6 yıl 2 ay boyunca Ergenekon davaları sürdü. 5 Ağustos 2013 tarihinde 13. Ağır Ceza Mahkemesi kararı açıklayarak 25 Temmuz 2008 yılında davalar Silivri’de görülmeye başlandı.

Alparslan Arslan tarafından gerçekleştirilen ‘’Danıştay saldırısı davası’’ Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ergenekon ile bir alâkasının olmadığı hükmüne varmasına rağmen, Aralık 2008’de Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu kararı bozdu ve Ergenekon davası ile birleştirilmesine karar verdi.

Ergenekoncular 2003-2004 yıllarında mevcut hükümeti silah zoru ile devirip anti-demokratik yollarla devlet yönetimini ele geçirmeyi planlamak ve bu çerçevede ‘’Sarıkız’’, ‘’Ayışığı’’, ‘’Yakamoz’’ ve ‘’Eldiven’’ kod adlı darbe planlarını hazırlamakla suçlanmışlardı.

9 yıl süren Ergenekon davası sürecinde kilit rol alan, 17 Aralık soruşturmalarını yürüten ve HSYK kararıyla meslekten ihraç edilen savcı Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç hakkında, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçlarından dolayı tutuklanmaları için “yakalama kararı” çıkarılınca (Zekeriya Öz, Celal Kara) yurtdışına kaçtılar.

FETÖ’ nün Kırk yıllık devlet içinde örgütlenmesi neticesinde Ordu, Yargı, Polis, Eğitim kurumları ve Bürokrasideki hücreleri Ergenekon Terör Örgütü çökertildikten sonra koordineli bir biçimde Ergenekondan boşalan yerleri doldurarak DERİN DEVLET koltuklarını üstlendiler.

Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Ordu, Polis ve devlet bürokrasisinin her yerinde sinsice çöreklendiler ve kendilerinden olmayan kimseye devlet dairelerinde fırsat vermediler. Devlet içinde Paralel bir devlet oluşturmanın tüm şartlarını türlü hile ve numaralarla yerine getirmeye çalıştılar. Kendilerinden olmayan insanları yargı, tehdit, şantajla, sahte roporlar veya sınav sorularını çalarak sindirdiler, yıldırdılar, tesirsiz hale getirdiler. Tutuculukta ve kadrolaşmakta öyle ileriye gittiler ki, bir devlet dairesine 5 kişi alınacaksa 5’ i de onlardan olmayıncaya kadar rahat durmadılar. Hak ve hukuku çiğneyerek insanları Biz ve onlar diye iki sınıfa ayırdılar.

AK Parti Hükümetinin FETÖ’ cü bazı kadroları yetkili makamlardan tasfiye etmesiyle başlayan Cemaat- AK Parti gerilimi bir savcının 7 Şubat 2012 de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağırması üzerine büyük bir krize dönüştü. Bu krizle başlayan huzursuzluk ‘’Dershane krizi’’, ‘’Türk Telekom’’, ‘’Casusluk’’, ‘’Telefon Dinleme skandalları’’, ‘’17-Aralık operasyonu’’, ‘’HSYK gerilimi’’, ‘’25 Aralık operasyon girişimi’’, ‘’F. Gülen'in mektubu’’, ‘’Darbe iddiası’’, ‘’Yeni operasyon girişimleri’’,’’ MİT TIR' ları’’, ‘’Emniyet ve HSYK' deki değişiklikler’’, ÖYM' lerin kaldırılması’’, ‘’İnternet ve MİT yasasındaki değişiklikler’’leri’’, ‘’2014 Yerel Seçimleri’’, ‘’Gülen Cemaati'nin silahlı örgütü Ötüken iddiası’’, ‘’14 Aralık operasyonu ve şüpheliler’’, ‘’Yargıç ve savcıların meslekten ihracı’’ ve ‘’15 Temmuz 2016 Askeri Darbe Girişimi’’ ile FETÖ örgütünün ordudaki uyuyan hücreleri uyandırıldı. F.Gülen’in ifadesiyle;’’Kırk yıldır ilmik ilmik ördükleri kazağı’’ Tayyip Erdoğana giydirmek istemediler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kirli ittifak, kökü dışarıdaki tezgâhla devleti felç etmeye çalışıyor", "Tezgâh çözüm sürecini sabote etmek için. Devlette paralel yapılanma olmaz. Komploda yer alanları tespit edeceğiz, inlerine gireceğiz" diyerek bu yapının üzerine en sert bir biçimde gitmeye başladı.

AK Parti hükümetlerinin rüzgarını arkasına alan FETÖ’ cüler kanun, kural ve nizam tanımadan devleti içerden felç etmeye, hükümetin elini kolunu bağlamaya çalıştılar. DERİN DEVLET’i ve Devlet Bürokrasisinin kontrolünü ellerine geçirince batılı güçler Türkiye üzerinde yapmak istedikleri operasyonları şimdi de FETÖ üzerinden yapmaya başladı. İçeride ve dışarıda bu dış güdümlü oyunlar Türkiyede, Irakta, Suriyede halen çeşitli terör örgütleri vasıtasıyla milletimize ve devlete karşı oynanmaya devam ediyor.

Hepsinin de arkasında üst akıl denen alçak Amarika Birleşik Devletleri ve ikiyüzlü batılı müttefikleri var. Gladionun da, Ergenekonun da, FETÖ ‘nünde modeli; Siyonist Dünya Devleti, markası ise, Made in USA .