Türkiye’nin sınırları ve Rusya

  • GİRİŞ26.11.2015 09:58
  • GÜNCELLEME26.11.2015 09:58

Rusya, Suriye savaşına Esad yanında müdahil olarak dengeleri değiştirmesinden, meşru Suriye muhalefetinin silahlı unsurlarına karşı operasyon yürütmeye kadar, Türkiye Devleti için ciddi önem taşıdığını bildiği pek çok konuda onu yok saymayı tercih etti. Son olarak Türkmenlere yönelik katliam riski taşıyan bir askeri operasyonda uçaklarıyla fiilen yer alması, sınır ihlaline fiili müdahaleyi de beraberinde getirdi. Şimdi ilişkilerin gerildiği bir ortam söz konusu. 

Ama bütün risklerine rağmen bu son olay, zaten öteden beri var olan bir sorunun -Rusya’nın, Türkiye hiç yokmuşçasına hareket etmesi ve tek yanlı olarak kendi gündemini sonuna kadar izlemesi sorununun- görünürlük kazanması ve dolayısıyla çözümün nereden başlaması gerektiğini göstermesi bakımından uyarıcı oldu. Türkiye Devleti uzunca bir zamandır, Rusya ile ilişkilere atfettiği önem adına, bu devlete karşı fazlasıyla “uyumlu” bir dış politika izledi. Bu politika, Kırım’daki fiili duruma yeterince tepki vermemekten İstanbul’da işlenen ve Rus istihbaratının sorumlu olduğu düşünülen Çeçen cinayetlerine karşı görünür bir tepki vermemeye kadar tavizkarlıkla suçlanan tek taraflı bir hassasiyeti ifade etti.

Bu tek taraflı hassasiyetin Türkiye devleti açısından en hayati konularda bile sonucu değiştirmeye yetmediğinin, hatta belki de hiçbir anlamlı etkisinin olmadığının pratik içinde somutlaştığı bir süreçteyiz. İlişkiler açısından da daha soğuk bir atmosferde. Rusya’nın Suriye politikası hem ahlaki bakımdan yanlış, hem de kendisine sağlayacağını umduğu veya sağladığı yarardan çok daha fazlasını kaybettiriyor. Ama bunun Putin yönetimi tarafından kısa vadede anlaşılacağını düşünmek için bir sebep yok. Tersine ilk açıklamalar, siyasi çizginin yakın dönemde değişeceğine dair umut vermiyor. Putin’in Türkiye sınırında savaş uçağının düşürmesi olayını -aslında tam da Türkiye’den kullanması beklenen bir deyimi kullanarak- “arkadan hançerlenme” olarak nitelemesi, onun gerçeklik algısının çözüm noktasına mesafesi hakkında da bilgi veriyor. Böyle bir atmosferde, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un “Türkiye’deki terör tehdidi Mısır’dakinden az değil” açıklamasını bir tehdit olarak okumak da mümkün. 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat