Elbet birgün kıracağız bu ihanet kelepçesini

  • GİRİŞ17.01.2020 09:38
  • GÜNCELLEME20.01.2020 09:33

İngilizlerin başını çektiği emperyalist güçler dışarıdan, batı kuklası yerli münafıklar, dönmeler, sabataistler, masonlar ve…  ve ittihatçı ahmaklar  içerden  asırların  devi Osmanlı çınarını hep beraber yıktılar. Bundan sonra İslam toprakları sahipsiz, müdafasız ve babasız kaldı. İslam coğrafyası kan gölü haline getirilip baştan başa işgal edildi.

 

 

O günden bugüne Ortadoğu topraklarında huzur ve barış kalmadı. Fitne her yerde kol gezdi. Kardeş kavgası, iç huzursuluklar bir yangın gibi sardı Ortadoğuyu.

Şimdi Afganistan kan ağlıyor, Irakta fitne ateşi sönmüyor, Suriye kan gölüne dönmüş durumda, Filistin ümmetin kanayan yarası olarak akngren olmuş, Libya bir diktatörün elinde yıllarca açık bir hapishane gibiydi şimdilerde de aynı tehlike ile karşı karşıya, Somali de kan bir türlü durmuyor, Sudanda darbe üstüne darbe oluyor, Yemende kardeş kavgası dinmiyor, Kerşmirde Hint zulmü ayyuka çıkmış durumda, Arakanda müslüman katliamına bütün dünya seyirci kalıyor, Doğu Türkistanda Çin zulmü arttıkça artıyor, Karabağ işgali ve zulmü insanlığın yüzkarası olarak karşımızda çözüm bekliyor…

 

 

Bütün bu savaşların ve katliamların meydana geldiği ülkeler müslümanların yurtları, yani; bizim topraklarımız. Düşmanlarımızın gözünde bir damla müslüman kanı bir damla petrole eş değerde. Damarlarımızdan oluk oluk kan akıyor topraklarımızın yüreğine, bizim topraklarımızdan çıkan petrol ve gas öldüm fiyatına batının pazarlarında sömürüliyor. NEDEN, NEDEN, ey Müslüman! NEDEN?

Mısır Türkiye İran ah bir araya gelse de, bir birlik ve güç  olsa da…diyoruz ama, o da güzel bir hayalden öteye gitmiyor.

-Mısır yıllardır diktatörler ve darbeciler tarafından yönetiliyor ABD emperyalizmi ve kuşatmasının altında… Bahreyn, BAE, Suudiler gibi çadır devletleri bvarlarını yoklarını müslümanlara zulmetmek için kullanıyor.  

-İran Keşmirde Hindistanın ve Afganistanda ABD'nin tarafında, Irakı işgalinde ABD ye karşı gık’ı çıkmadı, Otuz yıldır Türkiyenin değil hep PKK' nın koruyucu meleği oldu, ona lojistik destek sağladı, Suriye de; Rusya ile birlikte onbinlerce müslümanı katledenlerin yanında ve o katliamların ortağı oldu, Yemende; Suudilerle birlikte kardeş kanı dökmenin yarışında, Karabağda; Azeri kardeşlerimizi değil Ermenilerin tarafında yer aldı. Ortadoğunun nersinde müslüman kan dökülüyorsa orada onların bir parmak izi var. Mezhebi taassubiyetleri gözlerini kör, kulaklarını sağır, kalplerini hissiz hale getirmiş durumda kendi halkının isyanıyla başları dertte…

-Yüzyıldır Türkiye batılı olmak için yırtındı durdu. Ne batılı olabildi, ne doğru dürüst kendisi olarak kalabildi. AK Parti iktidarlarında kendine gelme ve kabuk değiştirme çalışmaları ağır aksak giderken karşımıza her attığı adımda ABD , Rusya, Çin ve  Avrupa, hatta; İsrailden önce CHP’yi karşısında buldu.

Türkiyenin atılımları, başarıları, çalışma ve gayretleri karşısında düşman olarak CHP ve onun  zihniyeti ile yetişmiş  mankurtlar yetiyor ve artıyor.CHP varken Türkiyeye başka düşmana gerek kalmadı. Mankurtlar her hayırlı ve güzel faaliyet ve atılıma sadece karşı çıkmak ve hayır demek için formatlanmış robatlar. Katara ve Somaliye üst kurarız karşı çıkarlar, Suriye sınırımızı emniyet altına almak için, Doğu Akdenizdeki hak ve hukuklarımızı savunmak için Libyaya asker göndeririz karşı çıkarlar… LA kelimesi var, illallah kelimesi yok litaratürlerinde… İşte tam bu sırada şekerim tavan yapıyor, tansiyonum yükseliyor, sigortalarım atıyor benim. Şair Erdem Beyazıt’ın dediği gibi bir başkaldırı şarkısı dökülüyor dudaklarımdan;

……

‘’Geldim durdum önünde işte bir anıt gibi

Sıyırarak sırtımdan bir yılan giysisini.

 

Evet bir hançer ağacı gibi büyüyor içimde acı

Dağlardan bir dağ gibi kabaran yüreğimde.

Kargaların sırtlanlarla anlaştığı bir günde

Bir yabancı fırtınaya tutulan yapraklarım

Kudüs'te Mescid-i Aksa'da

Belki bir batı karanlığında Topkapı'da

Yangına uğramışsa

Duymaz olmuşsa kulaklarım göklerin muştu sesini

Elbet kıracağım bir gün bu ihanet kelepçesini

 

Çün defterler açılıp hesap soruldukta

Yetimin hakkı soruldukta yoksulun hakkı soruldukta

Milletim omuz omuza verip

Kıyama duruldukta.

Gündüzler nasıl beklerse gecenin bitmesini

Sabırla söküyorum bu tarih gecesini.

 

Yüreğim usul usul vuruyor Kafkasyalım

Namludan yeni çıkmış sıcacık kurşun gibi

Dağlılar dağlar gibi ormanlar ordu gibi ağaçlar asker gibi

Bir şimal rüzgarı değil bir Şamil fırtınası

Tutsaklık haritası değil bir zafer coğrafyası

Can pazarında Azerbeycan'da

Bir türkü işliyor nakışını kalbimin üstüne

"Kurban olayım ayına ayına yıldızına"

Bir ucundan dünyanın öbür ucuna

Kan olup dolaşan damarlarımda

Arabistan'da Pakistan'da Türkistan'da

Şu anda

İran'da Afganistan'da.

(Katarda, Somalide, Doğu Türkistanda, Kıbrısta, Karabağda, Doğu Akdenizde, Keşmirde, Libyada)

 

Gecelerden bir gece en kesin bir tarih gecesini

Delecek elbet yangına uğramış gözlerim

İçimde kayalaşan bu güç bu savaş birikintisi

Sağdan sola kavisler çizerek

Ak bir kağıt üstünde dolaşır gibi

Dolaşan Asya'yı Afrika'yı Amerika'yı

Sonra bir solukta geçerek üstünden Avrupa'nın

Avrupa'nın Rusya'nın.

 

"Yememiştir hiç kimse

Elinin emeğinden daha hayırlısını"

diyerek

Şafak gibi alınlara terle yazılmış

Hakkın mutlak ölçüsünü

Elbet benim işçilerim çekecek

Emeğin kutsal direğine.

 

O ışık ki düşer bir zenci yüreğine

Birden aydınlık kazanır zulme uğramış bütün yürekler

Onulmaz Hint ağrısına tükenmez Çin sancısına

İsyanın Macarcasına ezilmenin Çekoslavakcasına

Yanmanın Polonyacasına direnmenin Vietnamcasına

Gerillanın Arapçasına

Yetişecek elbet benim müjdeci sesim.

 

Ey insan ey şimdilerde hep bir beklemeye duran

Duy zaman içre sürüp gelen bu sesi

Sürüp gelen çağlardan çağlara

Renk veren tarihe yeşil çağlayan

Savaşçı yüreğinden savaşçı yüreğine

Cezayirden senegalden

Yüreğimin içine Boğaziçine

Kelimelerden bir kelime diken yeryüzüne.

 

Dünyanın kalbini dinle geliyor adım adım

Dallar meyvaya dursun toprak tohuma dursun

İnsan barışa dursun selama dursun zaman

Sabır savaş zafer. Adım: MÜSLÜMAN’’

                                              Erdem Bayazıt

 

İnkarın, isyanın, tuğyanın çocuklarına inat, elbet birgün mutlaka kıracağız inşallah bu ihanet kelepçesini… Yüreğinizi KIYAM üzre ayarlayın, umutlarınızı şafaklara kurun kardeşlerim. Hayırlı Cumalar dileklerimle...

Arif Altunbaş, Haber 7

 

Yorumlar3

  • Amin 4 yıl önce Şikayet Et
    ölmeden önce görmeyi arzu ediyorum. Ya Rab!
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • İsmail 4 yıl önce Şikayet Et
    Kalemine yüregine kuvvet...
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • azi 4 yıl önce Şikayet Et
    diline yazina saglik dilerim
    Cevapla Toplam 8 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat