Gazetelerin ortak bildirisi ne anlama geliyor?

"Türk basın tarihinde 20 gazetenin bir araya gelip bir bildiri yayınlaması sık rastlanan bir durum değil, peki 1 Ekim 2012 tarihinde yayınlanan bildirinin amacı neydi?"

  • GİRİŞ03.10.2012 10:59
  • GÜNCELLEME03.10.2012 10:59

Yazılarımı takip edenler ve beni yakından tanıyanlar bilirler ki dijital mecraların önemine inanan birisiyim. Yeni nesil iletişim teknolojilerinin ve sosyal medyanın gazetecilik araçlarını çeşitlendirmesini çok heyecan verici buluyorum.

Giderek yaygınlaşan dijital mecraların yakın bir gelecekte kağıt mecralara üstün geleceğine inancım büyük. Ama kanaatim o ki bu üstünlük sadece kullanılan araçlar açısından olacaktır; iyi gazetecilik hiç bir zaman değerini kaybetmeyecektir.

Diğer yandan kuruluşundan bu yana Medya Derneği'nin genel sekreterliğini yürütüyorum ve derneğimizin üyelerinin çoğunluğu ulusal gazetelerden oluşuyor. Bu gazetelerin hepsinin 1 Ekim 2012 tarihinde 20 gazetede yayınlanan ortak bildirinin altında imzaları var.

Her ne kadar yeni medya araçlarının önemine inansam da bu bildiride dile getirilen gazetelerin içeriklerinin izinsizce kullanılmaması talebini çok haklı buluyorum. Çünkü ortada ticari hakların ihlali söz konusu.

Bu nedenle "Gazetelerin içeriği gazetelerindir" başlıklı bu bildiri dikkate alınması gereken oldukça önemli bir tepki.

Bu tepkinin temel olarak iki önemli sebebi var;

Birincisi gazete içeriklerinin internette izinsizce ve çoğu zaman kaynak gösterilmeden kullanılması. İkincisi ise televizyonlarda gazete haberlerinin ve köşe yazılarının neredeyse tüm detaylarıyla okunması.

Her iki durum da gazeteler açısından ticari anlamda ciddi zararlara yol açmakta çünkü bedavasına kolayca erişebildiğimiz bir içeriği kaçımız para verip alır?

Tabi ki gazetecilik sadece ticari bir faaliyet değildir; doğası gereği gazeteciliğin kamu yararını korumak, toplumu bilgilendirmek gibi önemli görevleri vardır. Ama gazeteler bu faaliyetlerini yürütebilmeleri için her ticari kuruluş gibi sağlıklı gelir modellerine sahip olmalıdır. Aksi taktirde hayatlarını sürdürmeleri mümkün değil.

Internetteki içeriklerin izinsizce ve kaynak gösterilmeden kullanılması dijital mecralara yatırım yapmak isteyen medya kuruluşlarının elini kolunu bağlayan bir durum. Büyük emekler sarfedilerek üretilen bir içeriğin başkaları tarafından izinsizce kullanılmasını kaç kuruluş gönül rahatlığıyla kabul edebilir? Aslına bakarsanız, tüm yatırımını dijital mecralara yapan internet sitelerinin en başta karşı çıkması gereken bir sorunla karşı karşıyayız.

Diğer yandan, kimilerinin dile getirdiği "haberler kamu malıdır" demek ne kadar doğru o da tartışılır. Çünkü eğer haberler kamu malıysa neden haber ajanslarına para ödüyoruz? Neden web sitelerimize reklam alıyoruz? Ve neden haberi yapan gazeteciler maaşlarını kamudan almıyor?

Türkiye'de konu ile ilgili yasal mevzuat ise bugün yaşanan sorunları çözmekten uzakta. Haberlerin serbestçe iktibas olunabileceğini (alıntılanabileceğini) belirten 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 36. maddesinin yürürlüğe giriş tarihi 1951.

Yani bırakın interneti, ülkemizde televizyon yayınının bile olmadığı bir dönemde çıkarılmış bir yasadan bahsediyoruz. Bu yasanın teknolojik gelişmeler paralelinde güncellenmesi gerekmektedir.

Kaldı ki bugün iktibas (alıntı) dediğimiz konu ise çok yanlış anlaşılmaktadır. Açık bir şekilde kaynağını, yazarını ve yayın tarihini yazmadan tüm içeriği a'dan z'ye kopyalayıp başka bir mecraya yapıştırmak iktibas (alıntı) değildir. Bu içeriğin izinsiz kullanımıdır. Eğer yayıncı kuruluş hakkını mahfuz tutmuşsa, içeriğin izinsiz kullanımı mevcut kanuna göre bile suç oluşturmaktadır.

Tabi ki bu suç sadece internet haber sitelerince işlenmiyor, zaman zaman gazetelerin internet sitelerinde de aynı durumla malesef karşılaşmak mümkün. Anlayacağınız, Türkiye medyasının genel bir sorunu ile karşı karşıyayız.

"Internette olan bedavadır ve istenildiği gibi kullanılabilir" anlayışının bir sonucu olan bu soruna makul çözümler üretmemiz gerektiği ortada. Kanaatimce çözüm sadece yasalarda da değil, meslek ahlakını geliştirecek yöntemler bulmak şart.

Dijital mecralar yakın gelecekte kağıt mecralara üstün gelebilir ama bırakalım bunu kağıt üreticileri düşünsün. Eğer amacımız gazetecilik yapmaksa kağıt, web, mobil, tablet, televizyon, sosyal medya vs. hangi aracı kullandığımız önemli değil. Okuyucunun / izleyicinin olduğu her yerde bulunmak sorundayız. Aslolan yüksek standartlara dayalı gazetecilik yapmaktır.

İzinsiz içerik kullanımı, geçimini gazetecilikten sağlayan herkesin sorunudur. Bu konu ile ilgili hem gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı hem de meslek ahlakını geliştirecek yöntemler geliştirmeliyiz. Bu nedenle ümit ediyorum ki 1 Ekim 2012 tarihinde 20 gazetenin ortak imzasıyla yayınlanan bu bildiri medyanın daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasına yardımcı olur. Aksi taktirde bu gidiş doğru değil.

Deniz Ergürel - Haber 7
Blog: http://denizergurel.net
Twitter: @denizergurel

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat