Öyle ki...

Bizim toplumumuzda.. 

Özellikle kendi öğrencilik yıllarımız için söylemek gerekirse.. Kopya çekmemek, bir beceriksizlik olarak görülürdü...

Sırf “Bak ben de kopya çekebiliyorum” demek için kopya çekenlerimiz bile vardır..

Dolayısı ile, öğrencilik hayatında kopya çekmediğini söyleyen, ya istisnanın istisnasıdır.

Ya da yalan söylüyordur..

Ama bu söylediğimiz..

Öğrencilik hayatı ile ilgili..

Profesyonelliğe dökülmeden çekilen kopya ile ilgili..

Para-pul işlerine.. Himmet-zimmet işlerine girmeden.. Sadece sınıfı geçmek için yapılanlar ilgili....

İlaveten, kendi adıma söyleyeyim..

10 dersten birisinde.. 

Kıl bir dersin.. Kıllığı ile tanınan öğretmeninin.. Girdiği dersteki konuların en kıl bölümünün.. Onda birlik bir bölümü için..

Not tutmuşluğum vardır..

••

Ama bugün tartıştığımız KPSS sınavlarındaki kopyacılığın..

Affedilir hiçbir yanı yok.

Öncelikle tartıştığımız KPSS imtihanı, bir yarışın önde çıkanlarını belirleme amacına matuf olduğuna göre.

“Bir sınıfın tamamı geçer not alsa.. Ne olur ki?” diye yapılacak itirazın..

İşe giriş için yapılan sıralama sınavında tekrarlanması mümkün değil..

Ya sen başarılı olacaksın.

Ya da sıra arkadaşın..

Sen kopya çekip, sıra arkadaşını geçersen..

Onun gireceği işe..

Sen girmiş olacaksın..

Bu da, onun hakkını gasbetmek demek.

Onun alacağı maaşı, haksız yere senin alman demek..

Hani Pensilvanya’daki zat, eski anılarını anlatırken diyor ya: “Sabah namazına giderken, komşuları rahatsız etmemek için, lastik ayakkabılarımızın ucuna basarak evden çıkardık..”

Doğrusu da budur..

Ama KPSS’ye gelince..

Farklı bir tavır takınıyorsanız..

Komşunuzu rahatsız etmemek için ayakkabınızın ucuna basarken..

KPSS’de, birlikte imtihana girdiğiniz sıra komşumuzun oturduğu  sandalyeyi altından çekip almaya kalkıyorsanız..

Burda çok ciddi bir sorun var demektir..

••

Olan olmuş..

Hata insana mahsustur..

Bir özür dileseler..

“Devletin her kadrosuna, eskiden solcular alınıyordu. İmtihansız, sadece kartvizit ile.. Eski solcu kadrolaşmayı nötrleştirmek için, böyle bir yanlışa saptık.. Yapmasaydık daha doğru olurdu.. Bileğimizin hakkı ile.. Kazanabildiğimiz kadarı ile işlere girseydik.. Daha güzel olurdu” deseler..

Eyvallah diyebilirdik..

Ama ne yapıyorlar?

“İftira.. yalan.. İmtihanda hiçbir usulsüzlük yok!”

Benim de haykırasım geliyor: “Bre vicdansız.. Daha ne usulsüzlüğü olsun. Kopyayı dağıttığı söylenen adamınızın bilgisayarında inceleme yapılmış. İki sene önce alınan bilgisayarda, iki yıl boyunca hiçbir şey yapılmamış gibi, bomboş görünüyor!”

Nasıl olabilir bu?

Aklın kabul edebileceği bir şey mi?

2008 yılında gittiniz, bir bilgisayar aldınız. Evinize, işlerinize getirip kurdunuz. Çalıştınız.

Herhalde akvaryum olarak kullanmadınız..

Geldiniz 2010 yılına..

KPSS imtihanları yapıldı. Ardından kopya iddiaları ortaya atıldı. Polis geldi, bilgisayarınızda inceleme yapacak..

Ama o ne?

2 yıldır kurulu olan bilgisayarda, iki yıldır tek bir işlem yok!

Niye ki?

Niyesi şu: Gelen polis de, kopyacıların ekibinden.

O da paralel yapının bir şakirdi..

Gelir gelmez, “Sorun yok” diyor..

“Sıkıntı yapmayın” diyor..

Kopyacıları rahatlatıyor..

Yanında getirdiği “Profesyonel silme programı” ile..

2 yıllık kayıtları, geri döndürülemez şekilde siliyor.

Sonra da zabtı tutuyor: “Harddiskte, herhangi bir döküman bulunamamıştır!”

Vay canına sayın seyirciler!..

••

Şimdi de paralel destekçisi abiler, ablalar.. “Bak, bir şey bulunamamış, niye iftira atıyorsunuz” diyorlar..

Affedersiniz, ablalar-abiler..

Bilgisayarda iki yıl boyunca bir işlem yok, bir döküman yok ama..

Ne hikmetse, yüzbin bilgisayarın bir tanesinde olan profesyonel silme programı var..

Haydaaa..

Bilgisayarda bir şey yok.

Ama silme programı var..

Şimdi söyler misiniz?

Suç delili olarak, daha ne istersiniz?

Daha ne gösterilsin size?

Ki, bu soruların çalındığını, bilgisayara kaydedildiğini, ordan birçok kişiye yayıldığını..

Polisin suç delillerini tesbit için gittiği adresteki bilgisayarda, tüm delilleri, geri dönülmez şekilde sildiğini..

İspatlamış olsunlar?

••

KPSS yolsuzluğu.. Gülen grubunun foyasının çıktığı ilk suç olayıdır..

Ve şu an da, bu gruba yönelik soruşturmalarda, bence en somut delilleri içeren, en ciddi suç dosyasıdır..

Yazının tamamı için tıklayınız