Ağabeyleriniz bizi döver mi?..

  • GİRİŞ27.08.2014 07:50
  • GÜNCELLEME27.08.2014 07:50

Dolayısıyla söyledikleri dikkatinizi bile çekmemiştir. Ancak, bu bölgenin insanı olmasına rağmen, ısrarla başkalarının şarkısını söyleyenler kategorisine tipik bir örnek...

Türk Sosyal Bilimler Derneği ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen Ortadoğu Çalışmaları Dünya Kongresi'ne katılan isimlerden birisi olan bu kişi; Cumhuriyet'e verdiği mülakatta, Türkiye'yi Mısır'la karşılaştırarak, hatta düpedüz karıştırarak, birtakım yorumlarda bulunmuş.
Onur Konuğu olarak katıldığı rivayet edilen kongrede, Mısır'da binlerce insanın katledilmesiyle gerçekleştirilen askeri darbe, ya da darbe rejiminin ülkeyi İsrail ve Batı'ya peşkeş çekiyor olduğu hususlarına değinip değinmediğini, bilmiyoruz.
Ama: "Erdoğan Mursi gibi bir cumhurbaşkanlığı yapacak olursa, Mısır’dakine benzer patlamalar Türkiye’de de gündeme gelebilir. Gezi Parkı protestoları gibi ama onlardan çok daha kitlesel sosyal patlamalar gündeme gelebilir" demiş mesela.
Mısır asıllı Marksist düşünür'ün 'sosyal patlama' zannettiği şey; menfaatlerine dokunan Mursi'yi işbaşından göndermeye kararlı dış ve işbirlikçi iç güçlerin tezgahladığı ve bindirme kıtalarla yürütülen, sözde 2. Tahrir eylemleri...
Düşünürlüğü Nasreddin Hoca'nın hindisi misali olduğundan; ülkenin başına tebelleş olan Hüsnü Mübarek'i gönderen gerçek Mısır Devrimi'ne olduğu gibi; Devrim'e ve oylarıyla işbaşına getirdikleri Cumhurbaşkanlarına sahip çıkmak için Rabia Meydanı'nda, hem de 'ölümüne' toplanan milyonlarca Mısırlıya da Fransız, Samir Amin...
'Mursi gibi cumhurbaşkanlığı yapmak'tan kasıt; ülkenin kaynaklarını ülkede yaşayan insanlar için seferber etmeye ve buralara uzanmış hortumları kesip atmaya; bu arada işbirlikçilerin oyunlarını boşa çıkarmaya çalışmak gibi şeyler, anlaşıldığı kadarıyla... Mursi, bunları yapmış ya da yapmaya çalışmıştı çünkü. 
Başbakan iken de zaten bunları yapan Erdoğan, belli ki Cumhurbaşkanı olarak çok daha fazlasını yapacak. Samir Amin, 'Mısır’dakine benzer patlamalar' sözüyle, Tahrir'e toplanan 'bindirme kalabalıkların' sözde eylemleri gibi, Türkiye'de yeni Gezi Olayları tertipleneceğini kastediyor olmalı. Ya da düpedüz bunu ümit ediyor demek daha doğru. 
'Mısır'daki patlama', Tahrir'deki gösterilerle sınırlı kalmamış ve güya oraya toplanan kalabalık istiyor diye, kanlı bir askeri darbe de yapılmıştı, malum.  
Serde Marksistlik olduğu için olsa gerek; doğrudan: "Böyle devam edilirse, ağabeyler Türkiye'yi karıştırır ve bu karışıklıklardan faydalanarak, mısır'da olduğu gibi, kendi menfaatlerine aykırı uygulamalar yapanlara derslerini verir" diyememiş, Samir Amin.
Türkiye'deki benzerleri aslında bu türden mesajları çok daha açık açık veriyor ve: "Sistemle uyum içerisinde yürümeyi, yani onların istediğini yapmayı bıraktığınız için, başınıza bir sürü şey geldi. Böyle devam ettiğiniz takdirde, daha da gelecek!" diyorken; Mısır'a, Mısırlıya ve Mısır'ın menfaatlerine bu kadar yabancı bir Mısır asıllıyı Türkiye'ye getirip aynı şeyleri tekrarlatmaya ne gerek vardı, bilinmez.
Samir Amin'in Türkiye ile ilgili bilgileri acınacak düzeyde. Ekonominin nerdeyse tümüyle silahlı kuvvetlerin kontrolünde olduğu Mısır'la Türkiye arasında kurmaya çalıştığı paralellikler, tek kelimeyle gülünç. 
Kurtuluş için, siyasi devrimlerin gerektiğini söylemiş, Amin: "Ulusal, halkçı ve demokratik hareketlerin yapacağı devrimler."
'Ulusal, halkçı ve demokratik hareketler' derken; sistemin, arzularına ram olmayanları yola getirmek için başvurduğu provokasyonlardan bahsediyor, zahir...
Mısır asıllı Marksist düşünür Samir Amin ve dahi onun gibi düşünen bizimkiler; 'ağabeylerimiz sizi döver' makamında sayıklamalardan vazgeçip, Türkiye'yi çok daha iyi izlemeli. Çünkü gerçekten devrim gibi gelişmeler yaşanıyor şimdilerde. Kelimenin tam manasıyla milli, halkçı ve demokratik...

Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat