Yolda muz kabukları var!..

  • GİRİŞ05.07.2015 09:22
  • GÜNCELLEME06.07.2015 08:51

Fıkra olarak hoş, ama gerçek hayatla bağlantı kurulduğu zaman o kadar da hoş değil. Çünkü az ilerisinde muz kabuğu hatta kabukları olduğunu görüp, bile bile onların üzerine basmanın gerçek hayatta karşılığı yoktur.

Bölgemizin son iki yüz yıllık tarihini iyi bilmese bile yüzeysel olarak olsun okumuş olanlar; olup biten hemen her şeyin altında bir çapanoğlu aranmasının lüzumuna inanırlar. Ve hele karşılarına inanılmayacak kadar güzel projeler çıktığında, durup uzun uzun düşünülmesi gerektiğini bilirler.

İyi mi kötü mü olduğunu bilmesek de bölgemiz enerji deposu. Enerji deposu dediysek de öyle böyle değil. Medeniyetin kanı denilen petrolün en fazla, en kolay yani en ucuz elde edilebildiği bir alan. Hani kazmayı vur, varili hazır et derecesinde bir kolaylık bu.

En önemli bir başka taraf da, bölge sakinlerinin Cenab-ı Hakk’ın kendilerine bahşettiği bu zenginlikleri nasıl kullanabilecekleri konusunda derli toplu bir fikir sahibi olmamaları. Oysa petrol ve doğal gazın çıkarılışı, depolanışı, bir yerlere aktarılışı, rafine edilişi… yeni hemen her türlü operasyonu ciddi manada paralar demek.

Herhangi bir devletin enerjiye kolay ulaşabilmesi ya da biraz zorlanmasının bile önemi büyük çünkü. O kadar büyük ki geleceğe yönelik yatırım niyetlerinin hemen tamamı, yatırımın olmazsa olmazı mesabesindeki enerjiye kolay ulaşılıp ulaşılamayacağı denklemi ile yakından alakalı.

Para işin sadece bir yönü yani. Tabii ki önemli ama bazen enerji denince paradan daha önemli şeyler devreye girebiliyor. Bu yüzdendir ki, Dünya hakimiyeti peşinde koşan güçler, enerjinin çıkarılmasından başlayıp dağıtımına kadar hemen her sahada söz sahibi olmanın önemini iyi bildikleri için, kavga edip duruyorlar sürekli olarak.

Ve onlar kendi aralarındaki büyük hesaplar için kavga edip dururlarken de, bölgedeki devletleri ve dahi hemen tamamı kendileri tarafından oluşturulmuş örgütleri kullanıyorlar…

Ve aslında bütün o zenginliklerin gerçek sahipleri, ne yaptıklarının farkında bile olmadan, birbirlerine düşüyor ve bu arada birilerinin sürekli olarak malı götürdüğünü ama kavganın bir türlü bitmediğini anlayamıyorlar bile. Çünkü petrol ya da doğalgaz bitecek gibi değil…

Halkı ile aralarında uçurum olduğu için yöneticiler kendi halklarına güvenemiyor ve dışarıdan desteklerle ayakta durabileceklerine inanıyorlar. Dışarıdan desteğin faturası ise her zaman ağır oluyor tabii olarak.

Osmanlı Devleti’ni yıkmaya karar vermiş güçlerin, bölgedeki irili ufaklı aşiret liderlerine verdikleri sözler ve sonradan olup bitenler, halen benzeri hayallere kapılanlara bundan sonra neler olabileceğini çok açık bir içimde gösteriyor aslında.

Birileri yine kandırılıyor… Akıllarını ciddi bir biçimde başlarına almazlarsa daha çok kandırılacaklar. Kandıranlar bir şekilde bölgenin zenginliklerini talan ederlerken, şimdi kullanmakta oldukları insanları da kendi kaderleriyle baş başa bırakacaklar… Tabii bölgenin diğer unsurları ile aralarına uzun yıllar sürecek bazı husumetleri ekmeyi de ihmal etmeden.

Tıpkı Osmanlı’nın çöküşünden sonra olduğu gibi… Ve yine tıpkı 1970’lerden itibaren Irak, İran ekseninde yaşandığı ve halen de yaşanmakta olduğu gibi.

Ne dersiniz, yolun az ilerisinde muz kabuğu hatta kabukları olduğunu gördükleri halde üzerine basacak mı yine birileri?..

Ekrem KızıltaşHaber 7

ekremkiziltas@gmail.com

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat