Köle Jinan

  • GİRİŞ06.02.2016 12:13
  • GÜNCELLEME06.02.2016 12:13

Onun hayatı, IŞİD’in “insanlık suçu davası” için “kanıt dosyalardan” biri büyük ihtimalle.

“IŞİD elinde 11 hafta köle olarak” kalmış, kaçmayı başarabilmiş.

Onun anlattıklarını Fransız gazeteci Thierry Oberle kitap haline getirmiş. (*)

Avrupa Parlamentosu dün “IŞİD’in soykırım yaptığı” kararını aldı.

Böylece “Jinan Dosyası” tarihi bir yargılamada kanıtlar arasında olabilecek.

Kitaptan bazı satırlar yansıtayım...

Siyah bayraklı araçlar, paralel yol üzerinden bizi solluyor, şeridin başına doğru süratle yol alıyorlar. Onlarca cihat savaşçısı konvoya saldırıya geçiyor.

Arabalardan ateş ediyorlar......havaya ateş açılmasına rağmen donakalıyoruz.

Damında bir roket atar ile teçhiz edilmiş siyah bir Humwee (Yüksek Hareket Kabiliyetli Çok Amaçlı Vasıta) bizi solluyor. Sanki tekerlekli bir çelik kasa.

Bu Humwee içindekiler bana başka bir dünyadan gelmişler gibi izlenim veriyor... 

Konvoyumuzun önüne varan cihat savaşçıları birden sertçe frene bastılar ve yolda sıralandılar. Her pikap birkaç saniyede onlarca fişek atan ağır makineli tüfeklerle teçhiz edilmişti (donatılmıştı.)

Onlar kafamda tasarladığım kadar korkunçlar.

Bazılarının yüzleri siyah bir fular ile kapatılmış.

Yüz hatlarından önce silahlarını fark ediyorum; yepyeni M16 hücum tüfekleri, kalaşnikoflar, fişeklikler.

Karşılama komitesi bize sövüyor.

Uzun boylu, çuval bezi giysili biri “Eğer direnirseniz sizi öldürürüz” deyip, “baş kesme” işareti yaparak bizi uyarıyor.
Tükürüyor.

“Sizi Suriye’ye, Rakka’ya götüreceğiz, dinden dönmüş it sürüsü. Kalba, oros....., bo...mu yalayın!..”
........ bin kadar siviliz. IŞİD gerillalarının her biri elinde büyük bir zirai torba tutuyor. 

Gençler: En ufak bir soru şakaklara indirdikleri yumrukla sonuçlanıyor.

Para ve elimizde değerli ne varsa her şeyi veriyoruz! Altın, mücevher, telefon, bilgisayar! Süratle...

Altın sarısı madalyon kolyemi çözdüm, çerçevesinden evlilik resmimi çıkardım ve kalbimin üzerine gizledim. Madalyon ile bir bileziğimi, yüzüklerimi, altınlarımızı ve paramızı torbaya koydum. 

........ ben artık evli bir kadın değil, bir köleyim. Beni münzevi bir yaşama doğru taşıyan sahiplerim, arabada önümde oturuyorlar. 
Ebu Anas, gaz pedalına basıyor, Ebu Omar, tespihini çekiyor yol boyunca benimle hiç konuşmadan aralarında gevezelik ediyorlar.

Bir bekçi bize iç avlunun bariyerini açıyor... Villada, Ezidi genç kızları sıcak bir karşılama komitesi oluşturuyor, kucaklaşıyoruz. 

Beni büyük bir salonun kanepesine oturtuyorlar. Ve bir bardak su veriyorlar.

Nalin (evdeki köle kızlardan biri) kendisini “hapishane hanımefendisi” gibi görüyor.  

Söz alıyor:

“Yüzlerce esirdik ama şu anda sadece 6 kişiyiz. Yalnız olursak durumumuz daha da tehlikeye girer. Eğer kurtulma şansımızın olmasını istiyorsak birlik olmalıyız. Birlikte mücadele etmeliyiz. Diğer kızlarla bir anlaşma yaptım. Sen de bize katılmak ister misin?”

“Kabul ediyorum.”

“Yemin et.”

“Yemin ederim.” 
.......................
O evde 11 hafta yaşanan dram köle kızların, Nalin’in Almanya’daki abisiyle irtibat kurarak kaçışları gerçek yaşamdan çok acı kesitler. Jinan’a erkek elinin dokunmadığı bir mucize de var bu kitapta. 
Ne yazık ki yeniden özgürlüğe kavuşmak gibi bir “mutlu son” çok az.
.......................
(*) JINAN - IŞİD’in kölesi - LİBRUM Kitap/Roman - Fransızcadan çeviren Setrak Selahattin Öztürk

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat