Tayyip Erdoğan’ın oturduğu koltuk 2

  • GİRİŞ25.01.2015 07:03
  • GÜNCELLEME25.01.2015 07:03

Geçen yazımızda Sayın Cumhurbaşkanımızın, başkanlık ettiği ilk kabine toplantısının fotoğrafı üzerine geçmişe bir yolculuk yapmış ve yazıyı, Tayyip Erdoğan’ın da zaman zaman okuduğu Sezai Karakoç’un ‘Ey Sevgili’ şiirinden bir mısra ile bitirmiştik. 

Bu kez de yine aynı şiirden bir mısra ile başlayıp geçmişe yaptığımız yolculuğa devam etmek istedik. 

Siirt’te okuduğu bir şiir yüzünden R. Tayyip Erdoğan Diyarbakır DGM’de yargılanır ve mahkum olur. 
Daha sonra Yargıtay’da, Diyarbakır DGM’nin verdiği kararı onaylar ve mahkumiyet kesinleşir. 
Bunun üzerine R. Tayyip Erdoğan 24 Eylül 1998 günü Belediye’de bir basın toplantısı düzenler. 
Uzun bir konuşma yapacaktır. 
Çünkü, bu konuşma, geride kalan dört buçuk yıllık başkanlık döneminin hesap dökümü olacağı kadar, mahkumiyetin gerekçelerini ve gelecek umutlarını, hepsini birden içermekteydi. 
Konuşma şöyle başlar: 
“Her şeyden önce bugün kendi ülkemde böyle bir konuşma yapmak zorunda olduğum için üzgün olduğumu belirtmek istiyorum.” 
Ve şöyle biter: 
“Büyük bir sevinçle 75. yılını kutladığımız göz bebeğimiz Cumhuriyetimizin kurumları böyle insafsızca yıpratılmamalıydı. 
Bu ülke Cumhuriyetin 75. yılını bu anlamsız yasaklarla, baskılarla, tek tip insan yetiştirme gayretiyle karşılamamalıydı. 
Bu karar yalnızca ülkemizin hukuk anlayışının değil, bütün bir milletin adalet inancının üzerine gölge düşürdü. 
Yine de ben mutluyum. Çünkü milletim mahzun olmadığı sürece ben mahzun olmam. Varsın Tayyip Erdoğan mahkum olsun, yeter ki bu aziz millet hiçbir zaman mahzun olmasın. 
Kararın açıklanmasından itibaren yurtiçinden ve yurtdışından destek için gelenlere teşekkür ediyorum. 
Ve tekrar ediyorum: İşte ben buradayım. Sevgili yurdumun ve dünya kamuoyunun gözleri önündeyim. 
Ve müsterihim. 
Siz de müsterih olunuz! 
Bu şarkı burada bitmez.” 

Devamı için tıklayın >>>

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat