Karadenizin dalgaları gibi hırçın, dağları gibi dik ve eğilmez, yayları gibi serin, vadileri gibi derin, havası gibi bazen parçalı bulutlu bazen gök gürültülü yağmurlu, bazen kar bora ve fırtınalı ama her zaman yönünü Hakka ve hakikate dönmüş, gemisini korkusuzca vahyin limanına doğru sürmüş, bu yolda hayatı boyu birçok bedeller ödemiş olan adam gibi adam Kadir ağabey rabbine yürüdü !  

Yolun açık olsun! Rabbimin rahmet ve merhametiyle muamele etsin! 

Bu millet senin saminiyet ve ihlasını, dava adamlığını hiçbir zaman unutmayacak…

Karadenizin dalgaları gibi çılgın Adam! Seni hep sevdik ve yine hep seveceğiz.

Yalanın, iftiranın, inkarın, tuğyanın ve batıya taşeronluk yapan sahte kahramanların çirkin yüzünü, batının ipliğiyle dokunmuş bir ingiliz kumaşı olduğunu sen söyledin bu millete her zaman korkusuzca…

Senden duyduk dinledik, senin kitaplarından okuduk, ‘’Yunan ve Moskof Mezalimini’’ ilk önce… Senden öğrendik tek Parti diktatörlüğünün milletimize nasıl kan kusturduğunu, CHP  diktatörlerinin birer sahte kahraman olduğunu sinsice…

Ne Kemalist düzen, ne darbeler, ne mahkemeler, ne hapishaneler, ne işkenceler, ne baskı ve ne de zulümler susturamadı senin Hakkı haykırmanı…

Bu kahraman adam yanmış, yakılmış üzeri küllerle örtülmüş, şiddetle milletimizden gizlenen tarihimizin kor ateşini üfleye üfleye parlattı ve bir alev halinde cemiyet meydanına çıkardı.

Tarihimiz en gizli ve karanlık yönlerini Hak ve hakikatin meşalesiyle aydınlatmaya çalıştığında ilk önce yarasaların mağaralarından fırlayıp çıktığını ve ona saldırdıklarını gözleriyle gören ve bu kavgayı bizzat yaşayan bir neslin çocuğu olarak hep onunla gurur duyduk, onu bağırlarımıza basıp yüreklerimizde hissettik.

Her konferansında aydınlandık. Her çıkardığı dergi ve her yayınınladığı kitapta bir daha uyandık, bir daha kendimize geldik, çölleştirilmek istenen vatanımızda susuzluğumuzu giderdik onun sebilleriyle…

İnkarın ve tuğyanın kara bayrağı altında toplanana emperyalizme ve onun yerli ve yabancı uşaklarına karşı bir daha derlendik, topralandık ve değerlerimize sahip çıktık Müslüman Gençlik olarak.

Tarih cephesinde adam gibi o müslümanca kavgasını, direnişini  ve duruşunu tarihimiz yazacak…

Allah razı olsun yalan söyleyen tarihçilerin papucunu dama atan Osmanlı yiğiti, Karadenizin ve ülkemizin yüz akı Kadir Ağabey!

Kadir Mısıroğlu’nun düşmanları İslamın, tarihimizin, milletimizin öz değerlerinin ve referans kaynakları olan Kur’an ve Sünnetin düşmanları olan yerli münafıklardır.

Kendileri ve kokuşmuş düzenleri için tehlike gördükleri ve bir ömür onunla alçakça savaştıkları Kadir Mısırlıoğlu artı rabbine yürümüştür.

Fikirleri, düşünceleri, kitapları ve eserleri yaşıyor ve ilelebet yaşıyacak...Çünkü; bizim ölülerimiz ölmez! Bizim ölülerimiz islam, vatan, millet düşmanlarına karşı dirilerden daha tehlikeli ve savaçıdır!

Allaha emanet ol, rahat uyu  bir ömür savaşan adam!

Arif Altunbaş, Haber 7