Yangına körükle gidenlere inat İbrahim’in ateşine bir damla su ile yürüyenlerdeniz

  • GİRİŞ26.10.2018 11:48
  • GÜNCELLEME26.10.2018 11:48

“Ak Parti Ak Parti’dir, MHP MHP…” dedim diye azar da işittim, eleştiri de aldım. Olsun! 

Cumhur İttifakı’na bambaşka anlamlar yükleyenlere, günlük politik manevralarda partilerin farklılık göstereceğini anlatmaya çalıştım, anlamazlıktan geldiler. Olsun!

 

 

Nihayet, “Danıştay’ın kararı Cumhur İttifakı’nın ortasına bırakılmış pimi çekilmiş el bombasıdır” dedim, “Sen de çok ileri gittin. Bu kadar keskin olma” dediler. Olsun!

“Danıştay’ın kararından sonra Cumhur İttifakı’nın ‘politik’ manevralarla ayrışması için düğmeye basılmış görünüyor” dedim, “Niyetin bu ittifakı bitirmek mi” dediler. Olsun!

Oysa tam tersi, Ak Parti Ak Parti olarak, MHP de MHP olarak var olsun, ama “büyük davada” birlikte hareket etsin diye titizlenendim, o kadar.

''İTTİFAK ÇÖKERSE KİMLERİN İŞİNE GELİR'' SORUSUNA CEVAP GECİKMEDİ

Bir önceki yazıyı bir soru ile bitirmiştim. O soru, “İttifak çökerse bu kimlerin işine gelir” şeklindeydi. Yazının yayınlandığı salı günü, “Yerelde ittifak” bitti. Hem Sayın Bahçeli, hem Sayın Erdoğan partilerinin grup toplantılarında bunu ilan etti.

İtidalle daha ne olduğunu anlamaya çalışken, birileri eteklerindeki taşları dökmeye başladı. Ne Ak Parti’nin yapmadığı “hatalar” kaldı, ne MHP’nin..!

Zil takıp oynamaya kalkanların kimi MHP’ye, kimi Ak Parti’ye vurmaya başladı, ulu orta.

Yakın geçmiş bir çırpıda unutuluverdi. Yakın gelecek hiç hesaba katılmayıverdi. Meğerse partilerin içindeki bir takım çevreler “ittifakın bitmesini” dört gözle bekliyorlarmış, görüverdik.

SANKİ YAKIN GEÇMİŞTE HİÇBİR ŞEY YAŞANMAMIŞ GİBİ

Sanki 15 Temmuz darbe ve içi işgal girişimi yaşanmamıştı. Sanki o gece sokağa Ak Partilisi, MHP’lisi vatan, millet sevdalıları çıkmamıştı. 251 şehit verilmemişti. Binlerce insanımız gazi olmamıştı. Onlarca insanımız kolunu bacağını bıraktığı tankların altından kalkıp bayrağımızı dalgalandırırken “Allahu ekber” nidaları atmamıştı.

Sanki o gece Meclis bombalanmamıştı. O bombalama esnasında “Genel Kurul’u terk etmeyeceğiz. Öleceksek burada öleceğiz” diye dik durulmamıştı.

Sanki 7 Ağustos’ta 5 milyon insan Yenikapı’da buluşmamıştı. Eş zamanlı olarak Anadolu’nun şehirlerinde milyonlar meydanlara akın etmemişti.

Sanki 16 Nisan referandumuna giden yolun kapısını MHP lideri Devlet Bahçeli açmamıştı. 24 Haziran seçim kampanyalarında, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhur İttifakı”na oy istememişti.

İki partinin tabanlarındaki geçişkenliği en iyi bilen bir lider olduğu halde Erdoğan, sanki MHP’ye ihtimam göstermemişti. Ak Parti oylarının bir kısmının MHP’ye gideceğini bile bile bunu yapmamıştı. Sanki yakın geçmişte bunların hiç olmamıştı.

Yine sanki DAEŞ terör örgütüne yönelik, Fırat Kalkanı Harekatı, PYD/YPG-PKK terör örgütüne yönelik Afrin Zeytin Dalı Harekatı yapılmamıştı.

Sanki, “Beklenen vefalı Türk geldi” denilmemişti.

Sanki, büyük badireler ittifak çatısı altında bir araya gelenlerin direnci ve özenci ile atlatılmamıştı.

YAKIN GEÇMİŞİ UNUTANLAR, YAKIN GELECEĞİ DE GÖRMÜYOR

Yakın geçmişte hiçbir şey olmamış gibi yapanlar, yakın gelecekte olabilecekleri de unutmuşa benziyor.

Sanki yıl başına kadar Meclis’ten Bütçe Yasası çıkmayacak. Sanki, yapısal reformlar için Meclis’te bekleyen yasalar “ittifak” ile çıkmayacak.

Sanki, Fırat’ın doğusunda Amerika eliyle bir terör koridoru inşa edilmiyor. Sanki Ortadoğu’da devletlerin sınırları tehdit edilmiyor. Sanki Türkiye üzerinde de birçok hesap yapılmıyor.

Sanki, 4 Kasım’da Amerika’nın İran’a uygulayacağı ambargo kapsamında Türkiye köşeye sıkıştırılmıyor.

Sanki, İran’dan sonra Türkiye ve Suudi Arabistan da hedefe konmuyor.

Böyle bir ortamda, birileri de çıkmış “Cumhur İttifakı”nın yerelde sona ermesinden sonra genelde de sona ermesi için çırpınıyor.

Kimileriyse zaten şimdiden zil takıp oynuyor!

Sahi, 2023, 2053, 2071 hedefleri sadece Ak Parti’nin hedefleri midir? Sahi “Büyük Türkiye” ideali sadece MHP’nin ideali midir?

Geçmişin tecrübesiyle, gelecekteki tuzakları da atlatabilmenin yolu ittifaktan geçiyor.

Yerelde ittifak olmadı ama her parti kendi pozisyonunu korumakla birlikte milli meselelerde ittifakın devamı memleketin hayrınadır.

Sahi, “milli ve yerli” kavramının bir kez daha düşünülme zamanı değil midir?

Yangına körükle gidenlere inat, bir damla su ile İbrahim’in ateşine yürüyenlerdeniz; vesselam..!

Yorumlar39

  • Fahrettin kurt 5 yıl önce Şikayet Et
    Kalbimizin aynası olmuşsunun,Allah(cc) razı olsun.
    Cevapla
  • Ali 5 yıl önce Şikayet Et
    Yüreğine eline sağlık. Şu an vatan zamanı gerisi teferruat.
    Cevapla
  • Hamit 5 yıl önce Şikayet Et
    Yüreğinize sağlık,kalbimizdeki lerini yazmışsınız.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • Özdemir 5 yıl önce Şikayet Et
    Aklımızdan ve gönlümüzden geçen şeyleri yazmışsınız. Elinize sağlık. Allah bu gafillere akıl, izan ve insaf versin. Fitnecilerin de kendi oyunlarını ayaklarına dolandırsın.
    Cevapla Toplam 14 beğeni
  • İbrahim Güven 5 yıl önce Şikayet Et
    Düşüncelerimizi dile getirmişsiniz. Teşekkürler Kardeşim
    Cevapla Toplam 11 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat