Yeni rövanşizmin köstebekleri

  • GİRİŞ18.10.2011 15:20
  • GÜNCELLEME18.10.2011 15:20

Can Dündar, geçen cuma günkü ‘köstebek’ yazısında bir imada bulunuyor. Ama ne diyor? Mesela şu paragrafın tahtında müstetir, yani altında gizli olan ima nedir?
“İnsan hakkı ve onurunun çiğnenmesine tepki veren Atalay, aylardır özel görüşmeleri sayfa sayfa yayımlanarak hayatları lime lime edilen insanları bilmiyor mu? Bence Deniz Feneri yöneticileri, dinlemeye takılan çok özel görüşmeleri sızdırmadıkları için savcılara dua etsin. İntikam hissiyle davranılsa, bir kısmı bir daha insan içine çıkamazdı. Şimdi siyasi hesaplaşma gensoruda yapılacak.”
Can Dündar’ın söylemeye çalıştığı şey, şunlardan biri midir acaba?
“Ne hakkı, ne hukuku! Köstebek suçlaması Beşir Atalay’a az bile, ziyadesiyle müstehaktır” mı diyor? Saklayamadığı intikam duygusunu mu dışa vuruyor?
“Durun bakalım, daha bitmedi; siz asıl arkasını bekleyin, rezil rüsva olacaklar” şeklinde üstü örtülü bir tehdit mi savuruyor?
“İnsafa, vicdana, adalete layık değiller, anlayış göstermeyeceksin. Denk getirdin mi indireceksin, acımayacaksın. Belden aşağı vurmayı hak ettiler, bunlar ancak bu dilden anlar” mealindeki frenlenemez hesaplaşma arzusunu, biti kanlanmış bir rövanş arayışını mı yansıtıyor?
Ya da “Bir musibet bin nasihattan yeğdir” ikazı içeren bir şefkat tokadı çakmak, acı söyleyen bir dost uyarısı yapmak mıdır niyeti?
Can Dündar’ın dilinden dışarı fırlamak için kıvranıp duran mesaj nedir? Birkaç ipucu daha var yazısında:
“Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay,’Kılıçdaroğlu köstebek arıyorsa, mesleğine ihanet ederek gizli soruşturma dosyalarını sızdıranlara baksın’ dedi. Atalay’ın, aylardır muhaliflere yönelik soruşturma dosyalarının, iktidar yanlısı gazetelere sızdırılıp tefrika edilmesine de aynı şekilde tepki göstermesi beklenirdi... Savcılar muhtemelen bu bağlantıyı belgeledikleri için, ‘hasadı toplamadan’ görevden alındılar. Öğrendiğime göre dosya kendilerinden alınmasa, tam o günlerde yeni bir tutuklama dalgası gelecekti: Özel kalem telefonlarından faillere haber uçuran ‘köstebek’, yani Atalay’ın koruma müdürü gözaltına alınacaktı. O dalgada 10-15 şirket çalışanı ile yönetici yakını da tutuklanacak, soruşturma ‘yukarıya’ doğru tırmanacaktı. Dosyanın savcılardan alınmasıyla sadece bu tutuklamalar değil, üst bağlantıların ortaya çıkması da engellenmiş oldu...”
“Çok şey biliyorum, korkutup gözdağı veriyorum, yargısız infaz yapıyorum, sanıkları peşinen fail ilan ediyorum, mahkemeye kalmadan suçun işlendiğini hükme bağlayıp suçluyu da işaret ediveriyorum, yeni rövanşizmin köstebeği benim” demek istiyor olamaz. Öyleyse ne diyor, neye soyunuyor?
Ergenekon soruşturması sürecinde eleştirdiği her ne varsa yapıyor Can Dündar. Aynı ölçüsüz gazetecilik dilini kullanıyor, aynı gaddar yöntemi Deniz Feneri davasına uyguluyor. İlkesel olarak bu dili de bu yöntemi de reddetmiş, geçmiş örneklerde rezervlerini çekinmeden koymuş biri olarak soruyorum: Can Dündar’ın, ne dediğini bilmeyecek kadar gözü dönmüş olabilir mi?
Sabırsız, acul, yerinde duramayan bir rövanşizm yükseliyor köşesinden. Devr-i sabık yaratmak için devrin değişmesini bekleyemeyecek kadar tezcanlı bir intikam tutkusu palazlanıyor kaleminde.
“Beşir Atalay hedefteki büyük balıktı, köstebek soruşturması başbakan yardımcısına uzanacaktı, önü kesildi” diyor. Desteksiz atışlarını müphem bir ‘Öğrendim ki’ mahrecine yaslarken, Atalay’a uzanmanın belletmenlerince baştan amaçlandığını da belli etmiş olmuyor mu?
Sorular soru içinde. Ergenekon davasında her vesileyle rövanşizmin kötülüklerini vaaz eden bir müsekkin, ilk fırsatta ateşli bir savaşçıya dönüşüp kan davası güder mi? Güderse de, adalet değil intikam peşinde olduğunu gizlemez mi?
Gizlemezse bile, devr-i iktidar geçmeden devr-i sabık çukuru kazmayı gözüne kestirecek ölçüde yenik düşer mi rövanş duygularına?
Atılan rövanşizm karşıtı nutuklar, tehlike geçinceye, bir punduna getirip üste çıkıncaya kadar yeni muktedirleri oyalamak için miydi yani? Yatıştırıcı, mülayim ve de vicdanlı kalemler, hakkaniyeti bir kenara bırakıp canavar kesilirse, haklıyı haksızı ayırmadan vurursa, sormazlar mı, ‘bir de devir değişse, ne yapmazlar!’ diye.

AKif Beki / Radikal

Yorumlar3

  • ahmet 12 yıl önce Şikayet Et
    AH IH UH AAAH. Üç kelimesinden dördü aaa ııııı hhaah hhhuuh olan Can dündar elinde bilgi belge olmadan böyük abileri gibi saldırıyor...ama korkmayın gerçeğe diş geçiremez..
    Cevapla
  • Ahmet Yılmaz 12 yıl önce Şikayet Et
    önce anlamak lazım. Türk halkının anlayacağı dilden yazı yazmayı beceremiyorsanız hiç ortaya çıkmayın derler adama.Yorum yapmak için ilgili yazıyı önce anlamak lazım.
    Cevapla
  • tolga telli 12 yıl önce Şikayet Et
    yazıyı daha önce okumuştum. gerçekten iyi analiz olmuş ama gerçekten daha dikkatli okuyunca çok iyi anlaşılıyor niyetler,umarım ntv artık yeni mekanıyla değişir,o kişi evraklarda oynama yapan savcılar hakkında birşey demez köşesinde konuyu da açaaz zaten,teşekkürler akif bey,
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat