Hain, düşmana rahmet okutur

  • GİRİŞ20.08.2017 09:33
  • GÜNCELLEME20.08.2017 09:33

2007 Yılı’nda Türkiye’de 13 yaşındaki bir İngiliz kıza tecavüz etmekle suçlanıyordu. Adı Marco’ydu ve tutuklanıp cezaevine konulmuştu. Almanya işi gücü bıraktı, Tecavüzcü Marco’nun avukatlığına soyundu.

Çünkü, tecavüzcü de olsa o bir Alman’dı! Üstüne üstlük Müslüman bir ülke olan Türkiye’de sigaya çekiliyordu. Olamazdı böyle bir rezalet! Alman gururu bunu kabul edemez, sineye çekemezdi! Bütün siyasi partiler birleşti, Türkiye’ye karşı saldırıya geçti. Avrupa Parlamentosu harekete geçirildi. Alman Başbakanı Merkel bile bu tecavüzcü Marco için açıklamalar yaptı.

Bitmedi, neler yaşandı neler… Artık alışık olduğumuz tehditler o gün de devreye sokuldu. “Bu durum, Türk-AB ilişkilerine zarar verecek” yorumları yapıldı. Mahkeme öncesi Bild Gazetesi’nde bir haber yayınlandı:

“Marco ilk duruşmada serbest bırakılmazsa, Ailesi tarafından AİHM’ne açılacak davaya Alman Hükümeti de destek verecek.”

Şaka gibi, ama bunlar yaşandı. Söz konusu suçlanan bir soydaşları olunca, Almanlar “tecavüz suçuna” ve “tecavüzcüye” bile destek verdi. Çünkü bunlar, Almanları “üstün ırk” gören Hitler’in torunları. O Hitler ki, dünyanın en acımasız diktatörlerinden biri. “Biz üstün ırkız” diyerek, dünyanı kan ve gözyaşına boğdu. Bizzat ve dolaylı olarak milyonlarca insanı katletti.

Ölümünün üzerinden yıllar geçti, ama bugün yaşananlara baktığımızda Almanların üzerinde çok ciddi izler bıraktığı görülüyor!

***

Çevrelerine “biz” ve “ötekiler” diye bakar bunlar! Kısacası, herhangi bir standartları yoktur. Kendilerine “hak” olan, başkaları için “kabahat”tir!

Bu yönde yüzlerce örnek verilebilir. Bugün bile yaşadıklarımıza bakarsanız, görürsünüz…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların şaşı bakışlarını ve standartsızlıklarını gündeme getirip, Almanya’daki Türklere sandıkta Türk ve Türkiye düşmanı Almanlara “ders vermeleri” çağrısı yaptı. Hop oturup, hop kalktılar; topyekûn saldırıya geçtiler.

Çok iyi oldu, gerçek yüzleri bir defa daha görüldü.

Her fırsatta Türkiye’ye ayar vermeye çalışan, mahkemelerimizin alacağı kararlara bile karışan Almanların Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, hemen bir açıklama yaptı:

-Ülkemizin egemenliğine daha önce eşi benzeri görülmemiş bir müdahaledir.

Ne müdahalesi? Erdoğan sadece demokratik bir çağrı yaptı. Ama onlar öyle görüyorlar işte… Emperyalist kafalar böyle işler! Kendileri her türlü tasarrufu yapma hakkına sahiptirler. Ama başkaları en ufak bir hareketlenme içinde bulunursa çıldırırlar. Hazmedemezler, çünkü yıllar boyunca öyle alışmışlar. “Medeniyet” maskesi arkasına sığınıp, insanlık tarihine büyük ayıplar bırakmışlar.

Ya Sosyal Demokrat Parti’nin (SDP) Başbakan Adayı Martin Schulz’a ne demeli? “Özürü kabahatinden büyük” derler ya, aynen öyle yaptı. Kamuoyu önünde açık ve net itiraflarda bulundu. Erdoğan’a “ölçüyü kaçırdı” derken, herkesin karşısında “Sen yapamazsın, ama ben yaparım” türünden sözler etti:

-Özgür ve demokratik Türkiye için savaşanlara daha fazla destek olacağız.

Kim onlar? Mesela PKK ve DHKP-C. Zaten yıllardır her türlü desteği veriyorlar. Şimdilerde, onlara bir de FETÖ’cüler eklendi. Hepsi Almanya’da ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Schulz da küstahça “daha fazla destek olacağız” diyor. Dedim ya Alman kafası! Böyle işliyor işte! Yıllardır Türkiye’ye yönelik teröre ve onu üreten teröristlere destek veriyorlar. Bunu kendilerine hak görüp utanmadan itiraf ediyorlar. Üstüne bir de rezilliklerini “demokrasi” çerçevesi içine oturtup, süslüyorlar. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın yaptığı doğal ve gerçek bir demokrasi çağrısı üzerine de çılgına dönüyorlar.

Bunları tanıyor ve yıllardır yazıyoruz biz. O yüzden hiç yadırgamıyorum. Meşrebinin gereğini yerine getirecek ve Alman, Almanlığını yapacak elbette.

***

Asıl üzücü ve iç acıtıcı olan, isimlerinin başında “Türk” sıfatı bulunanların yaptıkları…

Mesela kendini Almanya Türk Toplumu Başkanı diye sunan Gökay Sofuoğlu isimli biri, “Demokrasi ile ilgili konularda derse ihtiyacımız yok” diyerek, Alman Cephesinden saldırıya geçiyor. Yaptığı açıklamaya bakılırsa kendini Alman olarak görüyor, ama Türkler adına konuştuğunu iddia edebiliyor. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir denilen adam da küstah ve saldırgan bir dil kullanarak, “Seçimleri kazanırsak, Erdoğan ile anladığı dilden konuşacağız” diyebiliyor.

Her devirde vardı bunlar. Çanakkale’de de, Milli Mücadelede de karşımıza çıktılar. Bugün de boy gösteriyorlar. Tarih tekerrür ediyor.

Bunlara ve Can Dündar gibi tiplere bakıp da bana “Düşman mı, hain mi?” diye sorsanız, ben düşmanı tercih ederim. Düşmanın ne yapacağını bilirsiniz, en azından. Ama hainin ne zaman, nerede ve nasıl davranacağı hiçbir şekilde belli olmaz. İşte böyle arkadan hançerleyiverir!

Yorumlar1

  • Melisa Sinem 35 6 yıl önce Şikayet Et
    Çoğu ismi Türk cismi gavur kripto
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat