10 hakimin birden reddedildiği başka örnek var mı?

  • GİRİŞ27.04.2015 10:06
  • GÜNCELLEME27.04.2015 10:06

Hoca cevap vermiş: “Olmaz.”

Bektaşi gayet rahat ve kendinden emin olarak karşılık vermiş: “Ben kıldım, oldu!”

Paralelcileri tahliye kararı da, aynı mantıktan neşet ediyor: “Ben yaptım oldu..”

Ne olmuştu?

Tahşiye soruşturmasında masum insanları haksız yere aylarca cezaevinde yatırmakla suçlanan Hidayet Karaca ve emniyetçiler, cezaevinden çıkmak için, hem tahliye hem de reddi hakim dilekçesi vermişler..

75 kişi deniyor..

Ayrı ayrı avukatları olan bu kişilerin hepsinin aklına, aynı anda mı gelmiş, reddi hakim istemek? 

Yok canım..

Tutuklattıkları Ergenekonculardan kopya çekmişler.

Onlar ne yapmışlardı?

Şener Eruygur’un eşi dinlemede itiraf ediyordu: “10. ve 11. mahkemeler bizden.” 

Onlar da, “29 ve 32 bizden” diye görüşmüşler, anlaşmışlar.. Nöbeti beklemişler.. 

29. ve 32. mahkemelerin nöbetinde reddi hakim dilekçesini vermişler..

Ama bir yanlışlık var bu işte..

Hadi nöbetçileri beklediniz..

Bu arada reddi hakim süresini kaçırdınız..

Ama hakimler sizden olduğu için.. Süreye falan bakmıyorlar..

10. Sulh Ceza Hakimi’ni reddettiniz de.. 

Peki diğer 9 sulh ceza hakimini ne yaptınız?

Onları da mı reddettiniz?

Birini reddedersin anlarım. 

İkisini reddedersin anlarım. 

10 hakim birden nasıl reddedilir?

Paralelcilere, hodri meydan..

Değil Türkiye’de, dünya hukuk tarihinde, 10 değişik hakimin aynı anda reddedildiğini.. Hatta kabul edildiğini de göstermeyin. Sadece reddedilmesine dair dilekçe verildiğini gösterin.

Ben “Haklısınız” diyeyim..

Diyecekler ki..

“İyi de.. Diğer 9 hakim de, özellikle o göreve getirilmişti..”

Bir anlığına bu itiraza hak verelim..

Arkadaşlar adalet arıyorlar(!) ya..

10 hakime, böylece dosyadan el çektirdiler.

Peki yeni hakimi belirlerken, siz ne yaptınız?

Yeni belirleyeceğinizin de sulh ceza hakimi olması şartını da haydi es geçelim. Kafaya koymuşsunuz. “Sulh ceza hakimlerinden bize fayda yok” diyorsunuz.. Asliye ceza hakimine verdireceksiniz kararı.

İyi de, 75 tane asliye ceza hakiminden, şöyle kura ile falan belirleseydiniz ya, karar verecek olanı.

Yok..

Önceki dönemden beri birlikte iş bitirdikleri 32. Asliye Ceza Hakimi’ne veriyorlar görevi..

Sonra da, “10 hakim de bağımsız değildi” diyor..

91 taneden 32.’yi seçen... Sen misin peki, bağımsız olan?

Hakimi ret dilekçesi vermişler.

“Kanunda var”mış.

Hee.. Var..

Ama o kanuna biraz daha bakın.

Kanun diyor ki.. “Ret gerekçesini öğrenmeden itibaren, 7 gün içinde müracaat edilir.”

Siz ne yaptınız? Müvekkilleriniz tutuklanalı nerede ise 5 ay oluyor..

29 ve 32’nin nöbetini bekleyip, 5 ay sonra hakimi ret dilekçesi veriyorsunuz.. 

İncelenir mi bu dilekçe?

Hayır..

7 gün içinde verilmeyen ret dilekçesi, reddedilir. Bu kadar basit.

Her dediklerini kabul edelim. 10 sulh ceza hakimini birden, 7 günden sonra da reddetme imkanı var diyelim!..

Yeni hakimi de, asliye ceza hakimi belirleyecek, bunu da kabul ediyorum. (Tek söyledikleri doğru, işte bu.)

Ama yeni hakimin sulh ceza hakimi değil de, asliye ceza hakimi olması nerden çıktı?

“10’u reddedildi ya” diyorlar.

Reddedilsin. 

Asliye ceza hakimi nerden çıktı?

Soruyu kasten soruyorum.

“Aha işte, kanunun şu maddesinden çıktı” demeleri için.

Buyrun deyin..

“Reddi hakim prosedürü kanunda var” diyenler..

Buyrun gösterin, “Sulh ceza hakimleri reddedilince, asliye ceza hakimi görevlendirilir” nerde yazıyor? (Doğrusu, Bakırköy’deki sulh ceza hakiminin görevlendirilmesi idi. Kanun bunu öngörüyor.)

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat