Noterden verilen taahhütün kıymet-i harbiyesi ne?

  • GİRİŞ30.03.2015 09:33
  • GÜNCELLEME30.03.2015 09:33

Bazı saf vatandaşlarımız, “Vaay bee.. Adam hem de noterden taahhüt ediyor” diyebilir..

Ben konuyu kısaca hukuki boyutu ile size aktarayım..

“Noter tasdikli taahhüt”ün kıymeti harbiyesinin ne olduğunu görmüş olalım.

Bir taahhütün noterden verilmiş olması ile, adi belge olarak verilmiş olması arasında, geçerlilik açısından hiçbir fark yoktur.

Şöyle örnek vereyim..

Bir daireniz var. Kiraya vermek istiyorsunuz.

Kira akdini, noterden de yapsanız; notere gitmeden, kiracı ile kendi aranızda da yapsanız.. Geçerlilik açısından bir farkı yoktur..

“İyi de, noterden yapanlar, enayi mi? Niye bir de üstüne harç ödüyorlar.. Hiç mi farkı yok, noterde yapılmasının” diyeceksiniz..

Hemen izah edelim.

Geçerli olması açısından, hiçbir fark yok..

Fark; ispat noktasında çıkar..

Kendi aranızda yaptığınız kira akdinde, karşı taraf imzasını inkâr ederse..

Haklarınızı kısa sürede elde edemezsiniz. 

Nihai noktada bir sıkıntı olmaz.

Notere gitmeden de kira akdi yapmış olsanız.. İtiraz edilidğinde imzalar incelenir. Bilirkişi rapor verir.. Gerçekten muhatabınız imzayı attı ise.. O kira akdi gereği, istediğiniz alacağınızı elde edersiniz.

Peki kontratı noterde yapılmasının faydası ne olacak?

Muhatabınız, imzasını inkâr edemeyecek.. 

Dolayısı ile, muhatabınız kötü niyetli ise, noterde yapılan kontrat gereği, zaman kazanma açısından yapabileceği bir itiraz imkânı olmayacaktır..

Fark sadece, bu işte!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, noter tasdikli seçim vaadini acaba kim önerdi?

Eminim, muhatabı ile sözleşmesini noterde yapmadığı için ağzı yanan bir mağdur danışman önermiştir, bunu..

Ama farkında değil..

Bir sözün noterden verilmesi, zaten “güvenilir olmama”yı peşinen kabul etmek demektir.

Karşınızdaki kişi size güvenmiyor ki; sözünüze, kendi aranızdaki imzaya itibar etmiyor... “biliyorum, sen yarın inkar edip, beni oyalayacaksın” diyor ki..  “Noterde verilen imza” gündeme geliyor..

Bu durumda da, güven duyulan kişi, Kemal Bey’in kendisi değil..

Noter oluyor..

Ve böylece..

Kemal Bey şecaat arzederken..

Kendisinin güvensiz birisi olduğunu.. Halkın güvenine layık olamadığını, bilinç altında itiraf etmiş oluyor.. 

“Sözüne güvenilmez birisi. Noterden imza atarsa, belki bir ihtimal güvenebiliriz” noktasına düşüyor..

Konunun bir de, müeyyide bölümü var..

Sözleşmelerde, taahhütlerde, en can alıcı bölüm, müeyyidedir..

“Size söz veriyorum.. Şunu şunu şunu..”

Tamam kabul ettik.

De.. “Yapmazsan ne olacak?”

Yapılmazsa ne olacağı, müeyyide bölümünde belirlenir..

Kemal bey müeyyide olarak neyi öngörüyor?

“Başbakanlıktan ve siyasetten çekilme”yi..

İyi de..

Müeyyide, talep edilenle orantılı olmalı..

Sen, “imzasına, sözüne güvenilmez birisi” olarak, halkın Başbakanlığı sana vermesini istiyorsun..

Bari bu ihtimal gerçekleştiğinde, sözünü tutmazsan, ciddi bir müeyyideyi de şimdiden ilan et..

Ne gibi mesela?

“Parti olarak, yöneticilerimizin tamamı siyasetten çekilecektir” diyebilirsin, mesela....

Veya, “CHP’nin sonraki seçime girmemesini taahhüt ediyoruz” gibi ciddi bir müeyyideyi şimdiden ilan edebilirsiniz..

İşte o zaman, bu taahhüdü ciddiye alabiliriz.

Hem kendisi tarafından..

Hem de vatandaş tarafından..

Var mısınız Kemal bey?

Başbakan olur ve emeklilere vaad ettiğiniz iki ikramiyeyi vermezseniz, partinin tüm yöneticileri ile birlikte siyasetten çekilmeyi taahhüt ediyor musunuz?

Veya, bir sonraki seçime, CHP olarak girmemeyi taahhüt ediyor musunuz?

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat