Savaş çığırtkanları ve baltaları

  • GİRİŞ13.04.2018 07:49
  • GÜNCELLEME14.04.2018 08:08

Soğuk savaştan sonra ilk defa Rusya ve ABD birbirlerine karşı dişlerini gıcırdata gıcırdata, yumruklarını sıka sıka mahalle kabadayıları gibi savaş çığlıkları atmaya başladılar. Benim silahlarım senin silahlarından daha üstündür hava atması tarihten bugünlere dek sürüp gelen bir blöf olarak  hala  güncelliğini koruyor.

Her iki süper güçte gömdükleri yerden çıkardıkları baltalarını bileylerken çok tehlikeli bir ateşle oynadıklarının farkındalar. Devlet adamlığı sorumluluğu ve ciddiyeti de zaten itidalli olmayı gerektirir.Trump’ın palavraları ABD de sıkışmış olan kendi alanını ve pozisyonunu kurtarmaya dönük panik ataklardan ibaret çılgınlıklar olarak okunmalıdır.

 

 

Soğuk savaşın akabinde Rusya oyundan çekilince meydan ABD ‘ye kalmıştı. Dünyada muhalefetsiz ve rakipsiz kalmak onu islamafobi de dahil olmak üzere rastgele sağa sola gözdağı vermeye, saldırmaya, dünya jandarmalığını iyice pekiştirmeye itti.

ABD daha önce Varşova paktıyla beraber hareket eden başta Afganistan, Irak, Libya, Suriye ve güney Yemen gibi sosyalist ülkeleri çeşitli bahanelerle geçmişe dönük cezalarını kesti. Buralarda taşeronları vasıtasıyla savaş çıkardı, vesayet savaşlarıyla bu ülkeleri yaktı, yıktı, mahvetti, taş üstünde taş bırakmadı.

Son yıllarda Türkiye ve ABD arasındaki gerginliğin asıl sebebi Türkiyenin bu emperyalist yıkım ve cani saldırılarda ABD ile birlikte hareket etmemesidir.

 Öte yandan Rusya da Sovyetlerin dağılma kabusunun şokunu atlatır atlatmaz  hemen soğul savaş formatına döndü. Bosna savaşında işgalci zalim Sırpların tarafını tuttu, Abhazayı Gürcistandan ayırdı, Kırımı işgal ederek topraklarına kattı, doğu Ukraynadaki Rusları harekete geçirerek Ukraynayı ikiye böldü. Baltık ve iskandinav ülkelerinde sık sık hava ve deniz sınırlarını ihlal ederek patronun hala kendisi olduğunu göstermeye çalıştı. NATO üyesi olan eski Varşova Paktı ülkelerinin yakalarından bir türlü düşmedi.

Yeni NATO üyeleri Romanya, Bulgaristan, Polonya, Çekya, Hırvatistan, Slovenya,Macaristan, Polonya, Baltık Ülkeleri ve Slovakya gibi ülkeleri yakın takipten bir türlü vazgeçmedi. Vazgeçmeye de niyeti yok.İkinci Dünya savaşından sonra işgal ettiği Asyanın doğusundaki Kamçaska ve Kuril takım adalarından hala çekilmedi.

Çin, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızıistan ve Tacikistan ile birlikte kurdukları Şangay Anlaşmasıyla Orta Asyayı kendi kontrol ve denetimi altında tutmak için elinden gelen her fırsatı lehine çevirmenin gayretinde.

Aslında Suriyede yedi yıldır süregelen bu savaş başlatan bizzat Amerika ve AB ülkelerinin kendisidir. Bu savaşı körükleyenler de Suudiler, BAE ‘leri, Mısır gibi taşeronlar ve onların vesayetçi uzantıları terörist guruplardır.

Doğu Gutada Rusya, İran veya Eset rejimi tarafının kullanılan ilk kimyasal silah değil bu son kullanılan. Afganistan ve Irakta Milyonlarca insanı öldüren katil Amerikayı sinsi İngiltereyi ve leş kargası Fransayı harekete geçirip öfkelendiren, birkaç yüz Suriye vatandaşının gas bombalarıyla katledilmesi değil. Ortadoğu ve Afrikada katliamı zaten bu katillerin kendileri yapıyor.onların bu zulümden dolayı ne kalplerini sızlar, ne de  kılları kıpırdar.Onların derdi oralarda kurdukları oyunların bozulmasıdır.

Trump’ın da dediği gibi, ‘’ABD yıllardır Suriyede milyarlarca dolar harcamış ama onun karşılığında bir şey kazanamamıştır’’.Ayrıca, itibarı ve onuru da beş para olmuştur. Müslüman halklar arasında en sevimsiz ülke sıralamasında İsrailden sonra Amerika 2. sırayı almaktadır.

Akdeniz sularının ısınmasında en büyük rolü İsrail’in güvenliği ile Ortadoğu ve Doğu Akdenizin enerji kaynakları almaktadır.Suriye iç  savaşı biterse İsrailin can düşmanı İran ve İranın koruyucu meleği Rusya İsraile sınır komşusu olacaktır. Eset’in Rusya ve İran kuklasından başka birşey olmadığı herkesce bilinmektedir.Savaş Eset Suriyesinin lehine biterse bu böyle. Eğer, savaş Esed’in aleyhine biterse orada ne İran, ne Rusya ve ne de Hizbullah, Deaş, Haşti Şabi gibi başka güçlerin barınması mümkün değildir.

Trump ve Putin arasındaki ağız dalaşı ve mahalle kavgasının altında Irak’ın, Suriyenin, Körfezin Petrol ve gas kaynaklarının ele geçirilmesi ve stretejik öneme sahip enerji yollarının hakimiyeti yatıyor. Yoksa, Doğu Gutada kimyasal bombalarla öldürülmüş  müslümanların durumu her ikisinin olduğu gibi dünyanın da umrunda değil.

 

Arif Altunbaş, Haber 7

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat