Askere bomba, sandığa oy

  • GİRİŞ04.09.2015 09:59
  • GÜNCELLEME04.09.2015 09:59

Bu sözler, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a ait. Dün, kendisi ile geniş bir sohbet imkanı bulduk. Gündeme ilişkin pek çok konuda değerlendirmeler yaptı.

 Önce, seçim güvenliği ve terör… 

Kurtulmuş, bir tespitte bulundu. Suruç katliamının ardından düğmeye basıldığını, eş zamanlı olarak üç terör örgütünün uyandırıldığının altını çizdi: 

-DAEŞ, PKK ve DHKP-C, Türkiye’nin her yerinde devlet ve hükümet güçleri ile halka karşı saldırılarını artırdı. Türkiye, çok ağır bir terör tehdidi altında, zor şartlarda 1 Kasım seçimlerine gidiyor. 

“Ama” diyerek devam etti: 

-Güvenlik güçleri, Türkiye’nin her yerinde hassas bir biçimde seçime gidiyor. Halkın iradesine karşı oluşacak olumsuz gelişmeleri ve baskıları bertaraf edecek kararlılık ve ön hazırlığa sahipler. 

NumanKurtulmuş’un verdiği bilgiye göre, 1 Kasım’da 7 Haziran’dan farklı olacak… 

Özel Harekat dahil bütün emniyet birimleri ve Jandarma kuvvetlerinin dışında Kara Kuvvetleri de sahaya inecek. Sandıklarla, sandıklara giden bütün yollar emniyet altına alınacak. Vatandaşın hür iradesinin sandığa yansıması için gereken bütün adımlar atılacak. 

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bütün bunlar yapılırken iki noktaya dikkat edeceklerini söyledi: 

1)Asla 1946 seçimleri gibi olmayacak. 

2)Hem devlet güçlerinin, hem de teröristlerin gölgesinin sandık üzerine düşmesine müsaade edilmeyecek. 

Ve noktayı koydu: 

-Teröristle sivil vatandaşı, teröristle bomba ve silahı ayırmak mecburiyetindeyiz. Terör gruplarını fonksiyonsuz hale getirmek için ne gerekiyorsa yapacağız. 

Türkiye, Koza-İpek Grubu’na yapılan operasyonu tartışıyor. Tabi, bu operasyonu “medyaya karşı girişilen bir sindirme harekatı” olarak göstermeye çalışanlar da var. 

Numan Kurtulmuş, olayın MASAK ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele birimlerinin başlattığı bir operasyon olduğunu söyledi. “Yurt dışına illegal yollardan para transferi iddialarının araştırıldığını” söyledi: 
-Benim bildiğim bütün detay bu. Sayın Erdoğan’a sorsanız, Tayyip Erdoğan’ın da bunun üstünde bir bilgiye sahip olduğunu sanmıyorum.

 O grubun medya kuruluşları ile ilgili olarak bir gelişmenin söz konusu olmadığına dikkati çekti: 
-Biz bu kadarını biliyoruz. Acaba yurt dışından eleştiri yapanlar hangi ilave bilgiye sahipler, anlayamıyorum. 

Tam bu noktada Kurtulmuş’a sorduk: 

-Önce Zekeriya Öz, ardından Akın İpek… Her ikisinin de kendileri ile ilgili düğmeye basıldığı anda yurt dışına çıkmaları, emniyet ya da yargı içinden haber aldıklarını göstermiyor mu? 

Kurtulmuş, “Bu durum Paralel Yapı ile mücadelenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” sözleri ile cevap verdi: 
-Görünüyor ki, hala emniyet ve yargı içerisinde ya da her ikisinde birden bu operasyonlardan haberdar olup ilgilileri uyarabilecek bir netvörk var. Anlaşılıyor ki bu yapı hala canlı ve emir komuta içerisinde işine devam ediyor. Biz Paralel Yapı’dan bahsederken “amma da abartıyorsunuz” diyenlerin gözlerini açması bakımından önemli. 

Ve son olarak Başkanlık Sistemi… 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat