Yeni çatı aday Selahattin Demirtaş

  • GİRİŞ28.05.2015 09:51
  • GÜNCELLEME29.05.2015 09:52

Gezi kalkışması ve 17-25 Aralık darbe girişimleri, bu olay çiftinin kendi muhtevası kadar artçı etkileri açısından da konuşuldu, konuşulmaya da devam ediyor. Ancak seçilmiş siyaseti devre dışı bırakmak amacı güttükleri için birer darbe girişimi olmaları yanı sıra yeni ittifaklar oluşturdu bu iki hadise. Gezi kalkışmasında şunu gördük, 40 benzemez bir araya gelebiliyormuş, Atatürkçü gençlik ile PKK’nın gençlik örgütü basbayağı iyi anlaşabiliyorlarmış. 

Bir taraftan da şu oldu; Gezi’nin sarsıcı etkisini yıkıcı bir etkiye dönüştürebilecekken Öcalan’ın yol vermemesi sayesinde kitlesel bir PKK katılımı olmadı ve bu da toplum genelinin Gezicilere “PKK bile yapmadı bu sizin yaptığınızı” demesine yol açtı.

Bir başka dikkat çeken husus, ana muhalefet partisinin sokak vandalizmini tasvip etmesi, illegal örgütlerle yakınlaşması, sokak eylemlerini kendisi için bir varlık alanı olarak görmeye başlaması oldu. Bir anlamda DHKP-C üzerinden CHP aktivizmi esir alındı. CHP kendi tabanını şiddete çağıran bir partiye dönüştü.

Bu süreç siyasi partilerin illegal yapılarla aralarındaki açığın kapanmasına, siyasetin PKK dışında yeni illegal yapıların da temsil edildiği bir alana dönüşmesine kadar vardı. 

Son seçimlerde siyaset, hem siyasi partilerin aday listeleri hem de Gülen örgütünün tutuklu bağımsız adaylarında görüleceği üzere bir illegaliteyi meşrulaştırma alanına dönüştü.

***

Cumhurbaşkanlığı seçimindeki “çatı aday” da işte bu sürecin sonunda bütün ezberleri bozan Tayyip Erdoğan ve AK Parti karşısında eski Türkiye’nin hala ayakta durduğunu göstermek namına icat edildi.

Çatı aday formülü, yeni toplumsal ve siyasal kamplaşmaların ve ittifakların etüt alanı olarak okunabilecek bir numune oldu aslında. MHP ve CHP yakın geçmişte ateş püskürttükleri Gülen örgütünün servis ettikleriyle kampanya yürütecek duruma geldi. Bunun yanında irili ufaklı sağ son 14’e yakın oluşum Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında yekvücut olup tek bir adayla çıktı. Şimdilerde yine MHP’den milletvekili adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu ile...

Sonuç malum, Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52 ile birinci turda Cumhurbaşkanı seçildi ve Türkiye fiili olarak yarı başkanlık sistemine geçmiş oldu.

Artık Kemalist CHP’nin irtica tehlikesinden bahsedemediği, laiklik elden gidiyor diyemediği yeni bir vasata erişmiş olduk.

Toplumda karşılığı olmayan bu söylem tarihin çöplüğüne gömüldü. Şimdilerde Vatan Partisi’nin arkaik figürleri kadar iltifat görüyor.

 

Yazının devamını okumak için TIKLAYIN...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat