28 Şubat mağdurlarına tazminat
- GİRİŞ20.04.2012 09:40
- GÜNCELLEME20.04.2012 09:40
28 Şubat sadece devlet içindeki çetelerin hukuk dışı devleti ele geçirme operasyonu değil, aynı zamanda devleti ve devletin bütün kurum ve kuruluşlarını milletiyle beraber ülkemizi işgal etme, esir alma operasyonudur.
Moğol ve Timur işgalinde olduğu gibi bu işgalle ülkemiz siyasi, ekonomik, kültürel, askeri ve sosyal olarak tamiri uzun yıllar sürecek büyük bir yıkıma uğratılmıştır.
Devlet içindeki çeteler 28 Şubatla kendi ideolojileri doğrultusunda her şeyi kısmen değiştirmiş veya tamamen değiştirmeye yeltenmiştir.
Bu hareket adı konmamış bir darbe, adı konmamış bir işgal ve ülkeyi top yekün bir imha hareketidir. Kanunsuzdur, gayri hukukidir, insanlık dışıdır. Ülkemiz tarihi adına kara bir leke, insanlık adına utanç verici bir eylemdir.
Bu hareketle uzaktan yakından ilgisi olan asker,polis, mitçi, bürokrat, gazeteci, medya patronu, iş adamı/kadını, politikacı… kim olursa olsun adalet önüne çıkarılıp bu millete hesap vermelidir.
Bundan sonra herkes hesap vermenin kaygısıyla ne yaparsa yapsın,zulümlerinin bin yıl sürecek.. hesabını yaparken ayağını denk almalı, ağzından çıkan her sözü önce tartıp hesaplamalı ve öyle söylemelidir. Bu ülkenin, orman kanunlarıyla yönetilen bir ülke olmadığını bilmeli, kim olursa olsun herkesin adalet önünde kanunsuz davranışlarından dolayı hesap vermek zorunda olduğu bilinmelidir.
Yoksa 28 Şubat döneminde mağdur olan asker, polis, memur, emekli, öğretim görevlisi, öğretmen, öğrenci, din adamı, işçi, köylü… top yekün milletimizin hak ve hukukunu gasp eden hukuk tanımazların yaptıkları yanlarına kâr kalmamalıdır. Elbette millet adına zalimlerden, gasıplardan bir hesap soran olmalıdır.
Hesap sormak yetmiyor. Suçlular cezalandırılıp ibreti alem için suçlarını da çekmelidir.
Bu da yetmiyor. Onların suçlarını çekmesi madurların belki bir nebzecik acılarını dindirebilir, yaralarına merhem olabilir. Devlet milleti adına bu madurlara iadei itibar ve maduriyetlerini giderici tüm özlük, emeklilik haklarını, sosyal ve ekonomik zararlarını da zarar sahiplerine geri ödemelidir.
Şimdi güçlü Millet, güçlü devlet, güçlü ordu anlayışıyla hem ordu, hem bürokrasi, hem milletin bütün ekonomik sosyal ve kültürel katmanları omuz omuza verip bu ülkeyi kalkındırma zamanı.Bütün bunlar yapılırken intikam hırsı güdülmemeli, hukuk işletilmeli ve adalet geç ve eksikte olsa yerini bulmalıdır.
28 Şubat madurlarına verilecek tüm zarar ve ziyan tazminatları devleti yüceltir. Hem verilmesi gereken bu tazminatlar ve iade edilmesi gereken itibarlar o vatandaşlarımızın ellerinden gaspedilmiş haklarının idesidir. Ne bir sadakadır, ne de bir bahşiş.
Bir yanda 28 Şubatın faillerini yargılamak, öbür yanda madurların haklarını iade etmemek; zulmü görmemezlikten, duymamazlıktan, bilmemezlikten gelmektir. Bu da ayrıca bir zulümdür.
Devlet ve hükümetimizin başında Allah'tan korkan, hak ve adalete saygılı yöneticilerimizin varlığına, madur vatandaşlarımızın seslerini duyacak, hislerine ortak olacak büyük kalp ve engin gönülleri bulunduğuna inanıyorum.
Ey sırtlarında ateşten sorumluluk gömleği taşıyan yöneticilerimiz! Lütfen milletin gören gözü, duyan kulağı, hisseden kalbi ve kimsesizlerin kimsesi olmaya devam ediniz ! Bu millet sizleri bunun için kendi özünden bir parça olarak görüyor ve bu yüzden sizleri omuzlarında severek taşıyor.
28 Şubat madurlarının zorla ellerinden alınan hak ve hukuklarını da kendilerine aynen iade etme sorumluluğunuzu yerine getirin.
Bir ucu ABD’ de diğer ucu İsrailde olan dünya derin devleti yılanının 28 Şubatın mimarları olduğunu da delil ve ispatlarıyla milletimize açıklayın.
Arif Altunbaş-Haber 7
Yorumlar7