mahkemeyi basıp, orda meydan okuyacaksın..

Ardından dava açılacak, yönetim kurulu üyeliğinin düşmesi bile gündeme gelecek..

Ardından birden bire, cemaat aleyhine açıklamaları azaltacaksın..

Cemaatin de baro aleyhine haberleri azalacak..

Ve beraati kapacaksın..

Hayli ilginç gelişmelerdi tüm bunlar..

yazının devamı için tıklayınız

Yorumlar1

  • Fatma Erol 9 yıl önce Şikayet Et
    Kesin anlaşmışlardır.. Ben 60 yaşındayım ve bütün hayatım boyunca 10-12 avukatla işim oldu.Şansıma mı nedir;Hepsi de davayla değil,alacakları parayla ilgilendiler.Ha varlıkları,ha yoklukları.Fakat düzen maalesef,bizi onlara mahkum ediyor.Belki benim şansıma bir tane dürüst avukat rast gelmemiştir.Ama tüm tanıdık ve dostlarımda aynı benim gibi avukatlardan çok şikayetçiler.Bu adamların zihniyetleri belli.Başlarına seçecekleri Başkanlarınında kendileri gibi birinin olmasıda gayet doğal.Yani hepsi tamamen duygusal.Çok duygusallar çok.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat