Sempozyum, Cuma günü TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun, Türkiye’nin başkanlık sistemine olan ihtiyacını eksene alan konuşması ile başladı. Dün düzenlenen üç ayrı oturumla devam eden toplantı, bugün Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in vereceği bir konferansla sona erecek.

Ufuktaki Yeni Türkiye konusunun enine boyuna konuşulmaya çalışıldığı sempozyum, geçmişte yaşananlardan hareketle, Yeni Türkiye’de olması arzulanan gelişmeler üzerine yapılan değerlendirmelere sahne oldu.

Yakın geçmişte yaşanan olayların değerlendirildiği oturumlarda, vesayetçi anlayışın nasıl başımıza bela edildiği ve bu anlayışa dayalı uygulamalarla insanımızın nasıl canından bezdirildiğine dair örnekler dile getirildi.

Sempozyumun dikkat çeken taraflarından birisi de, Yeni Türkiye ile ilgili konuların sadece ülkemizi değil, İslam dünyasını hatta bütün dünyayı ilgilendiren bir tarzda ele alınışı idi.

Farklılıkların bir arada barış içerisinde yaşayabileceği bir dünyanın ancak ve ancak İslam kaynaklarından beslenen bir yönetim anlayışı ile sağlanabileceğinin altı çizilirken, batının da bu konuda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğu belirtildi.

Türkiye’nin kendi içinde sağlayacağı gelişmelerin, öncelikle kendi problemlerini ve sonrasında bölgenin ve giderek bütün dünyanın problemlerinin halledilmesi hususunda çok önemli olduğu da sıklıkla vurgulanan hususlardandı.

Türkiye’den isimlerin yanı sıra, eğitimlerini Avrupa ve ABD’de yapmış isimlerin de tebliğleri ya da değerlendirmeleri ile katıldıkları sempozyumun katılımcılarından birisi de Merve Kavakçı idi.

Nisan 1999’daki seçimlerde Fazilet Partisi’nden milletvekili seçildiği halde,  2 Mayıs 1999 günü TBMM’deki yemin töreni sırasında yemin etmesi engellenen Merve Kavakçı’nın, sempozyumdaki konuşma sırasının tam da aynı saatlere denk gelmesi, ilgi çekiciydi.

Türkiye’nin yakın geçmişte yaşadığı sıkıntıların arka planındaki sebepleri ele alan konuşmacılar, son zamanlarda yaşanan gelişmelerin iyi bir noktaya taşıdığı ülkemizin, çok daha iyi bir hale gelebilmesi için yapılması gerekenleri değerlendirdiler.

Türkiye’yi çok daha ileriye taşıyacak gelişmelere mani olmak için uğraşan iç ve dış düşmanların muhtemel oyunları konusuna da değinen konuşmacılar, meselenin farkında olan herkesin, büyük fedakarlıklar yapma pahasına da olsa, üzerlerine düşeni yapmaları gerektiğinin altını çizdiler.

Türkiye’deki gelişmelerin yanında, batı ülkelerindeki gelişmelerin de ele alındığı sempozyumda, batı mantalitesinin tamamen batının menfaatlerine odaklandığına ve dolayısıyla objektiflikten ne kadar uzak olduğuna dair çeşitli misaller de verildi.

Sempozyumun en dikkat çekici taraflarından birisi de, 500 civarındaki takipçinin yarısına yakınının çeşitli Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızdan oluşmasıydı.

Ekrem Kızıltaş – Haber 7

ekremkiziltas@gmail.com