Kipalı Anglosakson ve 'yüzü olmayan adam'

  • GİRİŞ03.03.2015 09:41
  • GÜNCELLEME03.03.2015 09:41

Vladimir Putin’in, daha lise yıllarında KGB binasına gidip, karşısına çıkan ilk görevliye “İstihbaratçı olmak istiyorum” demesinin arkasındaki sebep işte bu cümledeki hayat görüşüydü.

O görevli ilk başta “nazik” bir şekilde yolladığı Putin’i üniversitede okuduğu sırada buldu.

Babası da aslında KGB mensubuydu. Belki tam olarak istihbaratçı denemezdi ama kuruma düzenli olarak bilgi taşıyan biriydi. Leningrad’da oturdukları 20 metrekarelik ev apartmandaki en büyük daireydi. Yaklaşık 200 daireli koca apartmanda telefonları olan tek aile de onlardı. Telefon, istihbaratın her zaman en önemli aparatıdır malum.

Çok zor şartlarda okudu. Çocukluğunu neredeyse bitişik dairedeki yaşlı Musevi çiftin yanında geçirdi. Rusya Devlet Başkanı olarak biyografisi hazırlanırken bu Musevi çifti gerçek ailesi gibi gördüğünü söyleyecekti.

Haksızlıklara tahammülü olmayan, ipsiz sapsız gezip başkalarını rahatsız eden insanlara “ceza”yı, devam ettiği dövüş sporları sayesinde hemen oracıkta kesen bir kişiliğe sahipti.

Hukuk okudu, KGB’de etkin görev aldıktan sonra Doğu Almanya’nın Dresden şehrine gitti. Berlin Duvarı’nın yıkılışına ve Doğu Almanya’nın çözülüşüne tanıklık etti.

Rusya’nın çalkantılı yılları başlamıştı. Dönüşte Leningrad Şehir Konseyi Başkanı Anotoli Sobçak’ın danışmanlığına yükseldi ve siyasi kariyerine ilk adımı attı.

Yeltsin iktidara geldikten sonra Putin kendisine bir yol çizmeye çalıştı ama sonunda KGB’de kalmaya devam etti.

NEMSOV İLE PUTİN’İN KESİŞEN YOLLARI

Rusya’da geçen cuma gecesi Kremlin’in hemen dibindeki Vasilyevskiy Spusk Meydanı’nda dört kurşunla öldürülen Boris Nemsov ise o sıralarda Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in hemen yanı başındaydı. Yönettiği kentlerde başarılı liberal ekonomik reformlara imza atması nedeniyle yıldızı hayli parlamıştı. Üstelik Yeltsin’i çevreleyen Yahudi asıllı ailelerden oluşan oligarşi, anne tarafından Yahudi olan Nemsov’u destekliyordu. Milletvekiliydi ve Parlamento Başkan Yardımcılığı’na dek yükseldi. Ona, Yeltsin’in yerine gelecek kişi gözüyle bakılıyordu.

Ancak Yeltsin’in yakın dostu zengin iş adamı Boris Berezovski tuhaf bir biçimde Putin ile tanışmış ve ondan çok etkilenmişti. En yakın arkadaşı Galina

Starovoytova’ya -ki daha sonraları o da öldürülecekti- ballandırarak Putin’i anlatıyordu. Berezovski, içine düştüğü alkol batağı, Rusya’nın kangrenleşmeye başlayan sorunları nedeniyle ülkeyi yönetemez hale gelen Yeltsin ile Putin’i sonunda tanıştırdı ve onu seçimlerden iki ay önce iktidarı Putin’e devretmesi konusunda ikna etti.

1999 yılının son gecesi, Putin geleneksel yılbaşı konuşmasını yapmak üzere, Rusya’nın yeni Devlet Başkanı olarak televizyonlardan Rus halkına hitap etti.

O vakitten beri de iktidarda.

Yeltsin’den bıkan Batı’nın bu ciddi adamdan ilk başlarda çok umutlu olması ise Putin’in kendini saklama ve görünmez olabilme başarısından başka bir şey değildi.

Batı, Putin ile gerçek anlamda tanıştığında iş işten geçmişti. O farklıydı. Çocukluğunu geçirdiği Musevi çifti ailesi olarak gören ama küresel odakları yönlendiren Yahudi sermayesinin Rusya’ya girişine yasak koyan da aynı Putin’di.

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat