İftirada Gelinen Son Nokta; Fatih Sultan Mehmed Hıristiyanmış!
- GİRİŞ29.04.2017 09:32
- GÜNCELLEME01.05.2017 08:01
21 yaşında çağ açıp çağ kapatan, ikibin senelik köklü geçmişe sahip bir imparatorluk olan Roma İmparatorluğu’nu haritadan silen ve doğumundan sekizyüz sene evvel peygamber efendimiz tarafından zikrolunan Hadis-i Şerif’e mazhar olan büyük ata, cennet mekân Sultan Fatih Sultan Mehmed Han meğerse Ortodoks bir hıristiyanmış. Hem de papa 2. Pius ile temas halinde olan samimi bir Hıristiyan…
Evet evet yanlış okumadınız. Peygamber hadisi ile müjdelenmiş bu muhteşem insan güya Müslüman değil samimi dindar ve Ortodoks mezhebine bağlı bir hıristiyanmış. Şimdi isterseniz hiçbir ilmi, fikri ya da düşünsel hakikati paylaşmayan bu cahil zırvalamalarını en baştan anlatalım. Mevzu Osmanlı ve kahramanlıkları olunca batılı tarihçilerinin ve Türkiye içinde yaşayıp da Osmanlı ile ilgiili araştırma yaparken yüzünü batıya çeviren yerli tarihçilerin sürekli referans olarak kullandığı Alman tarihçi Prof. Babinger’in Türkçeye çevrilen “Fatih Sultan Mehmed ve Zamanı” adlı kitabında[1] yer alan hayret edici tanımlamalardan biri de esasından koca Fatih’in Müslüman değil koyu bir Hıristiyan olması sanırım her kesimin dikkatini çekecek olan provokatif bir söylemdir. Babinger söz konusu bu eserde Fatih Sultan Mehmed Han’ı, yıkıcı, cani, zalim, eşcinsel ve Hıristiyanlığa sempati duyan hatta zamanla papanın isteği üzerine Hıristiyan olan bir padişah olarak nitelendiriyor. Sultan Mehmed’i. bu iddialara zemin hazırlamak adına Fatih’in kardeşlerini öldürüp bu davranışın Osmanlı’da neredeyse bir gelenek haline almasından tutun da “Avni” mahlasıyla yazdığı divan şiirlerine kadar her şeyin mercek altına alındığını söylemek güç değil.
1432’de doğan Fatih Sultan Mehmed Han’ın Annesini tüm Osmanlı kroniklerinde Türk ve adının da “Hüma Hatun” olarak verirler. Bu bilginin de doğru olmadığı, annesinin Sırp Mara “Maria” Despina isimli bir prenses olduğunu iddia edenler de yönünü Osmanlı kaynaklarına değil batı kaynaklarına doğru dönenlerdir.[2] İddialar bu kadarla da yetinmiyor. Fatih’in annesinin Müslüman Türk değil, Hıristiyan bir Sırp prensesi olduğunu söyleyen kaynakların yanı sıra iş iyice zıvanadan çıkar ve Fatih’in de Türk olmadığı noktasına gelir dayanır. Bu iddiayı utanmadan dillendirenlerin ise tek kaynağı, Bizans İmparatorluk ailesinden gelen ve fetihten sonra Osmanlı’ya hizmet veren Fatih’in tarihçisi Theodoros Spandounes’dur. Spandounes’a göre Fatih hem Müslüman değil, hem de Türk değil!!! Kitabında şöyle yazmış:
“Fatih, Türk tarihçilerinin iddia ettiği gibi atalarının göçebe çoban kabileler olarak Tatarların-Moğolların-Oğuzların bulunduğu bölgeden [Orta Asya] geldiğine inanmıyordu. Fatih Sultan Mehmet, ailesinin Bizans İmparatorluk ailesi Komnenoslardan geldiğine inanıyordu.” [3]
Batılı tarihçiler, Osmanlılar’ın göz kamaştırıcı başarılarından kendilerine gurur payı çıkarabilmek amacıyla, bazı padişahların nesepleri üzerinde tahrifat yapma gayretinden kendilerini alamamışlardır. İşte Sultan Mehmed Han ve muhterem validesi üzerinden oynanan terbiyesiz oyun budur. Bu tür iftira ve saçmalıklarla dolu kaynaklar başta büyük ve başarılı sultan olan Fatihin annesi için ilginç olan bu rivayetleri nakleder. Bu rivayetlere göre güya;
Sırp Despotu Brankoviç’in kızı Mara “Despina”, ve yanındaki hizmetçi Stella adlı bir İtalyan kızı, korsanlar tarafından esir edilerek 2. Murat’a takdim olunmuş gibi gösterilen bir sırp prensesidir. İşte Fatih’in Hıristiyanlığını ısrarla ispatlamaya çalışan bu kaynaklar Mara Despina’yı anne olarak kabul edip Fatih’in Hıristiyanlığa sevgi ve ilgi duymasını ve neticede bu dine bağlanmasını annesine bağlamaktadır. Halbuki Osmanlı kaynaklarına bakıldığında ise durum hiç de böyle değildir. Zira, Bursa mahkeme ve Nüfus sicillerine göre Fatih Sultan
Mehmed Han’ın annesi “Hûma Hatun” isminde bir Müslüman Türkmen kızdır.[4] Evet, fatih’in babası sultan 2. Murat’ın Mara Despina isminde bir hanımı vardır. Fakat o Fatih’in değil 10 aylıkken ölen şehzade Ahmet’in annesidir. Yani Fatih’in üvey annesidir. Üstelik Osmanlı sarayında yetişen her şehzadenin yaptığı gibi. Fatih de babasının tüm eşlerine “Ana” demektedir. Fakat bu analık özlük değil saygı gereğidir. Bu yüzden Fatih Sultan Mehmed’de kendisinin üvey fakat kardeşi Ahmet’in öz annesi olan Mara Despina Hatun’a “ANA” demiştir.[5]
Fatih Sultan Mehmed Han’ın dönemin papası 2. Pius’la mektuplaştığı bilinir. Ancak unutulan ve göz ardı edilen bir hakikat var. O da karşılıklı gönderilen mektupların içerikleri. Papa Pius diyor ki; Ey Mehmed gel vaftiz ola Hıristiyan ol sana dünyayı vereyim. Buna karşılık büyük Sultan Fatih cevaben, Papa'ya Müslümanlığı kabul edip, sünnet olması şartıyla şeyhülislamlık teklif etmiştir. Ne ilginç değil mi? Türkiye’de yaşayıp tarih adına söz söylemeyi kendilerinde hak olarak gören bir grup zavallı Fatih Sultan Mehmed Han’ı Hıristiyan yapmak için bir ipte kırk takla atarken Vatikan arşivlerinden çıkan ve Fatih Sultan Mehmed Han tarafından Papa 2. Pius’a gönderilen bir mektupta Koca Hükümdar Papa’ya Müslüman ol, sünnet ol seni şeyhülislamım yapayım diyor…
Bütün bunlara rağmen hala bir grup kendini bilmez Fatih Sultan Mehmed Hıristiyandı diyebilecek mi? Bence evet. Ne demiş Allah’ın resulu;
Utanmadıktan sonra dilediğini yap… Bu utanmazlar bu yüzden dilediklerini pervasızca söylediler ve söylemeye devam edecekler…
Muhabbetle
[1] Franz Babinger, Fatih Sultan Mehmet ve Zamanı, çev: Dost Körpe, İstanbul 2002
[2] Emine Çaykara, Tarihçilerin Kutbu: Halil İnalcık Kitabı, s. 459
[3] Theodor Spandounes, On The Origin of The Ottoman Emperors – çev: Lena Umay
[4] Bursa Mahkeme sicilleri, 31, 201 ve 204 sayılı defterlerin ilgili bölümleri
[5] Feridun Emecen, Fetih ve Kıyamet 1453, s.140
Yorumlar7