66 yaşındaki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2019 yılını değerlendirme toplantısında, tam 2 saat 7 dakika, ayakta konuştu..

2002’de AK Parti iktidara geldiğinden bugüne neleri başardıklarını, özellikle de 2019’da neler yapıldığını anlattı.

Her şeye itiraz eden, “İstemezük” diyen CHP’nin engellemelerine rağmen, nereden nereye geldiğimizi büyük bir aşkla Türkiye’ye haykırdı.

Milli geliri 236 milyar dolardan 950 milyar dolarlara kadar çıkartarak 4 kat artırdıklarını anlattı.

Bu rakam neyi ifade ediyor?

2002’ye göre, dolar bazında 4 misli artışı ifade ediyor..

Merkez Bankası’nın altın dahil toplam rezervlerinin 105 milyar doların üzerine çıktığını, Borsa İstanbul’un 2003 yılında 10 bin 600 olan kapanış endeksinin, şimdi 121 bini bularak tarihinin en yüksek seviyesine ulaştığını hatırlattı.

Borsadaki artış neyi ifade ediyor?

2002’ye göre, 12 misli artışı ifade ediyor!

“Cari işlemler dengesinde, Eylül itibarıyla 5,4 milyar dolar artıya geçtik” dedi..

Düne kadar “Cari açık varken, ne bekliyorsunuz? Döviz tepetaklak olmayacak da, ne olacak?” diyenlerin hepsinin alnını karışlarcasına, “cari denge”yi nasıl fazlaya çevirdiklerini anlattı.

2002’deki 36 milyar dolarlık ihracatın 180 milyar dolara çıktığını belirtti.

Bu rakamlara göre ihracattaki artış da  tam 5 misli olmuş..

Diyecekler ki, “Bir de ithalattan bahset.”

Peki bahsedelim..

2002’deki 51 milyar dolarlık ithalatımız, 2019 yılında 210 milyar dolara çıkmış..

İhracattaki artış hızına paralel olsa idi, 255 milyar dolar ithalatımız olmalı idi..

Demek ki ithalatımız, dolar bazında, ihracatımızdan daha az artmış..

Bu rakamları niye veriyorum?

Bu ay ihracat..

Ertesi ay ithalat..

Sonraki ay cari denge.. Ondan sonraki ihracatın ithalatı karşılama oranını..

Böyle böyle..

500 tane rakamdan, hangisi işlerine geliyorsa onu öne çıkarıp algı oluşturanların rezilliklerini yüzlerine vurmak için..

AK Parti iktidarında, Türkiye’nin ihracatının, hem de dolar bazında, ithalattan çok daha fazla artış gösterdiğini ispatlamak için söylüyorum..

Milli gelirin, tüm operasyonlara rağmen, dolar bazında nasıl artış gösterdiğini somut rakamlarla ispatlamak için söylüyorum..

Tayyip Erdoğan’dan aktarımla, rakamları vermeye devam edelim:

“Hastanelerimizin toplam yatak sayısını 240 bine, nitelikli yatak sayısını 145 bine çıkarttık. Doktor sayımızı 92 binden 161 bine, toplam sağlık çalışanı sayımızı ise 378 binden 1 milyon 25 bine çıkardık.”

Daha önemlisi..

Erdoğan’dan aktarıyorum:

“Kişi başına sağlık harcamasını 19 liradan 140 liraya çıkartırken, vatandaşlarımızın ceplerinden yaptıkları harcama oranını yüzde 20’den yüzde 17’ye gerilettik.”

Birileri “İsraf çok fazla” diye algı oluştursa da..

Buyrun, tasarrufun ne olduğunu Erdoğan’dan okuyalım:

“Elektronik tebligat sistemiyle, yargı sürecinde bu sebeple oluşan hataların ve gecikmelerin önüne geçtik. Bu sistemle şu ana kadar 17 milyondan fazla e-tebligat gönderimi yapılarak, 210 milyon liranın üzerinde tasarruf sağlandı.”

Bir başka rakam:

“Trafik kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısı yüzde 71 azaldı!”

Özellikle dindar camiada ve ulusalcılarda büyük çarpıtmalara konu olan tarım ile ilgili rakamlar:

“Tarımsal ürün ihracatımızı 3,7 milyar dolardan 17,7 milyar dolara yükselttik. Dünyanın 195 farklı ülkesine 1690 tarım ürünü ihraç ediyoruz. Tarımda dış ticaret fazlamız 4,8 milyar dolar gibi ciddi bir rakama ulaştı.”

Demek ki ne imiş?

Tarım alanında iflas etmemişiz..

Soğan, patates, et ithal ederken bile..

Hatta birilerinin komik iddialarına bakarsanız, “Saman ithal eden ülke haline geldik” uydurmalarına rağmen..

Tarımda dış ticaret fazlamız 4,8 milyar dolara çıkmış..

Yani, geriye gidiş değil, ileriye gidiş var..

Rakamlar böyle böyle gidiyor..

Ama medyaya bakıyoruz..

Dünkü Cumhuriyet gazetesine bakıyoruz..

Ne görüyoruz?

2 yıl önceki algının devamını görüyoruz..

Yalanın bini bir para..

Sahtekarlık diz boyu..

Bilgileri çarpıtma konusunda küçücük bir çekinme söz konusu değil..

Utanma diye bir şey yok..

Başlıkları şöyle:

“Sağlığımızla oynuyorlar.”

Sağlık çalışanlarının 17 yılda dört misli olduğu Türkiye’de, “Sağlığımızla oynuyorlar” diye manşet atıyorlar..

İstanbul Eczacı Odası Başkanı’nı konuşturuyorlar:

“En çok kullanılan 150 ilaç yok” diyor, Eczacılar Odası Başkanı..

Gazetenin haberinin üst başlığına bakıyorum..

“150 ilaç zor bulunuyor” diyor..

Haberlerin kendi içinde bile çelişki var..

Başkan Erdoğan, rakamları 2 saat 7 dakika boyunca anlatıyor..

Ama iki tane yalancı gazete..

Tüm rakamlardaki gerçekleri, iki yalan haberle, altüst ediyor..

Onun için diyorum ki..

Başkan’ın 2 saat 7 dakika boyunca, tüm rakamları anlatması doğru..

Olması gereken açıklama..

Ama..

Bu yalancıların sahtekarlıklarını yüzlerine vurmadan..

Bu ülke rahata ulaşamaz.

Siz ihracatı 5’e de katlasanız..

Sağlık çalışanları sayısını dörde de katlasanız..

Vatandaşın cebinden sağlık için harcanan parayı azaltsanız da..

Onlar bu algıları tam tersine oluşturacak, “Sağlığımızla oynuyorlar” diyerek, rakamları tersyüz edecekler..

Her bakanlık çalışmalı..

Ama..

Bakanlıkların basın birimleri, herkesten çok çalışmalı..

Şu yalancıların tüm palavralarını yüzlerine vurmalı..

Yoksa..

Erdoğan 20 saat anlatsa ne olur?

Adamlar, 24 saat, bir mecrada değil, binlerce mecrada olumsuz algıyı yürütüyorlar..

Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit