Cumhurbaşkanı Başyaveri Ali Yazıcı, mahkemede hesap vermeye devam ediyor..

İfadesinde, tipik FETÖ militanlarının taktiğini uyguluyor..

Yüzlerce ihtimalden birisini dile getirip, “Bak öyle olmamış. Dolayısı ile ben haklıyım” diyor..

Bu yönde dünkü yaptığı somut savunma şu:

“Kripto olsaydım suikastı ben yapardım. Suikastı ben yapsam bundan daha mı ağır yargılanacaktım? Aracında şoför ve ben vardık, saatlerce yolculuk yaptığım oldu, 180 kilometre hızla gittik. Silahım istediğim zaman yanımdaydı, bizzat kendisine zarar vermesem bile şoföre, araca zarar verirdim. Ben bu kadar kriptoysam bunları neden yapmadım? Suikast için bana güvenmemişler mi?”

İlk planda, bu savunma çok mantıklı görünüyor..

Gerçekten de, Cumhurbaşkanı’nın çok yakınında olması hasebi ile de..

Sürekli yanında olması hasebi ile de..

En önemlisi, şimdi alacağı ceza ile, suikast yapması halinde alacağı cezanın aynı olması hasebi ile de..

Bu savunma şekli..

Gerçekten FETÖ’cülerin, kendilerini çok akıllı sanarak yaptıkları klasik takıyyeye bire bir uyuyor..

Öyle ya..

Darbeye giriştiğinizde..

Başarılı olursanız, zaten kralsınız..

Sizin adamlarınız yönetime gelecek..

Mısır’daki Sisi ve şürekasının olduğu gibi..

Astığınız astık, kestiğiniz kestik olacak..

Darbede başarısız olursanız..

Şimdi olduğu gibi, ağırlaştırılmış müebbetle yargılanacaksınız..

Peki, (Allah korusun) Cumhurbaşkanı’na, en yakınındaki görevli sıfatı ile suikast düzenlemiş olsanız..

Başarılı olursanız..

Yani suikast ve ardından yönetimi ele geçirme anlamında, (Allah korusun diyeceğim) amacınıza ulaşırsanız..

Zaten kral sizsiniz demektir....

Yönetim sizin ekipte demektir..

Ama suikastı gerçekleştiremezseniz..

Veya..

(Allah korusun) Suikastı gerçekleştirseniz bile, yönetimi ele geçiremezseniz..

Yine darbedeki gibi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanacaksınız..

Bu durumda..

Başyaverin savunması, mantıklı gibi..

Darbe yerine suikast, amaçlarına daha kolay ulaşmalarını sağlayacak gibi görünüyor..

Ama kazın ayağı öyle değil..

Onlar da çok iyi biliyorlar ki..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kılına zarar gelmesi halinde..

Gerek darbeye giriştiklerinde..

Gerekse suikast yapmaya kalkıştıklarında..

Bu millet, onları lime lime parçalar..

Erdoğan’ın kılına zarar geldiğinde..

Ondan hemen sonrasında..

Bu ülkede değil yönetimi ele geçirmeleri..

Cezaevinde bile kalmaları pek mümkün olmaz..

O kadar büyük nefreti üzerlerine çekerler ki..

Halk cezaevinde bile gelir, onların cezalarını verir..

Dolayısı ile, Erdoğan’a zarar verdikleri an..

Yönetimi ele geçirmeleri de hayal olur..

O zaman ne yapmaları gerekir?

Erdoğan’ın şahsına fiziki bir zarar vermeden..

15 Temmuz darbesinde yaptıkları gibi..

Bir yandan yönetimi ele geçirmek için girişimde bulunurken..

Bir yandan da..

Ya Cumhurbaşkanı’nın bir şekilde yurtdışına çıkmasını sağlamak..

Ya da derdest edilerek gözaltına alınıp, binbir tezviratla “Kaçarken yakalandı.. Şu kadar altın ile Yunanistan’a girerken gözaltına alındı” iftiraları ile, kamuoyunu yanlarına çekmek..

Erdoğan’ı itibarsızlaştırarak, ele geçirecekleri yönetimde kalabilmeyi sağlamak..

Planları buydu..

Ama, Erdoğan’ın yurtdışına çıkmasını sağlayacak planı gerçekleştiremedikleri gibi..

Marmaris’te yaptıkları baskın ile, etkisiz hale getirecek pozisyonu da bulamadılar..

Erdoğan’ı ele geçiremeyince..

Yönetimi de ele geçiremediler..

Bütün hesapları altüst oldu..

Şimdi kalkmışlar..

Düz mantıkla..

Sanki sadece zarar verme üzerinden amaçları bulunan bir terör örgütü imişler gibi..

“İsteseydim suikastı ben yapardım” diyorlar..

Siz, klasik bir terör örgütü değilsiniz ki..

Tek amacınız, “zarar vermek”le sınırlı değil ki..

Sizin ikinci ve esas amacınız var..

O da..

“Yönetimi ele geçirmek!”

Sadece yönetimi devirmek istemiyorsunuz..

Bir de..

Kendiniz yönetmek istiyorsunuz..

Suikast halinde..

Veya klasik bir darbe halinde..

Yönetimi ele geçirebilirsiniz ama..

Yönetimde kalamazsınız..

Ülkeyi yönetemezsiniz..

Siz de bunun farkındasınız..

Dolayısı ile, 15 Temmuz’a kadarki çıkış yolunuz..

Erdoğan’ı itibarsızlaştıracak bir senaryo eşliğinde, yönetimi ele geçirmekti..

Onun için de..

Başyaver’in Cumhurbaşkanı’na karşı düzenleyeceği bir suikast (Allah korudu), FETÖ’nün bu topraklarda düştüğü şimdiki rezil durumundan çok daha rezil bir duruma düşmesine sebeb olacaktı..

Bunu bildikleri için..

Suikast yerine..

Müsteşarını almak istediler..

Odasına böcek koydular..

Bakanlarını teknik takibe aldılar..

Yakınlarına iftira ettiler..

Bakın bu saldırılardaki ortak özelliğe..

Hep, “Erdoğan’ın itibarsızlaştırılması” üzerine planlama yapmışlar..

¥

Ama bu anlattıklarım..

Yönetime gelme ihtimallerinin, küçük bir oranla da olsa henüz tümüyle ortadan kalkmadığı 15 Temmuz öncesi içindi..

Bu örgüt..

“Artık bundan sonra, bizim Türkiye’de yönetime gelmemiz kesinlikle mümkün değil” gerçeğini gördüğünde..

Ki o noktaya doğru geliyorlar..

“Suikast” hainliğine de soyunabilirler..

Dünkü yazımızda da zaten, Feto’nun bu yöndeki sözlerini masaya yatırmıştık.

 FETÖ, suikast dahil, bugünden sonra her hainliği yapabilir..

Ama..

15 Temmuz’daki planları, Erdoğan’ı öldürmek değildi..

Onun içindir ki..

Başyaver’in, “İsteseydim suikast yapardım” sözü, boş laftan ibarettir.

Böyle bir şeye girişseydi, bu devletten önce, kendi örgütü onu yok ederdi!

 

Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit