Ben mi çok safım, yoksa...?

  • GİRİŞ17.04.2015 09:10
  • GÜNCELLEME18.04.2015 08:55

“Tabii lider”ini Cumhurbaşkanlığına göndermiş.

Yerine Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı olarak Davutoğlu gelmiş..

Ancak bu değişimle birlikte başkanlık sistemi önerisi gündeme girmiş, dolayısıyla ilerdeki bir zamanda Başbakanlığın Başkanlığa yerini bırakacağı ihtimali belirmiş.

Bu arada partinin kurucu öncülerinden birisinin, sayın Gül’ün Cumhurbaşkanlığı görevi sona ermiş, bununla birlikte siyaset içindeki varlığının nasıl devam edebileceği sorusu güncelleşmiş.

Ve yine bu arada “Üç dönemlikler” uygulaması ile birçok kurucu üye dahil, partinin başından beri omurgasını oluşturan kadrolar kısmen kenara çekilmiş.

Bütün bunların, partinin yeni yapısını nasıl şekillendireceği, partide kimin belirleyici olacağı sorularını da beraberinde getireceği tabii.

O noktada Erdoğan etkisi, Gül etkisi ve Davutoğlu etkisi gibi başlıklar açıldığını gözlemliyoruz.

Tayyip Bey’in etrafındakiler, Davutoğlu’nun etrafındakiler, Gül’ün etrafındakiler...

Hükümetin kuruluşunda kimin belirleyici olduğu yorumları...

Ve nihayet, aday belirlemelerinde kimin ağırlığı olduğu spekülasyonları...

Bu alanda yazılan yazıların bir kısmı kuşkusuz gazetecilik saikiyle toplumu bilgilendirme niteliği taşıyor, bir kısmı taraf tutma hedefini kolluyor, bir kısmı da Ak Parti bünyesinde fay hattı oluşturmayı amaçlıyor.

Belli ki şu hayati dönemde Erdoğan, Gül, Davutoğlu veya Arınç gibi isimler farklı yönlere savrulursa bunun Ak Parti’ye bedeli çok ağır olur.

Böyle bir savrulma olur mu, ayrı, ama bu alandaki en küçük farklılaşmaların medya zemininde politik saptırmalara malzeme olarak kullanılacağını, biraz siyaset mürekkebi yalamış herkes bilir. Konuşmak için çağrıldığınız kürsülerin organizatörleri de, oradaki son derece masum tahlilleri sayfalarına taşıyan medya odakları da pür samimiyet içinde değildirler.

Bu noktada şöyle bir soru sormak isterim:

- Ahmet Davutoğlu’nun adayların belirlenmesinde partinin geleceğine damga vurma gibi bir hesabı olmuş mudur?

Diğer bir soru:

- Seçim beyannamesinin açıklandığı toplantıda Davutoğlu, Ak Parti’ye kendi damgasını vurmuş gözükmek gibi bir görüntü sergilemiş midir?

Benim cevabım şu:

Davutoğlu, üzerine aldığı sorumluluğu bihakkın yerine getirmek için varını yoğunu ortaya koyacak bir kişiliğe 
sahiptir. Mış gibi yapmaz. Başbakanlıksa başbakanlığı, parti genel başkanlığı ise parti genel başkanlığını... Zaten bunları mış gibi yaptığınızda belki hiç yapmamış olmaktan daha büyük tahribata yol açarsınız. Hiç yoksanız, yeriniz boştur 
ve birisinin doldurması zarureti herkesi harekete geçirir, ama orayı mış gibi 
dolduruyorsanız, bulunduğunuz her 
yeri yalama edersiniz. 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat