Türkiyenin konumu

  • GİRİŞ16.03.2018 07:38
  • GÜNCELLEME17.03.2018 09:21

ABD; bölgemizde Türkiyeyi istediği gibi bir kalıba sokmak için hem; FETÖ’cüler ve PKK ile birlikte hareket etmekte, hem de hükümet ile bağları koparmadan her türlü ihanet, oyun ve hilelerini tezgahlamaktadır.Türkiyesiz yapamayacağını bildiği için ipleri koparmamak, aradaki köprüleri yıkmamak için iki yüzlülüğün zirvesinde ali cambaz oyunu oynuyor, manevra üstüne manevra yapıyor, yalan üstüne yalan bina ediyor.

Rusya; zalim Suriye rejimini arkasına, İranı yanına alıp Türkiye ile iyi ilişkiler kurarak, başta PKK, Hizbullah ve diğer terör örgütleriyle bağlantılarını koparmadan masada en belirleyici bir aktör olmaya çalışıyor. Böylece ABD jandarmasının kendisine karşı yürüttüğü boykot, baskı ve düşmanlıkların hıncını çıkarmak, kibirli sam amcadan intikam almaya çalışıyor.

 

 

İran; Irak, Suriye, Bahreyn, Yemen, Lübnan gibi geniş bir coğrafyada tek başına hareket etmenin zorluğunu bilerek Rusyayı yanında görmek ve ona alan açarak onunla birlikte stratejiler üretiyor. Ortadaoğuda Rusyanın en büyük müttefiki olarak hareket edip BM’de veto hakkı olan bir partnerinin güvencesiyle kendi terör örgütleriyle bölgeyi dizayn etmeye ve sağa sola efelenmeye çalışıyor. PJAK ile mücadele etmesine rağmen PKK ile de bağlantısını hiçbir zaman koparmıyor.

İngiltere; Osmanlının yıkılışından sonra Fransa ile birlikte bölgeyi şekillendiren ülkelerden birisi olarak her zaman olduğu gibi ortada görünmeden sinsi hesapların ve oyunların peşinde o da Fransa gibi kendi oyununu oynamaya çalışsa da eskisi gibi fazla etkin değil.

Fransa;Sykes- Picot (9-16 Mayıs 1916) anlaşmasından sonra Ortadoğuda kaybettiği yerini tekrar almak için ne yapacağına, kimin yanında yer alacağına, kiminle hareket edeceğine daha karar vermiş durumda değil. Kafası hayli karışık, olayların netleşmesini, suların durulmasını bekliyor.

İsrail; bölgenin fitne yuvası olarak kendi güvenliğini sağlamak, kutsal hedeflerine ulaşmak için başta ABD olmak üzere her zaman olduğu gibi herkesle oyuna girmeye hazır olarak sürekli fırsat kollamaktadır. Yeter ki hesaplar İsrailin strateji ve çıkarlarına hizmet etsin.İsrailin durumu Ayı’nın bir armuda sahip olmak için bin hesap yapmasına benziyor.

Son zamanlarda Ortadoğuda söz sahibi olma yarışında öne çıkan Suud, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır gibi aktörler ABD’ nin çıkar ve hedeflerine yardım ve yataklık yapayım, İsrail ile dost kalayım derken kendi geleceklerini de çıkmaza soktuklarının, kendi idam fermanlarını kendi elleriyle imzaladıklarının farkında değiller. Onu ABD ve İsrail tarafından sırtlarından hançerlendiklerinde anlayacaklar.

Türkiyenin bu curcuna içindeki yeri kendi milletine ve devletine dayanmak, kendi hesap ve çıkarlarını korumak, ülkesini ve milletini her türlü düşman tehdit ve  saldırılara karşı savunmak için sahte dost ve müttefiklerin fikir, çıkar ve hesaplarına alet olmamak, onlara göre hesap yapmamak sadece kendi gücüne güvenmek olmalıdır.

Türkiye kendi coğrayasında aleyhine yapılacak her türlü operasyona karşı gereken cevabı vereceğini kararlılıkla dosta düşmana göstermelidir.Yeni Türkiyenin ABD’nin ve NATO’nun, BM’nin ve AB’ın, Rusya’nın ve Çin’in, İngiltere, Fransa ve Almanya dahil hiçbir devletin taşeronu olmadığını artık herkesce bilinmelidir.

Tanzimatla başlayan, İttihat Ve Terakki ile devam eden, Cumhuriyet döneminde CHP zihniyetiyle mankurtlar üreten zalim, batıcı, kukla anlayışı bu topraklarda ve coğrafyada tarihe gömdüğümüzü Afrin harekatıyla dünyaya ilan etmiş olduk.

Biz millet olarak bu duruş ile yükseleceğiz, büyüyeceğiz, güçleneceğiz ve yeniden Büyük Türkiye olacağız. Bu hedefi genç nesillerimize 1. görev olarak artık ok’un yaydan çıktığını, yaydan çıkan ok’un bir daha geri dönmeyeceğini onlara göstermek ve anlatmak zorundayız.

 

Arif Altunbaş, Haber 7

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat