Yeni bir dünya için yeni bir Türkiye

  • GİRİŞ28.04.2017 07:23
  • GÜNCELLEME29.04.2017 09:31

Bilişim çağı ile birlikte sınırların, dengelerin, güç odaklarının değişmekte olduğu yeni bir dünya ile karşı karşıyayız. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil ve de olmayacak… Siyaset ve düşünce alanında yeni dünyanın nabız atışları, hareket mantığı ve duruşu karşısında vizyonu, misyonu ve geleceğe bakışı ile dünyanın dengelerini değiştirecek derin bir anlayış ve kavrayışla donanmış yeni bir Türkiye tarih sahnesinde zaman geçirmeden yerini almak zorundadır. İnsanlık tarihinde bilgi ve tecrübenin yetersiz olduğu durumlarda siyasetin ve düşüncenin sığlaştığı, dünyaya dar pencerelerden bakıldığı, bilinmeyenlerin yok sayıldığı görülmüş ve insan her zaman bilmediği ve tanımadığından ürkmüş ve korkmuştur. İnsanlık çağlar boyu bilimi bir sır gibi saklamak ve gizlemekle vakit geçirdi.

Ama çağımızda durum öyle değil. Her şey ortada ve herkes her türlü bilime istediği zaman ulaşabilir mesafede. Hemen hemen her şey paylaşılabilir bir duruma gelmiş durumdadır. Yeni buluşlar artık çağ açıp çağ kapatmıyor. Her gün bir yeni buluşa diğeri ekleniyor. Buluşlar ve yenilikler hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmuş durumda. Buna ayak uydurmayan milletlerin gelecek zamanlarda söyleyecek fazla sözleri yok. Buna ayak uyduramayan milletler için ufukta başkalarını taklit etmek, onlara kuyruk olmaktan başka bir seçeneği görünmüyor. Bilişim Çağı'nın getirdiği hızlı değişime karşı direnenler akıntıya karşı kürek çekmekte, şimdiden kendi geleceklerini karartmaktan başka bir iş yapmıyorlar. İnsanlık hâlâ işgalciliğin, sömürünün, terörizmin, yolsuzlukların, kokuşmuşlukların, hukuksuzlukların, ırkçılığın, şiddetin, açlığın karşısında mücadele verirken bir yandan da uzayda yeni yerleşim yerleri ve koloniler oluşturmanın çalışmasını yapıyor.Bizim bu gelişmelere seyirci kalmamız düşünülemez. Artık zamanımızda bilgi herkese, her topluma, her coğrafyaya açık durumda iken bizim kendi dar dünyamıza kapanarak yaşamamız mümkün değil.

"Yeni Dünya" yı anlamak tabularımızı yıkmaktan, cesur olmaktan, dünyanın en ileri hedef çizgilerini bile kendi ülkemiz için yetersiz görmekten geçer. Kendi halklarına güvenen vizyoner siyasetçiler yeni ufuklara açılmak için rakipleri ile yarışmaları, düşmanlarına karşı güçlü olmaları ve dik bir duruş sergilemeleri gerekiyor. Üniversitelerimiz insanlığın ortak kazanımı olan bilgileri ve yenilikleri kendi bünyesinde tartışıp yeni bilgiler üretilmesi için siyasetten el ve eteklerini çekip ciddi bilimsel çalışmalar yapmaları olmazsa olmazımız.

Ülkemizin ve toplumumuzun siyaset ve düşünce alanında rol alan bütün aktörler, "Yeni Türkiye" misyonunu ve vizyonunu kavramaları kadar "Yeni Dünya" nın nereden kalkıp nereye gittiğini doğru anlamaları her şeyden önemlisi. Hiçbir millet geçmişini göz önüne almadan geleceğine sağlıklı bir yol ve rota çizemez. Milletler geçmiş tecrübe ve birikimlerinin üzerine geleceklerini inşa ederler. Türkiye dünya adalet terazinin şakülü, insanlık aleminin imamesi ve uluslararası araneda dengeler politikasının dengesi ancak yeni Türkiye misyonuyla olabilir.

Gelecekte kurulacak olan yeni dünya düzeninin aktörlerinden birisi de,‘’Yeni Türkiye’’ olması için bir millet ve ümmet bilinciyle donanmakla olacaktır. Bu yolda çalışmayan, rizikolara, bela ve musibetlere göğüs germeyen milletleri bekleyen son eninde sonunda esarettir. Böyle bir diriliş hareketinin önüne engel çıkaran siyasiler, örgütler, cemaatler, bürokratlar, askerler vs. gibi herkes vatan ve millet adına ihanet içerisindedir.

Arif Altunbaş, Haber 7

Yorumlar1

  • Cengiz YALMAN 6 yıl önce Şikayet Et
    yeni bir dönemin hazırlıklarını yapan hükümetimiz milletimizle ümmetle yeni Türkiye her tür zorluğa göğüs gererek adalet terazzisisinin şakülü olup Diriliş Harekatını başaracaktır ALLAH ın izniyle
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat