Yuh artık, deli saçmaları

  • GİRİŞ19.09.2014 09:59
  • GÜNCELLEME19.09.2014 09:59

Onlar dışarıdan atışa devam ediyorlar. Bizimkiler de alıp sosyal medyada “gördünüz mü” diye paylaşıyorlar. Ortalık deli saçmalıklarıyla dolu… 

Neymiş; Türkiye, IŞİD’den petrol satın alıyormuş. Onlara destek veriyormuş. Biz de Türkiye’deki Müslümanlar olarak IŞİD’e yakınmışız. 
Şu haberlere bakın: 
New York Times, sözde ciddi bir gazete. Genellikle bu gözle bakılıyor. O bile, Türkiye’nin IŞİD’le kol kola olduğu ve destek verdiği iddiasında. 
Yaptığını biliyorsunuz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun Ankara Hacı Bayram Camii’nden çıkarken çekilen bir fotoğrafını koydu. Altına da döşendi: 
“Erdoğan ve Davutoğlu, IŞİD’e destek veriyor.” 
Nereden belli? Yanlarındaki iki imamdan! 
Nasılsa batıda bunu sorgulayacak kimse yok. Koy içinde sarıklıların da bulunduğu bir fotoğrafı, altına da salla sallayabildiğin kadar. O yüzden sadece Türkiye’den tepki aldı. 
Bunların hiç birinin diğerinden farkı yok. Adeta psikolojik harekat ve algı operasyonunda birbirleri ile yarış halindeler. 
Foreign Policy, Türkiye’nin IŞİD militanları ile ideolojik bağı ve yakınlığı olduğunu iddia eden bir yazı yayınladı. Dergi, düpedüz hakaret etti. Yürüttüğü algı operasyonunda hepimizi birden karaladı. Olacak iş değil, ama bu dergi yaptı. Türkiye’deki Müslümanları, kafa kesen sapkınlarla “ideolojik bağ içinde olmakla” suçladı. 
Bir başkası, ABD’deki The Tower. Bakın deli saçmalıklarına neler ekledi, neler: 
“Türkiye’nin terör gruplarına olan desteği, batıdan kopmasının sinyallerini veriyor.” 
Belli ki, Türkiye askeri operasyona sıcak bakmıyor diye bunu yaptı. Ne desteği, ne kopması? Hiç biri belli değil. Biz onların kölesiyiz ya… Onlar ne diyorsa yapmak zorundayız. Adamların anlayışı bu! 
Yalancı New York Times diyor ki: 
“Sadece Esad’ı yerinden etmeye odaklanan Türkiye, farkında olmadan bir canavarın yaratılmasına yardımcı oldu.” 
Maalesef, batılı yayın organlarının çoğunun yaptığı yayınlar böyle. 

Gelelim işin gerçeğine… 
Acaba IŞİD’e biz mi, yoksa uyguladıkları politikalarla onlar mı destek verdi? Bugünkü tablonun sorumluları kim? 
Tabii ki bugün bize saldıranlar! Türkiye kendini helak etti. “Bize liste verin” diye bağırdı. İş işten geçtikten sonra önümüze 6.000 kişilik bir liste koydular. Yine de bunlardan 1.000 tanesini sınırı geçmeden yakaladık. Eğer erken davransalardı, bu sayı çok daha yukarılara çıkardı. 
Türkiye, bunları defalarca uyardı. Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’la belki 20 defa görüştü. Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı döneminde ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile neredeyse her gün haberleşti. Anlattılar, “Birlikte önlem alalım” dediler. Üstelik o zaman IŞİD’in elinde bizim 49 rehinemiz de yoktu. 
O zaman burun kıvırdılar. Şimdi akılları başlarına geldi. Çünkü IŞİD, 2 ABD’li, 2 de İngiliz’in kafasını kesti. Onun üzerine operasyon kararı aldılar. 
Gelinen noktada bize baskı uyguluyorlar. Türkiye’yi de yapacakları operasyona bulaştırmaya çalışıyorlar. IŞİD’in elindeki 49 canımız umurlarında bile değil. “Bizim canımız yanacak” diyoruz. “Bizimki yandı, ama” cevabını veriyorlar. 
Nalıncı keseri misali hep kendilerine yontuyorlar! 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat