Birlikte yaşamaya davet!..

  • GİRİŞ24.04.2015 09:40
  • GÜNCELLEME24.04.2015 09:40

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın organize ettiği kutlamalara tema olarak belirlenen 'Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı' konusu, Batı ülkelerinde altı iyice ısıtılmaya başlanan İslamofobi girişimlerine de cevaptı.

Müslümanlar'ın merkezinde bulunduğu aktüel birtakım gelişmeleri esas alarak, İslam'ı terörle özdeşleştirmek isteyenler ve maalesef bilerek ya da bilmeyerek onların ateşine odun taşıyanlara; 'Müslümanlar'ın yaptıklarının değil, İslam'ın söylediklerinin esas olduğu' mesajı verildi böylelikle. İslam dünyasının problemli bölgelerinde zuhur eden/ettirilen ve her yaptıkları İslam'a mal edilen birtakım örgütlerin, Müslümanlar'dan oluşsalar bile asla İslam'ı temsil etmedikleri anlatıldı.

Çeşitli üzücü olaylardan hareketle ikna edilmiş Müslümanlar'dan oluştukları varsayabilecek bu örgütlerin İslam düşmanlarına malzeme teşkil edecek faaliyetleri, meselenin en kritik noktası.

Kur'an-ı Kerim'de, "Suçsuz yere bir insanın öldürmenin bütün bir insanlığı öldürmek gibi olduğu" vurgulanmışken, önlerine her geleni vahşice katlettikleri görüntüsü veren birilerinin İslam'ı temsil etme iddiaları olamaz oysa. Bu tür örgütlerin faaliyetlerini İslam'a referans olarak görmek ve göstermek isteyenlerin, onları ortaya çıkaran ortamı hazırlamanın yanında, organize olmalarına destek olup olmadıkları ise en önemli soru.

Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı, Müslümanlar'ın sadece kendi aralarında değil, farklı inanış mensupları ile bir arada barış içerisinde nasıl yaşayabileceklerini belirleyen mesajlarla dolu.

Şurası kesin ki, gerek Hz. Peygamber döneminde ve gerekse O'nun yolunu takip edenlerin yönetimindeki bütün İslam devletlerinde, farklılıkların bir arada barış içerisinde yaşayabilmesinin en güzel örnekleri verilmiştir. Temel esasları Yaratıcımız olan Cenab-ı Hakk'ın emir ve yasakları olan bir sistemden bundan başkası da beklenmez zaten.

Tarihte istisna olarak gösterilebilecek yapılar ve vakalar tabii ki vardır. Ancak, özellikle de İslam karşıtları tarafından sıklıkla atıf yapılan bu kötü örnekler, İslam'a referans olamazlar. Kaldı ki, tarihi hadiselerin dökümü yapılsa, olumsuz örneklerden hareketle Müslümanlar'a yönelik suçlamalarda bulunanların 'Cemaziyelevellerinin' çok daha vahim hadiselerle dolu olduğu görülür. 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat