İnanılmayacak yalan yoktur, az propaganda vardır

  • GİRİŞ17.04.2014 09:10
  • GÜNCELLEME17.04.2014 09:10

Veya, NASA'nın aslında hiçbir zaman Ay'a adam göndermediği, Neil Armstrong'un 1969 yılında "[bu] bir insan için küçük ama insanlık için büyük bir adım" dediği anların aslında bir Hollywood stüdyosunda çekildiğini? 1950'lilerde Harvard Üniversitesinde, Sovyet vatandaşlarını telekinezi yoluyla komünizmden soğutmak için bir araştırma grubu kurulduğunu ve bu sayede CIA'in Sovyetleri bölerek, topraklarını işgal etmeyi planladığından haberiniz var mıydı?

Yukarıda birkaç örneği bulunan ve sayısı kolaylıkla arttırılabilecek fantastik komplo teorilerini bugüne kadar duymadıysanız, KGB propagandasının henüz ulaşamadığı temiz bir dimağınız var demektir. Bütün bu akla ziyan teoriler, sistematik olarak Sovyet istihbaratı tarafından üretilen ve sadece Sovyetler'de değil tüm dünyada kullanıma sokulan yalanlardı. Soğuk savaş sadece bir silahlanma savaşı, üçüncü dünya ülkeleri arasında alan kapma yarışı değildi. Aynı zamanda bir ideolojik savaştı, bir hayat tarzı mücadelesiydi. Ve bu mücadelenin en etkin cephanesi propagandaydı.

Yeni soğuk savaş düzeninden bahsederken oyunun kuralları sabit kalıyor. Propaganda faaliyetleri tam sürat devam ediyor.

Seymour Hersh'ün Suriye'deki kimyasal silah saldırısından Türkiye'nin sorumlu olduğunu iddia ettiği makalesindeki iddialarının, kendisine Rus istihbaratı tarafından sunulmuş olması bir tesadüf mü? Uluslararası medyanın Hersh'ün iddialarını ciddiye almaması böyle bir propaganda faaliyetini ilk görüşte tanımalarından kaynaklı olabilir mi? Hersh'ün makalesine cevap olarak Bloomberg'de çıkan "Kim Rus ajanlarına inanır?" başlıklı makale, sadece başlığı ile buna cevap veriyor, sanırım. Buna ek olarak, New York Üniversitesi profesörlerinden Ryan Goodman, Hersh'e reddiye olarak yazdığı makalede, "Hersh kimyasal silah saldırısını Türkler'in yaptığını söylüyor, bense Ruslar'ın Hersh'ü kandırdığını düşünüyorum" diyor.

Rusların Batı medyası üzerindeki faaliyetlerini az biraz bilenler için bunlar akıl dışı iddialar değil. Rus istihbaratının direkt veya dolaylı yollar üzerinden Batı medyasında faaliyet gösterdiği sır da değil. Bunun içinde maaş bordrosu Rus istihbaratına kayıtlı gazeteciler de var, kulağına sufle fısıldananlar da. Bir not düşelim, Rus istihbaratına kadrolu olarak çalışan gazetecilerin arasında epey saygın isimler de oldu. Örneğin İngiliz Guardian gazetesinin editörlerinden Richard Gott'un, KBG'den ayrılan bir ajanın açıklamaları sonrasında KGB için çalıştığı ortaya çıkmış, kendisi de daha sonra KGB'den para aldığını itiraf etmişti.

Net ve açık bir şekilde söyleyeyim: Seymour Hersh'ün Rus istihbaratına çalıştığı anlamına gelmiyor bu. Somut kanıt olmadan böylesi suçlamalar son derece yanlış olur. Ancak Hersh'ün kendi ifadelerinden de sabit olan gerçek, kaynaklarının Rus istihbaratına dayalı olduğudur. Rus istihbaratının Esad'ı Suriye'deki kimyasal saldırının sorumluluğundan kurtarma çabası aşikârken, Hersh'ün haberine bir istihbarat savaşı malzemesi gözüyle bakılması ve şüphelerin oluşması normaldir.

Hersh'ün kimyasal silah saldırısına dair şüphe oluşturma faaliyeti de ilk değildir. İlginç bir örnek verelim ve "Adana'da Suriyeli muhalif 'sarin'le yakalandı" hikâyesinin biraz izini sürelim.

Yıldıray Oğur'un "Rus istihbaratı bizim medyayı nasıl kullandı?" başlıklı yazısında incelediği ilginç bir hadiseye dönelim. İki Suriyeli PKK militanının telefon görüşmesi kayıtlarından ortaya, Rus istihbaratının PKK medyasında Türkiye'nin Suriyeli muhaliflere kimyasal silah temin ettiğine dair bir haber geçmeleri istediği ortaya çıkar. Bahsi geçen haberin hediyesi de PYD lideri Salih Müslim ile Putin arasında bir görüşme ayarlanmasıdır. Haber bir sitede (lekolin.org) 12 Eylül 2013 tarihinde yayınlanır, Türkiye'de hükümet karşıtı medya büyük puntolar ile kullanır.

Haberin çıkmasından iki gün sonra (14 Eylül), Russia Today'in (Rusya devleti tarafından finanse edilen TV kanalı) ve al-Alam (İran devleti tarafından finanse edilen haber kanalı)'in sitelerinde ilginç bir "gazetecilik başarısı" yayınlanır. Adana'da bir Suriyeli kaçakçı bazı kimyasal maddelerle yakalanmış, tutuklanmış ve konu ile ilgili yasal süreç başlamıştır. Güya iddianameye Türkiye medyasından önce İran kanalı al-Alam ulaşmıştır. Russia Today, al-Alam'a referansla verir haberi. Suriyeli kaçakçıyı Suriyeli muhalif, kaçakçının elindeki malzemeleri de sarin gazı yapar. Ve Suriyeli muhalifler kimyasal silah üretiyor haberini, Guta saldırısından bir ay sonra tedavüle sokmayı başarır.

Yazının tamamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat