Var mı aranızda, bir makul ilişki?

Rusların dini ile, Suriye’nin halklarının dini mi aynı?

Irkları mı aynı?

Kültürleri mi aynı?

Birbirlerine sınırları mı var?

Hiçbir ortak bağları olmadığı halde..

Rusya’nın uçaklarının, ne işi var Suriye’de..

Haydin diyelim, “Dünya beşten büyüktür” denilmediği dönemlerde. 

Rusya silah sattı. Suriye de bunlara para verdi. 

Öyle öyle iş kotardılar.

İyi de.. Sürgit devam edebilir mi, böyle bir çarpık ilişki!.

“Ben silah sattığım bir pazarı, elimden çıkarmak istemiyorum” diyerek, kilometrelerce uzaktaki Suriye’yi, Rusya’nın kendi toprağı gibi kullanmasına sessiz kalınabilir mi?

O kukla devletin tepesindeki satılmış yöneticilerin işine geliyor diye..

Böyle bir işgalin, haklılığı olabilir mi?

•

Eski dünyada, bu normaldi..

ABD bazı ülkeleri.. Rusya da başka bazı ülkeleri..

Kendi yanlarına çekmiş..

Silah pazarı olarak kullanıyorlardı..

Ama artık.. Bu kirli ticarete bir son verilmesi gerekmez mi?

Daha önemlisi..

Rusya, diyelim geçmişten bu yana.. Suriye’yi bir uydu haline getirmiş..

İyi de.. Bir de Türk hava sahasında ne işi var?

Ki, dün sabah, 5 dakikada 10 ikaz yiyor. Yine ihlale devam ediyor?

Neyse ki, “Dünya beşten büyüktür” çıkışına yakışan cevap, Rusya’ya anında verildi.. 

Türkiye sınırını ihlal eden Rus uçağı düşürüldü.. 

Ama böyle ciddi bir durumda bile..

Hainler, hıyanetlerini sürdürdüler.. 

Oysa.. Böyle bir süreçte, medyadan ne beklersiniz?

Her Türkiye vatandaşından beklediğinizi.. Ekmeğini yedikleri ülkenin tarafında yer almalarını, değil mi?..

Ama bakıyoruz..

En başta kendisini “milli” olarak lanse eden Aydın Doğan’ın maaşlı elemanları olmak üzere..

Ne kadar solcu varsa.. Ne kadar paralel yapı elemanı varsa.. Ne kadar (sözde) demokrat tip varsa..

Hepsi..

Kendi ülkelerini savunmalarını bir kenara bırakın.

Hatta, “tarafsız kalmaları”nı bir kenara bırakın.

Anında saldırıya geçtiler.

Hainliklerini, hemen gösterdiler..

“Tek dost Rusya kalmıştı. Onunla da kavganın eşiğindeyiz” ile başlayan.

Ve... Düşmanın bile yapmayacağı azgınlıkta saldırılar..

Hatırlayın..

3 yıl önce, Türk uçağı, komşu ülkenin sınırına girdiği gerekçesi ile, Rusların sattığı silahlarla, Suriye tarafından düşürülmüştü..

Burdaki hainler hemen kafayı kaldırmışlardı: “Türk uçağının Suriye’de ne işi var?”

Tamam; Türk uçağının Suriye’de işi olmaz, olmamalı. Ama Suriye bizim sınırımız. Sınırımızın içinde dolaşan uçaklarımız, olur ya, yanlışlıkla sınırı ihlal etmiş olabilirler. 3 sene önceki o ihlalin bir mazereti vardı.. 

Peki şimdi ne oluyor?

Rus uçağı, kendi ülkesinin hava sahasında mı geziyordu ki, hataen de olsa, bizim sınırımızdan içeri girsin?

Yooo.

Kendisinin en tabii hakkı gibi göstermeye çalıştığı alan, zaten kendi hava sahası değil.

Rusya’nın, ne işi olabilir ki, Suriye hava sahasında?.. Bir de fazladan. Gelip Türk hava sahasına giriyor!..

3 yıl önce, Suriye tarafından uçağımız düşürüldüğünde, “Doğrucu Davut” rolüne bürünenlerden şimdi bekleriz ki, “Türkiye haklı” desinler.

Ama demiyorlar. Diyemiyorlar..

Yine kendi ülkeleri aleyhine..

Rusya lehine propagandaya soyunuyorlar..

Mesela?

Mesela, kendisinin “milli bir vatan evladı” olduğunu söyleyen Aydın Doğan’ın Radikal’inde Ezgi Başaran.. Anında tarafını ilan ediyor:  “Bir ay önce ‘hata’ dedik geçtik, şimdi jeti vurduk, pilotun kanlı yüzünün etrafında tekbir getirenlerin videosu da tuz biber... Nereye böyle Türkiye?”

Tehdidini de, tam bir Rus görevlisinin yapacağı densizlikte sergiliyor: “Bu videonun Rusya’nın atacağı adımlara etkisi olacaktır, şüphesiz. Suriye operasyonlarında çok daha agresif davranacaktır. Özellikle Türkmenler için hayat daha da zorlaşacaktır. Rusların da bulduğu ilk fırsatta bir Türk jetini düşüreceğini tahmin etmek de yüksek jeopolitik bilgisi gerektirmiyor.”

“Kim takar Ezgi Başaran’ı” demeyin..

Milli olduğunu iddia eden bir medya patronu..

Kendi sırtından. Kendi ülkesine böyle hainlik ettiremez. Ettirmemelidir..

Bu hanım, gitsin Özgür Gündem’de.. Gitsin Rusların Pravda’sında, istediğini söylesin, yazsın..

Ama.. “Ben bu vatanın milli bir evladıyım” diyen patrondan maaş alıp, bu ülkeye ihanet etmesin!

yazının devamı için tıklayınız