Koalisyon mu, erken seçim mi?

  • GİRİŞ29.06.2015 10:52
  • GÜNCELLEME29.06.2015 10:52

 Sisi zulmü, Berlin Hava Alanında, El Cezire Tv’den Ahmet Mansur’u kapıp gözaltına alınca?.. Zulmün acısı, Cumhurbaşkanımızın vicdanında yankı buldu ve sert çıktı. Ertesi gün Mansur bırakıldı. Millet olarak bize böyle bir nimet nasip eden Allah’a hamd ediyor, Sayın Erdoğan’a teşekkürlerimi sunuyorum.

Binlerce km uzaklardan, Batılıya hoş görünme sevdalılarının kol gezdiği bir çağda, olaya nankör kalmayıp, Berlin basın toplantısında, özellikle Sayın Erdoğan’a teşekkür eden Sayın Mansur’a da ayrıca teşekkür ediyorum. 

Türkiye’nin önünde önemli geçitler var. Bu geçitleri daha da önemli kılan, Türkiye’nin önemidir. Sömürgeci, çıkarcı bir olmuş, Türkiye istikrarını kaybetsin, hayat zorlaşsın diye çalışıyor. PYD ve PKK’yı Türkiye’yi kuşatan ikinci bir İsrail yapmak için kanlı oyunlar sahneleniyor. Diğer tarafta dünya mazlumları, Yeni Türkiye’nin istikrarı, kalkınması için duadalar. Milletimizin gayreti insanlığın duasıyla güçleniyor. Değişmez buyruk, “İnanıyorsanız üstünsünüz” diyor. İman, ahlak, iyilik kazanacak. Bunda şüphe yok. 

7 Haziran seçimlerini yaşadık. “Millet, koalisyon veya seçim dedi” yorumu, eksik oldu. “Taş, İstanbul’da düşer” sözünde, özelleme yanlıştır.Taş, her yerde düşer. “Herkes dürüsttür” sözünde, genelleme yanlıştır. “7 Haziran seçimi, koalisyon dedi” genellemesi yanlıştır. Seçim, Ak Parti’ye, seçimin iki büyük partisi kadar oy vermekle, önemli bir tahsis yaparak, “Ak Parti Başbakanlığında koalisyon veya erken seçim” dedi. İstikrar ve kalkınma kaybedilirse millet sıkıntıya düşer. “Erken seçimin” bedeli varsa, getirisi de olacaktır. 

Hiç şüphesiz öncelik, vakit kaybetmeden gayretle koalisyon çalışmasıdır. Hükümeti kurma görevi, parti gücü dikkate alınarak verilir. Görevi alan, sıraya değil, uyuma bakacaktır. Nezaketen görüşme de mümkün.

Siyaset, günü kurtarmaktan ibaret değil. İstikbale de bakıştır. Devlet adamı, günle beraber, istikbal sorumluluğu da yüklenendir. Devlet olmak, kolay değil. İsrail gibi, başka devletlerin çıkarı gereği, dış destekle kurulup yaşayan devlet, yok oluncaya kadar, maşa olarak kullanılmaya mahkumdur. Partilerimizin önündeki acil mesele, zamanı doğru kullanmak, vakit kaybetmemektir. Seçim, Ak Parti’ye iki imkan sağlar: 1) Bu tecrübe ışığında, kendini bir kere daha yeniler. 2) Üst üste 3 dönem sözüne sadakatla, 25. dönemde aday olmayan kadroya, tecrübelerini millet hizmetine sunma imkanı doğacaktır.

Koalisyon, genelde milletten önce partilerde netleşir. Tersi oldu. Ak Parti, MHP tabanında koalisyon dileniyor. Muhalefetin, iç ve dış ittifakla başlatılan %51,8’lik millet ittifak ve istikrarına karşı keskin muhalefet dili, ortaklık diline dönüşmekte gecikiyor. Bilerek ve farkına varamadan bir kısım gurupların, Ak Parti’yi, CHP koalisyonuna zorladığını hissetmemek mümkün değildir. 

Ak Parti, derinden CHP ile koalisyona zorlanıyor. Nasıl devam edecek? AK Parti, yol, köprü, huzur der. CHP, kendiyle kavgalı? Yol, köprü, kalkınma? Her zaman karşı çıktığı şeyler. CHP, Çipras, Esat ve Sisi sevdalısı? Huyu bu!.. “Huy canın altında.” Tecrübeler ortada: Ortak Anayasa komisyonu iki sene çalıştı, tek madde yok. Koalisyon 4 sene sürse ne olur? Daha da önemlisi: CHP ortaklığı, Ak Parti tabanının kimyasını bozar. Ak Parti, çağın ümidi. 

yazının devamı için tılayınız

Yorumlar1

  • şaban 8 yıl önce Şikayet Et
    " Bu pir-i fani kimdir diye sorarsanız rahmetli Başbuğ Türkeş ile rahmetli Erbakanı birleştirerek meclise girmelerini sağlayan zattır. Arayın bulun bizden duyurması. Son parar.değildir. Öyle olanların hepsi zaten şu anda iktidarın yanındadır ve devleti soymaktadır. Bu pir-i fani onlara şunu söylemektedir: "Ya gelir beni dinlersiniz ya da başınıza geleceklere ben karışmam." Bu pir-i fani kimdir diye sorarsanız rahmetli Başbuğ Türkeş ile rahmetli Erbakanı birleştirerek meclise girmelerini sağlayan zattır.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat