Kılıçdaroğlu ailesinin, Ataşehir’de kaç...

  • GİRİŞ07.07.2015 10:02
  • GÜNCELLEME07.07.2015 10:02

Yolsuzluklara karşı olan bir cemaat.. İstanbul’un betonlaşmasını her gün sayfalarında eleştiren bir dini grup.. 

Böyle bir haberin üzerine atlamaz mı?

Atlaması gerekir..

Ama atlamıyor..

Niye ki?

Siyasi iktidardakiler hakkındaki ihtimalli iddiaları bile.. Sayfa sayfa haber yapanlar..

CHP’li bir milletvekili hakkındaki bu “şaibeli durum”u niye görmezden geliyorlar?

Hani bu arkadaşlar, yolsuzlukların peşinde idiler?

Niye görmezden geliyorlar, CHP milletvekilinin rezidanstaki üç dairesini?..

Bir okurum aradı..

“Belge veremem.. Ama Ataşehir’de yaşananlar, Türkiye’yi sallayacak cinsten” dedi..

“Mesela?” dedim..

“Siz Gamze Hanım’ın üç dairesini yazmışsınız.. Kadıköy ve Ataşehir ilçelerinde daha önceden maliki olduğu daireleri atlamışsınız. Yazdığınız, sadece son bir yılda alınanlar” dedi.

Devam etti: “Gamze Hanım’a da fazla takılmayın.. Onu milletvekili olmasını sağlayan, önseçimde tepelere yerleştiren Kemal Kılıçdaroğlu’dur.. Sayın Kılıçdaroğlu’na da sorun, Ataşehir’de dairesi var mı?” dedi.

İtiraz edecek oldum:

“Mal beyanında, Merdivenköy’de bir dairesi olduğunu, kendisi zaten belirtiyordu, bunda ne var ki?” dedim.

“Peki, ‘Ona eşininkini de ilave edin’ desem?” dedi..

“Gerçekten mi” dedim..

“‘Kızı Zeynep için de bir ilave yapın’ desem” dedi..

“Yok deve” dedim..

Telefon kapandı..

Şimdi soralım Kemal Bey’e..

Ataşehir ilçesinde, kendisine, eşine ve kızına ait taşınmaz var mı?

Varsa kaç tane?

Sonra dönelim paralel medyaya..

Memur maaşı ile tanesi milyonlarca liraya daire üstüne daire alan Gamze Hanım’la ilgilenmediniz..

Peki, yıllardır sadece milletvekili maaşı alan Kemal Bey’in ailesinin malvarlığı sizin ilginizi çeker mi?

Çekmesi için ne yapmalıyız?

Kemal Kılıçdaroğlu yerine, AK Partili bir ismi yazsaydık, tavrınız değişir miydi?

Günlük gazetelere bakarken, Mehmet Baransu ve Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi arasındaki tartışma ile ilgili Güneş’teki haberi gördüm.

“Aaaa. Cemaat, gerçekten de, CHP’lilerle uğraşırmış!. Bak yanılmışım” dedim kendi kendime..

Sonra..

Tartışmanın yaşandığı tarihe baktım..

2012 civarları..

Yani, CHP ile Gülen grubunun anlaşmaya varmasından önce..

Kemal Bey’in ABD’ye gidip, ittifak imzası atmasından önce..

Anlaşma sağlanınca..

Tüm yolsuzluklar.. Tüm usûlsüzlükler kapatıldı..

Gazete de öyle yazıyor zaten: “Paralel yapı istediğini alınca saldırıyı kesti!”

İşte paralel yapı dediğimiz bu..

Yolsuzluğu tespit etseler bile..

Onları görürseniz.. (Maddi menfaat anlamında..)

Yolsuzluk rafa kaldırılır..

Ama itiraz ederseniz.. “Hayır” derseniz..

Hapı yuttunuz demektir..

“Yolsuzluk yapanı mı savunuyorsunuz” demeyin..

Şantaj hevesi, önce “yolsuzluk yapanları” sıkıştırma ile başlar..

Sonra 17 Aralık’taki gibi..

Yolsuzluk yapmayana da, “Gör bizi, yoksa..” noktasına kadar gider..

Kesme biçme ile.. Montaj dublaj ile..

Yolsuzluk yoksa da.. Yolsuzluğu üretirler..

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat