Eski hal muhal…

  • GİRİŞ24.11.2014 08:00
  • GÜNCELLEME25.11.2014 08:00

“Kimse bize ‘siz Ankara’da oturun, Irak’taki enerji kaynakları atıl kalsın, anlaşma da yapmayın, aralarındaki anlaşmazlık 50 yıl sürse de bekleyin’ diyemez. Biz Irak anayasasına sadık kalarak, taraflarla diyaloğu sürdürerek mutlaka Irak’taki enerji kaynaklarının uluslararası arzı konusunda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.”

Ülke ve bölge olarak şimdiye kadar yaşadıklarımız ve halen yaşamakta olduklarımızla ilgili, farklı yorumlar söz konusu. Ülkemiz ve bölgemizdeki insanların bir kesimi, kendilerini ve ülkelerini bazı açılardan yetersiz görüyor ve bu sebeple de, bazı şeylerin yapılabilmesi için vaktin çok erken olduğunu düşünüyorlar…

Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar, Kafkasya… Buralar, oldukça problemli bölgeler. Her ülkede kendisine has sıkıntılar var ve bu sıkıntılar sadece bir ülkeyi ilgilendirmekle kalmayıp, giderek bütün bölge ve hatta dünya ülkelerini de ilgilendirir halde.

Ortak özellik; ülkelerin çoğunun enerji üreticisi olması ya da enerjinin nakledileceği güzergah üzerinde bulunmaları. Bazı ülkeler doğrudan enerji meselesi ile bağlantılı iken, başka bazıları da dolaylı olarak bu kategoriye giriyorlar.

Suriye, sadece Suriye değil. Filistin sadece bölgeyi değil, nerdeyse bütün dünyayı ilgilendiren bir husus. Mısır, yakın dönemde yaşananları ile ciddi bir problem. Kafkaslar ve Kırım, karışık. Balkanlar nispeten sükunet içerisinde gibi gözükse de, buralarda da alttan alta süren ciddi gelişmeler ver…

Türkiye, bölgede kendi ayakları üzerinde durabilme imkan ve ihtimali olan nerdeyse tek ülke. Bulunduğu merkezdeki tarihi derinliği açısından, bahsi geçen ülkelerin tamamı ile asırlar boyu sürmüş ilişkileri var ve bunlar, ‘geçmiş gitmiş’ sayılabilecek şeyler olmadığı gibi, bugün yaşananlar da; ‘olmuşsa olmuş, ne yapalım’ denilerek geçilebilecek şeyler değil.

Sadece Suriye, Mısır, Irak, Filistin değil, bölgedeki her ülkede meydana gelen ve gelebilecek bütün gelişmeler, kaçınılmaz olarak ilgilendiriyor bizi. Irak adeta bir yangın yeri; Suriye patlamaya hazır bir bomba; Filistin, tarih boyunca benzeri az görülmüş bir zulmün muhatabı… iken, bizim işlerimize bakıp, günümüzü gün etmemiz düşünülemez.

Çünkü bütün bu olup bitenler, bu ülkelerin kendi iç dinamiklerinin eseri olmaktan çok; bu ülkelerin sahip oldukları zenginliklere göz koyan dışarıdan birilerinin manipulasyonları ya da doğrudan müdahil olmaları ile gerçekleşiyor.

Tam da; ‘dışarıdan gelenlerin bizim işlerimize karışmaya ne hakları var’ denilecek ve ardından da ‘ne oluyor bize ki, aramızdaki meseleleri asırlardır beraber yaşadığımız ve bundan sonra da beraber yaşayacağımız kardeşlerimizle çözmek varken, kendi menfaatleri için bizleri birbirimize düşürenlerin dolduruşlarına geliyoruz?’ sorusu sorulacak bir durum…

Eski Türkiye, tam olarak ‘gününü gün eden ve çevresiyle layıkı veçhile ilgilenmeyen bir ülke’ değildi belki. Ama her nasılsa böyle imiş gibi davranıyordu. Başkalarının etlisine sütlüsüne karışmamak adı altında, emperyalist projelere ses çıkarmıyor, el altından ufak-tefek müdahaleler yapıyor olsa bile, açıktan sesini bile çıkarmıyordu nerdeyse.

Aktüel mesele, artık yakın geçmişte olduğu gibi davranmıyor oluşumuz… Bölgeyi kendi menfaatlerine göre dizayn eden güçlerin varisleri, yakın zamanlara kadar Türkiye’yi hep yanlarında bulmaya alışmış oldukları için, yeni hale henüz intibak edememiş durumdalar.

Varlıklarını ülkemiz ve bölgemiz üzerine menfaat hesap yapanlarla beraber hareket etme esası üzerine oturtmuş olanlar da, yeni hale alışabilmiş değiller.

Oysa, bölge haritasını önlerine alıp şöyle bir bakarak; ‘binlerce kilometre uzaktan gelenlerin bölgemize ve bize nizamat vermeye çalışmaları ve bizim de buna alet olmamız, ne kadar ayıp!.. Kendi ayaklarımız üzerinde durmak ve kendi meselelerimizi çözmek, çok da zor bir şey olmamalı’ ya da benzeri bir şekilde düşünmeleri gerekir…

Meşhur söz nasıldı?

Eski hal muhal; ya yeni hal, ya izmihlal!..

Dışarıdakilerin ve içerdeki uzantılarının yeni hale alışmaları gerek. Bizler de özellikle bu süreçte birilerinin gazına gelmemek için, çok daha dikkatli olmak mecburiyetindeyiz…

Ekrem Kızıltaş – Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com

Yorumlar1

  • Hacı Bayram 9 yıl önce Şikayet Et
    Ağzınıza sağlık Ekrem Abi, bu topraklar artık yeter diyecek herhalde.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat