Vasatlık tuzağından çıkılırsa

  • GİRİŞ04.10.2015 09:40
  • GÜNCELLEME04.10.2015 09:40

HDP’ye giden oyun bu seçimde en azından bütünüyle orada kalmayacağı anlaşılıyor, ama bu seçmenin yeniden AKP’ye döndüğünü ima etmiyor. Militanlaşmamış Kürt seçmen ilk kez sandığa gitmemeyi bir siyasi pozisyon olarak algılama eğiliminde. Öte yandan AKP’nin 9 puanlık kaybının bir diğer 4 puanı diğer partilere kaymalarla açıklanamıyor. Belli ki burada sandığa gitmemiş bir AKP seçmeni söz konusu. Eğer bu iki grubu birleştirirsek, belirli bir ‘iskonto’ uygulasak bile AKP’nin önünde en az 5 puanlık bir ‘bekleyip izleyen’ seçmen olduğunu görürüz.

Oyları alındığı takdirde tek başına iktidarı sağlayacak olan bu grubun oyu, acaba ana bloktan hiç kayıp yaşanmadan nasıl mümkün olabilir? Söz konusu kayıp ihtimalini de pek abartmamak lazım… Çünkü AKP’nin çekirdek oyu saha çalışmalarında 38 olarak gözüküyor. Geri kalan 3 puanın 2‘sinin MHP, 1’inin ise laik demokrat kesimle bağlantılı olduğunu varsayabiliriz. Eğer sandığa gitmeyenlere hitap edebilecek, demokratik açılımı içeren bir strateji izlenebilirse, bu 3 puandan en fazla 1 puanı kaybedilecektir. Dolayısıyla AKP için 45 puan çok kolaylıkla başarılabilir bir asgari hedef. Türkiye’nin ihtiyacı ise çok daha fazlasının alınması… Çünkü anayasayı değiştirme cesareti ancak öyle elde edilebilecek.

Haziran seçimi şu basit gerçeği herhalde AKP’lilere öğretmiştir: Vasat bir parti olarak kalırlarsa oyları bir süre daha 35-40 arasına sıkışır, sonrasında ise büyük ihtimalle daha da düşer. Ama eğer kendisini yenileyebilir ve toplumun farklılıklarını kuşatarak yeniden gerçekçi ve inandırıcı bir gelecek tasavvuru üretebilirse ilk hamlede 45-50, sonrasında ise belki 55’in de üzerine çıkabilir. Böyle bir ‘esnekliğin’ apaçık ve anlaşılır bir nedeni var: 

Yazının tamamı için tıklayınız...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat